Bir dini inanışın veya geleneğin sebep olduğu mavi şehir, insanların görmek için can attığı Fas’ın kuzeyinde bulunan küçük bir kenttir.
Chefchaouene, 1471 yılında bir kale olarak kurulmuştur. Süreç boyunca İspanyollar ve Yahudiler çoğunlukta olmak üzere birçok etniğe ev sahipliği yapmıştır. Kuzey Fas’taki Rif dağlarının eteklerine kurulan bu kent şu an 40.000 kişilik nüfusa sahiptir.
Kentin adı, kurulduğu dağın şeklinin “Keçiboynuzu” na benzemesi üzerine, berberi dilinde anlamı “boynuz” olan Chefchaouene’dan gelmektedir.
Fas’ın küçük ama popüler olan bu kentin, turist çekme potansiyelinin bu kadar yüksek olmasının sebebi mavi olmasıdır. Evlerin, merdivenlerin, duvarların, direklerin, kapıların kısacası şehrin mavi-beyaz tonları arasında boyanmış olmasıdır.
Şehre gelen veya gelmek isteyen turistlerin en çok merak ettiği soruya açıklık getirelim. Bu şehir niye mavi?
Bu konuda iki tane rivayet meşhurdur. Bunlardan birincisi; İspanya’nın Hristiyanlar tarafından fethi sonrasında sığınmacı olarak bu kente yerleşen Yahudilerin bir geleneğidir. Tevrat’ta İsrailoğulları’nın ibadet esnasında giydiklerini kıyafetlerindeki püsküllerin, tekhelet rengi ipliklerle örülmesi şartı koşulmuştur. Bu renkte iplik bulamayan Yahudiler, teklehet (mavi-beyaz arası bir ton) rengini “hilazon” adındaki kabuklu bir deniz canlısından elde etmeyi başarmışlar. İbadet kıyafetlerini bu renge boyayan Yahudiler, kendi tanrılarının bu rengi sevdiğini düşünüp bütün şehri mavi-beyaz arasındaki tonlara boyamışlar. Belirli bir süre sonra kentin Yahudi nüfusunun azalması üzerine, tekhelet denilen rengi hilazonlardan karşılayamayan yerel halk, suni boya ile bu geleneği devam ettirmişler.
İkinci rivayet ise; evlerini bu renge boyayanların, kötü ruhlar tarafından rahatsız edilmeyeceğidir.
Tanıtıcı Video: