Tunus Şehri’nde Gezilecek Yerler

Bir Kuzey Afrika ülkesi olan Tunus’un başkenti olan Tunus şehrinde bir yanda Akdeniz ruhunu hissederken diğer yanda çölün etkisini hissedersiniz. Aynı şekilde bir tarafta Tunus’un geçmişini, geleneklerini görebileceğiniz Medine bölgesi bir diğer tarafta şehrin modern, yeniliklere açık bölümü Habib Bourgiba Bulvarı. Bu çeşitliliğin Tunus ziyaretçilerine sunduğu da elbette ki farklı kültürlerin yansımalarını aynı şehirde gezebilmek olacaktır.

Tunus Şehri’nde Gezilecek Yerler

Tunus’un “eski şehri” Medine bölgesinde daracık labirent gibi sokaklarda, yerel pazarlarda, camilerde, surlarla çevrili bu yerde bir tarihi, geleneği bulacaksınız. Buna karşılık Ville Nouvelle (Yeni Şehir) bölgesinde 10. yüzyıl başlarının Fransız mimarisini, modern binaları göreceksiniz. Kartaca Antik Şehri’nde Tunus şehrinin ilk yerleşimlerine, Tunus’a egemen olmuş devletlerin izlerine, Tunus tarihini ilk zamanlarından bu yana yansıtan yapılara ve eserlere şahit olacaksınız. Kuzeye çıktıkça beyaz ve mavinin bütün bir kasabada nasıl birleştiğini Sidi Bou Said’de göreceksiniz.

Bardo Ulusal Müzesi

Bardo-Museum.jpg

Ulusal Bardo Müzesi, dünyanın en önemli mozaik müzelerindendir. Osmanlı Devleti zamanında Tunus’ta valilik yapan Ali Paşa’nın sarayında 1888 yılında sömürge devletlerin etkisiyle kurulmuş Bardo Müzesi bünyesinde 4 bin 700 metrekare mozaik eseri bünyesinde barındırmaktadır. Mozaiklerde Osmanlı ve Fransız etkileri yanı sıra Kartaca, Punik ve Roma dönemlerine ait izleri de görmek mümkün. Bu kültürel ve tarihsel harman Bardo Müzesi’ni turistler ve meraklıları için gezilmesi gereken bir yer kılıyor.

Mozaiklerde Tunus halkının günlük yaşantısından ticari hayatına, kültürel değerlerine, yemeklerine ve kraliyet törenlerine kadar çokça tarihsel unsur görülebiliyor. Müzede en çok rağbet gören mozaiklerden biri 13 x 8 m ebatlarındaki Neptun’un Zaferi adlı mozaiktir. Bir diğer ilgi çekici mozaik ise Homeros’un Odysseia destanında anlattığı bir hikayenin canlandırıldığı bir mozaiktir. Müzede sergilenen mozaikler sergilenmeyip depoda saklananların neredeyse beşte birini oluşturmaktadır.

Al-Zaytuna Camii

zitouna01.jpg

Al-Zaytuna Camii, Tunus şehrinin en önemli dini yapılarından biridir. Arapça “zeytin” anlamına gelen cami ve çevresini gezmek Tunus’ta yapmanız gerekenlerden biri olarak tavsiye edilir. Çünkü yapının Tunus’un simgelerinden biri olmasının dışında ilk İslam üniversitesi olması bakımından tarihsel ve dini bir önemi de vardır.

Al-Zaytuna Camii, Tunus şehir merkezinde 5.000 metrekarelik alanı kapsamaktadır ve 9 girişi bulunmaktadır. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Kartaca’dan gelen 160 özel sütunu bünyesinde bulunduran cami, 7. yüzyılda inşa edilmiştir. Cami, Tunus’un en büyük camisi olduğundan dolayı Tunus Ulucami olarak da anılır. Caminin bahçesinde ve etrafında isteyen herkesin gezmesi mümkündür. Al-Zaytuna Camii Müslümanların kullanımı için her gün her saat açık durumdadır.

Aziz Vincent de Paul Katedrali

p06.jpg

Katedrale adını veren Aziz Vincent de Paul, 1581 - 1660 yılları arasında yaşamış, hayatını fakirlere yardıma adamış bir Fransız Katolik din adamıdır. Aziz Vincent de Paul Katedrali, değişik mimari tarzı ile Tunus şehrinde önemli bir dini yapıdır. Katedral aynı zamanda şehirde Fransız kolonilerinden kalma en önemli yapıdır. Katedral gotik, Mağribi ve Roma mimarisinin harmanıyla inşa edilmiştir. 1883 yılında inşa ettirilen katedral halen günün belli bazı saatlerinde kullanıma açıktır.

Aziz Vincent de Paul Katedrali’nin karşısında şehrin önemli simgelerinden Saat Kulesi bulunmaktadır. Zaten şehrin merkezî bir yerinde bulunan katedrali, Saat Kulesi sayesinde de bulabilirsiniz. Katedralin karşısında da Tunus’un önemli din ve bilim adamlarından İbn-i Haldun’un heykeli bulunmaktadır.

Ichkeul Gölü

201111161009572500.jpg

Ichkeul Gölü, Tunus şehrinin kuzeyinde Akdeniz’e çok yakın bir deniz gölüdür. Gölün çevresi Ichkeul Dağı ve Ichkeul Ulusal Parkı ile çevrilidir. Tunus ülkesinin diğer bir şehri olan Bizerte, Ichkeul Gölü’ne 20 kilometre uzaklıktadır. Gölün deniz seviyesinden yüksekliği 511 metredir. Ichkeul Gölü ve çevresi ile beraber 126 kilometre karelik alan 1980 yılından beri UNESCO tescilli doğal güzellik olarak turistler tarafından ziyaret edilmektedir. Ichkeul Gölü, her yıl yüz binlerce kuşa göç zamanı ev sahipliği yapmaktadır. Gölün ziyaretçileri arasında ördekleri, kazları, leylekleri ve pembe flamingoları sayabiliriz. Bahar aylarında yaklaşık 500 farklı bitki Ichkeul Ulusal Parkı’nda yeşerir, bu yüzden parkı gezmek için en uygun zaman bahar aylarıdır.

Sidi Bou Said

65863.jpg

Tunus şehir merkezinin 20 kilometre kuzeyinde bulunan ve son zamanlarda oldukça rağbet gören bir kasabadır. Akdeniz kıyısında ve Tunus Körfezi’ndeki bir tepedeki konumuyla da turistleri kendine çekmektedir. Sidi Bou Said, beyaz ve mavi evleri ile Tunus ülkesindeki diğer yerleşimlerden kendini ayırır. Turist potansiyeli yüksek olduğu için burada kafelere ve hediyelik eşya satan yerlere kolayca ulaşabilirsiniz. Avrupalı sanatçılar, yazarlar, düşünürlerden de bu kasabayı gezen ve hatta hayatının belli bir dönemini burada geçirenler vardır. Bu da bu kasabanın adını duyurmasında etkili olmuştur. Buradaki en turistik yerlerden biri Avukat’ın Evi olarak da adlandırılabilecek olan Aile Evi’dir. Tunuslu bir aile evini müzeye dönüştürmesi üzerine bu bina, ziyaretçilere geleneksel ev yapısını, aile yaşantısını gözler önüne sermektedir. Sidi Bou Said kasabasında bir de kapılar meşhurdur. Oymalı, el işlemeleriyle süslü kapılar evlere ya da kafelere ait olabiliyor.

Dar Ben Abdallah Müzesi

PatioDarBenAbdallah.JPG

Dar Ben Abdallah Müzesi, aslında 1796 yılında inşa edilmiş Medine bölgesinde yer alan bir saraydır. Bugün bu küçük saray Tunus’ta Etnografya Müzesi olarak ziyarete açıktır. Bu müze ziyaretçilerine Medine bölgesinde eski zamanlarda nasıl zengin bir hayat sürüldüğünü görme şansı veriyor. Zamanında Dar Ben Abdallah Sarayı üst düzey mevkideki memurların yaşadığı bir saraymış. Sarayın görünümü 19. yüzyılda tamamen değiştirilerek dönemin İtalyan modasına uygun bir tarzda dekore edilmiştir. Bugün müzenin odalarından dört tanesi ziyaretçilerin zihninde 19. yüzyıl burjuva hayatına ait sahneler canlandırmak için kullanılmaktadır.

Dar Ben Abdallah Müzesi haftanın her günü sabah 10.00 ile 16.00 arasında açıktır.

Kartaca

kartaca-antik-kenti.jpg

Kartaca, Tunus şehrinin ilk yerleşim yerlerinden biridir. Kartaca, Fenike dilinde “yeni şehir” anlamına gelen Kart-Haadast kelimelerinin birleşiminden oluşmaktadır. Kartaca, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndedir. Kartaca antik kentini yürüyerek gezmelisiniz çünkü tarihi yapılar bölgeye yayılmış durumdadır. Şehir merkezinden yaklaşık 19 kilometre uzaktadır, buraya ulaşımı TGM tramvayı ile Kartaca Salammbo durağında inip denize doğru yürüyerek sağlayabilirsiniz. İlk karşınıza çıkacak yapı Tofet Tapınağı’dır. Tapınak, geçmişte Kartacalıların ilk çocuklarını tanrılara kurban verdikleri tarihi ve dini bir yapıdır. Tapınağın önünde Pön Limanı bulunmaktadır. Dairesel bir liman olan Pön Limanı küçük bir geçitle ticaret limanına bağlanmaktadır. Limanın yanında Deniz Müzesi bulunmaktadır, bu müzeyi de gezmeniz tavsiye edilir. Devam ederseniz, hemen sağınızda Paleo Hristiyan Müzesini göreceksiniz. Devam ettiğinizde solda bir tepe göreceksiniz, orası Kartaca’nın ilk yerleşimlerinden Byrsa Tepesi’dir. Tepeye çıkarsanız Kartaca Ulusal Müzesi’ne ulaşabilirsiniz. Kartaca Ulusal Müzesi, tarih boyunca Kartaca’da hüküm sürmüş topluluklara ait eserler, özellikle de Fenikelilere ve Romalılara ait tarihi objeler, heykeller sergilenmektedir. Müzenin hemen yanında Fenike evlerinin çıkarıldığı arkeolojik kazı alanı mevcuttur. İlerlediğinizde 13. Haçlı Seferi zamanında yapılmış ve günümüzde kültür merkezi olarak kullanılan Aziz Louis Katedrali bulunmaktadır.

Medine Bölgesi

old-city-view-Jerusalem.jpg

Medine bölgesi, Tunus şehrinin geleneksel yaşamını ve tarihi dokusunu barındıran, “eski şehir” olarak bilinen bölgesidir. Medine bölgesinde camii, medrese, kütüphane gibi pek çok tarihi yapı bulunur. Medine bölgesini gezmeye Fransız kapısı olarak bilinen Bab-Bahr noktasından başlayabilirsiniz. Buradan başlandığında Al-Zaytuna Camii ilk duraklarınızdan biri olabilir. Bu camii Tunus şehrinin en büyük camisi olmasının yanı sıra şehrin Müslüman olmayanların da ziyaret edebildiği tek camisi. Buradan sonra Milli Kütüphaneyi ziyaret edebilirsiniz, kitapları okuyabilmekten ziyade şehir hakkında bilgi edinmenizi sağlaması için kütüphane gezisi tavsiye edilir. Camiinin etrafı açık pazarlarla doludur, buralarda parfümden yerel el işi ürünlere kadar pek çok ürün bulabilirsiniz. Kitapçılar Çarşısı, Dar Ben Abdallah Müzesi güneye doğru gittiğinizde ziyaret edebileceğiniz yerler.

Ville Nouvelle (Yeni Şehir)

e2e13b47aadb4de5005473a05d0b98a9.jpg

Ville Nouvelle bölgesi, Tunus şehrinin Fransız egemenliği zamanında imarı artan genellikle 20. yüzyılın başlarındaki hakim Fransız mimarisinin görüldüğü yapılarla ve yüksek binalarla doludur. Tunus Gölü ve Medine Bölgesi arasında kalır. Bu bölgenin ve şehrin ana caddesi iki yanı palmiyelerle süslü Habib Bourguiba Caddesi şehrin en ışıltılı ve modern caddesidir. Cadde üzerinde 7 Kasım 1987 Meydanı ile Bağımsızlık Meydanı yer alır. 7 Kasım Meydanı’nda Saat Kulesi’ni görmek mümkünken Bağımsızlık Meydanı’nda Aziz Vincent de Paul ile Aziz Olive Katedrali’ni bulmanız mümkündür. Katedralin karşısında değişik mimarisiyle Belediye Tiyatrosu’nu görebilirsiniz. Cadde boyunca ihtiyacınız olan olmayan her şeyle karşılaşabilirsiniz. Mağazalar, bankalar, lüks oteller, kafeler, restoranlar oldukça yoğundur. Cadde akşamın ilerleyen saatlerine kadar canlıdır.