Gelibolu; Marmara Bölgesi’nde bulunan Çanakkale iline bağlı bir ilçedir. Çanakkale Boğazı ile Saros Körfezi arasında yer alan Gelibolu, Avrupa kıtasının güneydoğusundaki son kara parçasıdır. Hem tarihî hem de doğal güzellikleri ile öne çıkan Gelibolu Çanakkale’ye 50 kilometre, İstanbul’a 290 kilometre, Ankara’ya 520 kilometre uzaklıktadır. Gelibolu’ya kara yolu, feribot ve hava yolu ile kolaylıkla ulaşım sağlanmaktadır. Bu özelliği sayesinde özellikle hafta sonları yakın illerden binlerce tatilsever Gelibolu’ya gelmektedir. TÜİK’in 2017 verilerine göre Gelibolu’nun nüfusu yaklaşık 44.079’dur.
Gelibolu’nun hangi tarihte kurulduğu tam olarak bilinmemekle birlikte en az Troya kenti kadar eski olduğu tahmin edilmektedir. İlk dönemler Critote adı ile anılan kent Keltler tarafından iskân edilince iyi ve güzel şehir anlamına gelen Galli Polis adı ile anılmaya başlamıştır. Yunanca olan bu isim zamanla Gelibolu olarak Türkçeleşmiştir. MÖ 1200 yılında Hitit İmparatorluğu’nun parçalanmasından sonra Frigler ve Lidyalıların hâkim olduğu Gelibolu kısa bir süre sonra Perslerin eline geçmiştir. Daha sonra sırası ile Spartalılar, Makedonyalılar, Romalılar ve Bizanslardan sonra Gelibolu’da Türklerin hâkimiyeti başlamıştır. Osmanlı Dönemi’nde önemli bir deniz üssü olan Gelibolu Trakya ve Balkanlar’a düzenlenen akınlarda geçit yeri olarak kullanılmıştır. İstanbul’un fethedilmesine kadar önemini korumayı başaran Gelibolu, Haliç Tersanesi’nin inşa edilmesi ile eski önemini kaybetmeye başlamıştır. 1915 yılında Çanakkale Savaşı sırasında tahribata uğrayan Gelibolu 4 Ağustos 1920 senesinde Yunanlar tarafından işgal edilmiş ancak 3 Ekim 1922’de kent terk edilmiştir. 1923 senesine kadar vilayet merkezi olan Gelibolu 1926 yılında ilçe merkezi olmuştur.
Marmara ve Ege iklimi arasında geçiş özelliği gösteren Gelibolu’da yıl boyunca ılık bir hava hâkimdir. Korudağı sayesinde kuzeyden gelen sert Trakya ikliminin etkileri hafiflerken Çanakkale Boğazı kıyısında olması ile yılın büyük bir bölümü rüzgâr almaktadır. Sonbahar ve kış ayları yağışlı geçerken ilçeyi ziyaret etmek için ilkbahar ve yaz ayları oldukça idealdir. Hem tarih hem de doğa gezisi yapmak için en güzel adreslerden biri olan Gelibolu yerli ve yabancı gezginlerin uğrak noktasıdır. Gelibolu’yu her yıl ortalama 3 milyon turist ziyaret etmektedir. Ülkemizin ve dünyanın en büyük Mevlevihane’si Gelibolu’da yer almaktadır. Sema törenlerinin düzenlendiği Mevlevihane görülmeye değer bir kültür mirasıdır.
Türk denizciliğinin en önemli isimlerinden biri olan Piri Reis Gelibolu’da doğmuştur. Gelibolu Kalesi’nin içinde bulunan Piri Reis Müzesi Gelibolu’da görülmesi gereken yerlerden biridir. Türbeleri, kaleleri, anıtları ve camileri ile Gelibolu çok sayıda tarihî zenginliğe ev sahipliği yapmaktadır. 33 bin hektarlık alana sahip olan Gelibolu Tarihi Milli Parkı Gelibolu’ya gelenlerin mutlaka ziyaret ettiği yerlerin başında gelmektedir. Çanakkale Savaşı’nın yaşandığı Gelibolu Yarımadası’nda şehitlikler, kaleler, anıtlar, tabyalar ve köyler bulunmaktadır. Geçmişe doğru yolculuğa çıkacağınız, varoluş destanının yazıldığı Gelibolu Tarihi Milli Parkı’nı kendiniz gezebileceğiniz gibi rehberli turlara da katılabilir, ayrıntılı bilgiler edinebilirsiniz.
Gelibolu yaz aylarında tatilseverlerin uğrak duraklarından biridir. Tertemiz denizi ve sakin ortamıyla beğeni toplayan Gelibolu’da doyasıya denize girebilirsiniz. Hamzakoy, Eğritaş, Fener altı Gelibolu’da denize girebileceğiniz en iyi adreslerdir. Saros Körfezi kıyıları ise cam gibi suyuyla ünlüdür. Dünyada kendi kendini temizleyen beş körfezden biri olma özelliğine sahip Saros Körfezi dalış tutkunlarının da vazgeçilmez yerlerinden biridir. Etrafında büyük bir yerleşimin bulunmaması ve sanayileşmeden uzak olması sayesinde suyu oldukça temiz olan Saros Körfezi 144 çeşit balık, 77 tür deniz bitkisine ev sahipliği yapmaktadır. Dalış meraklıları tarafından zengin bir akvaryum olarak nitelendirilen Saros Körfezi’nde su altı dünyasını keşfedebilir, tatilinize heyecan ve unutulmaz bir deneyim katabilirsiniz. Çanakkale’nin en güzel ilçelerinden biri olan Gelibolu’ya en az 3-4 gününüzü ayırarak hem tarihî zenginlikleri hem de doğal güzellikleri keşfedebilir, sakinlik içerisinde tatilinizi geçirebilirsiniz.
Tanıtım Videosu
