Kahramanmaraş Gezilecek Yerler

Kahramanmaraş tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleri ile keşfedilmeyi bekleyen eşsiz şehirlerimizden. İklimsel değişkenliği sayesinde doğası, tarihi zenginliği sayesinde mimarî çeşitliliği ve dinî konumu ile gezilip görülmesi gereken şehirlerdendir. Tüm bu güzelliklerin yanı sıra zengin mutfağı da bir Kahramanmaraş seyahati için iştah kabartan unsurların başında geliyor. Dondurması, yemekleri ve tatlıları ile de gezinize lezzet katabileceğinizi unutmamalısınız.

Kahramanmaraş Gezilecek Yerler

Kahramanmaraş il merkezi, ilçeleri ve çevre illere bağlı olsa da görmeye değer komşu değerleri ile ziyaretçilerini bekliyor. Elbette çok fazla gezilip görülecek yer var fakat gitmişken, Taş Köprü’yü, Geleneksel Maraş Konakları’nı, Taş Han’ı, Tarihî Kahramanmaraş Çarşısı’nı, Maraş Kalesi’ni, Arkeoloji Müzesi’ni, Ulu Camii’yi, Başkonuş Yaylası’nı, Döngel Mağaraları’nı görmek gerekmektedir. Her ne kadar ziyarete açık olmasa da yazımızda Germenicia Antik Kenti’nden de bahsedeceğiz.
  *Yukarıda adını andığımız yerlerle ilgili detaylı bilgiyi yazımızın devamında okuyabilirsiniz.

Taş Köprü

1

Kahramanmaraş – Kayseri yolunda, şehir merkezine 11 kilometre uzaklıkta yer alan bir köprüdür. Ceyhan Nehri üzerinde yer almasında dolayı Ceyhan Köprüsü olarak da bilinir. Bilinen en eski kayıtlara göre Dulkadiroğulları Beyliği’nin son zamanlarında, yine bu kayıtlara göre yürütülen tahminlerle 1563 yılında yapıldığı düşünülmektedir. Yığma moloz taşlardan yapılan köprü dönem içerisinde tadilatlardan geçmiş olsa da büyük oranda günümüze ulaşabilmiş ender köprülerdendir. Bölgedeki birçok köprü baraj altında kalmış olsa da, Taş Köprü baraj sularının altında kalmamayı başarmış tek köprüdür. Asimetrik bir mimarisi bulunan köprünün 6 adet kemer gözü vardır. Uzunluğu 158 metre olan yapının ise en üst noktadan yüksekliği 18 metredir. Köprünün genişliği ise 5 metredir. Köprünün bir noktası yüksek olup bu noktadan her iki tarafa azalan bir eğim izlemektedir. Bu yüksek nokta köprünün ortası olmadığından, asimetrik bir mimarî yapı olarak anılmaktadır.

Germenicia Antik Kenti

dsc_0447.jpg

Kahramanmaraş’ın iki ya da üç mahallesinin altında kocaman bir tarih yatmaktadır. Bölge halkı, zamanında burada yatan tarihin farkında olmadan gecekondulaşmayı başlatmış. İlerleyen tarihlerde imar affı ile de bölgede kamusal alan olmaktan çıkarak mülkleşmiş. Zaman içerisinde evlerin altında bulunan eşsiz mozaikler ile bölgenin tarihî öneminin farkına varan yetkililer bölgeyi yeniden kamulaştırmak için çalışıyorlar. MS 300 – 400 yıllarından kalma, Roma İmparatorluğu’na ait kalıntılardan oluşan ve çok büyük kısmı yer altında olan Germenicia Antik Kenti büyük bir merak uyandırıyor. Romalılar döneminde bölgenin zenginlerinin ve generallerin kaldığı yamaç villalarının taban döşemelerinin bu mozaiklerden oluştuğu düşünülüyor. Şu an çalışmaların sürdüğü ve henüz ziyarete açılamayan antik kentin gün yüzüne çıkan mozaiklerinin fotoğrafları Kahramanmaraş Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Kenti henüz ziyaret edemeseniz bile bu muhteşem mozaikleri görmenizi tavsiye ederiz.

Geleneksel Maraş Konakları

konak_1.jpg

Kahramanmaraş’ın tarihî konakları sivil mimarinin güzide örneklerindendir. Enikli ya da başka bir deyişle kuzulu kapıları dikkat çeker. Bu tabirlerin anlamı iç içe geçmiş iki kapıdır. Farklı boyutlardaki iki kapının küçük olanı insanların kullanımı için olup büyük olan kapı da binek hayvanların kullanımı içindir. Bu kapılarla geniş avlulara girilir. Avlularda evin ihtiyaçlarında kullanılmak üzere büyük bir havuz yer almaktadır. Avluların duvarları yüksektir ve avlunun içerisinde süslemeli çeşmeler bulunmaktadır. Genellikle iki kattan oluşur. Alt katta ahır, samanlık, odunluk, ardiye gibi bölümlerin yanı sıra gizli bir bölüm vardır. Bu gizli bölüm mahzen olarak kullanılmaktadır ve hane halkına gerekirse sığınak olarak da hizmet vermek üzerine tasarlanmıştır. Üst kata ise çıkar çıkmaz sizi bir ortak alan karşılar ve buradan odalara giriş yapılır. Bu ortak alan hane halkının birlikte zaman geçirdiği yerdir. Ayrıca Kahramanmaraş’ın sivil mimari örnekleri olan konaklarda cumbalar da önemli bir belirleyici unsurdur. Dedeoğlu Konağı, Kocabaş Konağı gibi farklı şekillerde hizmet veren birçok konağı gezip görebilirsiniz.

Taş Han

tas_han.jpg

Kahramanmaraş’a ticaret yapmak için gelen kişilerin zamanında konakladığı tarihî bir yapıdır. Kesin olmamakla birlikte Dulkadiroğulları’nın bıraktığı eserlerden birisinin de Taş Han olduğu düşünülmektedir. Buradan yola çıkarak yapım zamanının 16. yüzyıl olduğu düşünülmektedir. Günümüzde de aktif ticaretin içerisinde bulunan Kapalı Çarşı’nın doğusunda inşa edilmiştir. O dönemlerde çarşıya mal getiren tüccarların dinlenip konaklaması için yapılmış bir yolcu hanıymış. Kare bir avluya bakan iki kattan oluşan hanın alt katı depo, ahır ve hizmet alanı olarak kullanılmıştır. Üst kat ise konaklamaların yapıldığı odalardan oluşmaktadır. Günümüzde ise hâlâ aktif bir şekilde kullanılan hanın bölümleri depo ve işyeri olarak hizmet vermektedir. Etnik hatıralıklar almak isteyen ziyaretçilerin uğraması gereken bir yerdir.

Tarihî Ticaret Alanı

tarihi_ticaret_bolgesinden.jpg

Maraş Kalesi’nin güney kısmında yer alan ve kurulduğu günden bu güne kadar şehrin ticaretinin döndüğü yerdir. Özünü korumasından dolayı gelecek kuşaklara kadar da bu şekilde kalmaya devam edecektir dersek yanılmış olmayız. Kahramanmaraş’ın tarihî ticaret alanı, geniş bir alan içerisinde, farklı sektörlere göre bölümlere ayrılmış gibi görünen ama özünde kocaman bir bütün olan tarihî çarşılardan oluşur. Belediye Çarşısı bir başka deyişle Suk-i Maraş Çarşısı, Saraçhane, Bakırcılar Çarşısı, Semerciler Çarşısı, Kapalı Çarşı gibi birçok alt uzmanlık bölgelerinden oluşan ticaretin kalbinin attığı bölgedir. Bu bölgeden özellikle bakır, altın, gümüş, ahşap, keçe, deri gibi malzemelerden yapılmış el yapımı ürünler satılmaktadır. Ayrıca yöresel gıda ürünlerini de bulabileceğiniz dükkânların da yer aldığı bu alanda gezerken şehrin sosyal, kültürel ve ekonomik özellikleri başta olmak üzere şehre dair çok fazla konuda fikir sahibi olabilirsiniz.

Tarihî Maraş Kalesi

kahramanmaras-havaalani-arac-kiralama-kahramanmaras-kalesi-1_uhriwq.jpgKahramanmaraş şehir merkezinde yer alan Tarihî Maraş Kalesi’ne ulaşım oldukça kolaydır. Bulunduğu bölgeye hâkim bir tepeye inşa edilmiştir. Yapımının MÖ 9. yüzyıla dayandığı düşünülmektedir. Genç Hitit dönemi eserlerinden olan kale tarihî süreçler boyunca farklı medeniyetler tarafından onarım ve düzenlemeler görmüştür. Özellikle 7. ve 8. yüzyılda bölgede yaşanan Müslüman ve Bizanslıların hâkimiyet çekişmeleri sırasında kale sıkça tahrip edilmiş ve bu medeniyetlerce tahribatların ardından onarımlar görmüştür. Evliye Çelebi’nin Seyahatname’sinde bahsedilen 4 aslan heykelinin tamamı günümüze ulaşamamıştır. Zamanında kale kapısında yer alan aslan heykeli artık Kahramanmaraş Arkeoloji Müzesi’nde yer almakta olup üzerindeki kabartma yazılar ile çağını aydınlatan ve günümüze ulaşan en sağlam ve en eski eserlerdendir.

Elbistan Ulu Camii

uluu.jpg

Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde yer alan Ulu Camii birçok sanat tarihçisinin ilgisini çeken bir eser olma özelliğindedir. Dört yönlü merkezi bir planı olan ve bu planda bilinen en eski eserlerden birisidir. Bölgede bu özelliği taşıyan başka bir eser yoktur. Cami’nin 1240 yılında Selçuklular tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir. Elbistan Ulu Camii ve Kahramanmaraş Şekerli Camii ilde bulunan ve günümüze ulaşabilen Selçuklu eserlerindendir. Kahramanmaraş’ta bu iki yapıdan başka günümüze ulaşmayı başaran Selçuklu mimarî eseri maalesef bulunmamaktadır. Bölge Osmanlı hâkimiyetine geçtikten sonra, yaklaşık olarak 1500’lü yılların ilk çeyreğinde yapılan onarımlarla minaresi hariç yapının neredeyse tamamında Osmanlı mimarî izleri yer almıştır. Cami’nin orijinal kubbe yapısının Mimar Sinan’a ilham verdiği de rivayet edilir. Zaman içerisinde yapılan onarımlarla orijinalliğinden uzaklaşsa da hâlâ tanıklık ettiği onca olayla ziyaretçilerini bekliyor.

Kahramanmaraş Arkeoloji Müzesi

Kahramanmaraş’a gelip Arkeoloji Müzesi’ni gezmeden dönmemek gerekir. Bunun bir nedeni bölgede bulunan farklı dönemlerden elde adilmiş tarihî eserler olsa da asıl sebep Kahramanmaraş’ın müzecilik tarihinde önemli bir yere sahip olmasıdır. Türkiye’de müzeciliğin izlerine ilk kez Selçuklular döneminde Kahramanmaraş’ta rastlanmıştır. Ayrıca Dulkadiroğlulları Beyliği döneminde, Maraş Kalesi’nde Genç Hitit Dönemi’nden eserlerin sergilenmesi de dünya müzecilik tarihi için oldukça önemli bir gelişmedir. Yakın tarih boyunca da 1947 yılından itibaren Taş Medrese’de hizmet veren Arkeoloji Müzesi 1961 yılında Maraş Kalesi’ne taşınmış bir süre burada faaliyet gösterdikten sonra son olarak 1975 yılı itibari ile hâlâ hizmet verdiği yerde ziyaretçilerini ağırlamaya başlamıştır. Kahramanmaraş Arkeoloji Müzesi’nin 7 ayrı salonu ve bahçesinde, tarihî eserler sergilenmeye devam etmektedir. Aslan Heykeli, Antik Fil Heykeli ve Mozaik Salonu gibi farklı salonlar ve eserler bölge tarihine ışık tutmaktadır. Müzeye giriş 5 TL olup Müzekart+ sahipleri için ücretsizdir.

Başkonuş Yaylası

Kahramanmaraş il merkezine yaklaşık olarak 55 kilometre uzaklıkta yer alanve ismi en başta garip gelen Başkonuş Yaylası, Onikişubat ilçesinin kuzeybatısında yer almaktadır. Yaz aylarında serin olan ve kışın da kar yağan bir bölgedir. Dört mevsim ayrı güzellik sunan bu yaylaya zaman ayırmanızı öneririz. Özellikle yaz mevsiminde serin olan bu yaylada piknik yapabilir, piknikle uğraşmak istemezseniz de yaylanın restoranında doğayla iç içe bir yemek yiyebilirsiniz. Bu eşsiz güzelliğin tadını biraz daha uzun süre çıkarmak isterseniz burada bulunan dağ evlerinde ya da çadırlarda kalabilirsiniz. Karavanınızla ya da kendi çadırınızla gidip konaklamak da alternatifler arasında yer almaktadır. Bölgede doğa yürüyüşü yapmak ve onlarca çeşit bitkiyi görmek de ayrıca bir faaliyet olacaktır. Ayrıca yürüyüş yaparken karşılaşacağınız harika doğal manzaraların fotoğraflarını çekmekten kendinizi alamayacağınızı düşünüyoruz. Yürüyüş yapmaya karar verirseniz bölgeyi bilen birinden yardım almanızı, karanlığa kalmamanızı ve yürüyüşe tek başınıza çıkmamanızı da güvenliğiniz için özellikle öneririz.

Döngel Mağaraları ve Köyü

150666,dongel-magarasijpg.png

Kahramanmaraş’ta yaşam izleri Paleolitik Dönem’e kadar gidiyor demiştik. İşte MÖ 40.000 – 10.000 yıllarına dayanan bölgenin ilk yerleşiminin bu mağaralar ve civarında olduğu düşünülmektedir. Döngel Mağaraları, şehir merkezinden yaklaşık 50 kilometre uzaklıktaki Döngel köyünde yer alan üst üste 3 mağaradan oluşur. Bölgenin bol su kaynakları, özel iklimi ve tarihî değerlerini bir arada görmenin büyük bir keyif olduğunu söyleyebiliriz. Mağaralarda irili ufaklı şelaleler ve göletler vardır. Özellikle yazın serin olan bu bölge günübirlik piknikçiler için de sıkça tercih edilmektedir. Mağaralara girilebilmektedir fakat yapısı sarp olan mağaralara muhakkak bilen biri ile ve teknik olarak doğru kıyafet ve ayakkabılarla girilmelidir. Yalnız ve bilmeden girilmesi kesinlikle önerilmeyen bu mağaralarda dönemsel olarak su baskını riski de olabiliyor. Ocak ayından mayıs ayına kadar çeşitli su kaynakları mağaraların içerisine aktığından bu dönemlerde girilmesi önerilmiyor. Bölgede bulunan HES de zaman zaman su tahliyeleri yapabiliyormuş bu sebeple mağaraya girişlerinizi önceden oradaki yetkililere bildirmekte de fayda var. Bölgede doğa ve doğa sporları ile daha çok zaman geçirmek isteyen ziyaretçiler için Kamp ve İzcilik Alanı vardır. Burada konaklayabilir, köylülerin yaptığı leziz gözlemelerle karnınızı doyurabilirsiniz.

Eshab-ı Kehf Külliyesi

Eshab-ı Kehf Külliyesi Kahramanmaraş ilimizin Afşin ilçesinde yer alır. Burada bulunan külliye, hikâyesi ile insanlık tarihinde farklı zaman, mekân ve şekillerle aktarılsa da zulüm karşısında dinden çıkmamak için bir mağaraya sığınıp bu mağarada 309 yıl boyunca uyuyakalan yedi arkadaşa ithaf edilmiştir, bu nedenle adı “Yedi Uyurlar Mağarası” diye de geçmektedir.
Antik Çağ’dan beridir kutsal bilinen ve Eshab-ı Kehf ismi ile adlandırılan oldukça kayalık bir tepe yamacındaki mağaranın etrafına inşa edilmiştir bu külliye. Dini kitaplarda, mağarada yıllarca uyuyan arkadaşların uyandıktan kısa bir süre sonra vefat ettikleri anlatılır. Sonrasında bu olaya şahit olan ve dini duyguları ile derin hisler yaşayan bölge insanları ve dönem padişahı tarafından mağaranın yanına bir kilise yapıldığı da anlatılan hikâyeler arasındadır. 

Eshab-ı Kehf Ne Demek

Eshab-ı Kehf ne demek sorusuna yanıt vermek için, Kuran-ı Kerim’de geçen “Ashabu’l-Kehf ve’r-Rakim” ifadesinden de yardım almamız gerekir. İfadeyi “mağara ve kitabe halkı” diye açıklayabiliriz. Ayrıca Arapçadan “Mağara Arkadaşları” şeklinde dilimize tercüme edilmektedir.

Eshab-ı Kehf Hikayesi
Devamını Oku
Lokasyon Sayfasında Detayı Göster
Kapalı