Sevgili dostlar, bu haftaki rotamız kahramanlar şehri, yaşanılası topraklar Kahramanmaraş. Ülkemizin kurtuluş mücadelesine ismini altın harflerle yazdırmış olan Kahramanmaraş, şanlı tarihinde kahramanlığıyla, insanının delikanlılığıyla, yiğitliğiyle nam salmış bir şehrimiz. Aynı zamanda insanının sanat kabiliyeti, sanatı estetiğe yoğurma becerisiyle, el sanatlarına olan kabiliyeti münhasırıyla da meşhur mu meşhur ünlü mü ünlü bir şehrimiz.
Maraş, tarihte “arslanlar şehri” olarak tanımlanmış böylesine medeniyet sahibi kadim bir şehrimiz. Tarihi, Hititlere kadar uzanıyor. İslamın dört büyük halifesinden biri olan Hz. Ömer’in halifeliği zamanında, 637 senesinde Halid İbnu’l Velid komutasındaki İslam orduları tarafından fetholunmuş. 1071 senesinde, ulu cihangir Türk hükümdarı Alparslan’ın Malazgirt Zaferinden sonra, Anadolu Fatihi ve Anadolu Selçukluları devletinin kurucusu ulu hakan Birinci Süleymân Şah kumandanlığındaki Selçuklu ordusu, Maraş’ı fethetmiştir. 14. yüzyılda ise Dulkadir Beyliği yaklaşık 200 yıl kadar Maraş ve civarında hüküm sürmüş.
MARAŞ KALESİ BİNLERCE YILDIR ŞEHRİN YILMAZ BEKÇİSİSevgili dostlar, kahraman vilayetimiz Maraş, bu denli çok köklü tarihi ve kültürel mirasa sahip bir şehrimiz. Şehre hakim bir tepe üzerinde konumlanmış olan Maraş Kalesi, Maraş’a gelip de mutlaka görülmesi gereken olmazsa olmaz mekanlardan birisi. M.Ö. 1. veya 2. yüzyıl arasında yapıldığı tahmin edilen kalenin içi günümüzde zengin bir içeriğe sahip bir park olarak düzenlenmiş durumda. Bu bağlamda, kalenin içerisi çocuk parklarıyla, çay bahçeleriyle, dinlenme alanlarıyla zenginleştirilmiş. Kale girişinin hemen sol tarafında cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Atatürk’ün dev bir paneli var. Geceleyin panoramik olarak ışıklandırılan bu panel, şehrin dört bir yanından görülebilmekte ve şehre de ayrı bir güzellik katmaktadır.
EL SANATLARINDA NAM SAHİBİ BİR ŞEHİR BAKIRCILAR ÇARŞISINI MUTLAKA GEZİN
Sevgili dostlar, Maraş ilimizde aynı zamanda bakır işçiliği ve zanaatı da harika bir gelişme göstermiş. Ermenisi, müslümanı birçok kültürden birbirinden maharetli bakır ustalarının emeklerini sergilediği Maraş’ın tarihi çarşılarında, özellikle de Maraş’ın tarihi ve ünlü Bakırcılar Çarşısı'nda, bakırdan yapılmış cezveleri, tabakları, tencereleri, o buram buram tarih kokan kazanları, mutfak malzemelerini hemen hemen her dükkanda bulmak mümkün. Bu noktada, sevgili dostlar, Maraş’ın tarihi çarşıları, sevdiklerine hediyelik eşya götürmek isteyenler için harika fırsatlar sunuyor. Mevzu bahis Maraş olunca ceviz oymacılığından bahsetmeden geçmek hiç mümkün olur mu? Şehri Maraş’ta kültürel mirasımızda çok önemli bir yeri olan çeyiz sandıklarımız halen yaşatılmaya çalışılıyor. Ceviz oymacılığında nam salan Maraşlı oymacıların ellerinden çıkan birbirinden harikulade sanat eserlerine bakmadan, hatırasını almadan geçmeyin derim can gezikolikler.
MARAŞ PUL BİBERİ ACILIKTA LİDER
Maraş pul biberi de tıpkı Urfa şehrimize nispet yaparcasına nam salmış, meşhur olmuş. Bendeniz şahsen pul biberini pek sevmesem de bu tadın müthiş müdavimleri olduğunu biliyorum ve bu müdavimlerimize, Maraş’ın meşhur pul biberini tatmadan geçmeyin diyorum.
MARAŞ’TA TRABZON, TRABZON’DA DA MARAŞ CADDELERİ MEŞHUR
Maraş’ın en önemli ana caddelerinden biri Trabzon Caddesi. Doğal olarak hemen aklınıza geliyor değil mi Maraş nire Trabzon nire? Merak mı ediyoruz? Peki o zaman Maraş’ın en önemli caddelerinden birisine Trabzon Caddesi ismi verilmesinin nedenini öğrenmek için tarihin derinliklerine kısa bir yolculuk yapmamız gerekebilir. 1461 yılında, Trabzon ve çevresi, Osmanlı mihmandarı ve şanı ulu ced Fatih Sultan Mehmet tarafından fetholunur. Bu fetihten sonra Trabzon ve havarisinin, Müslüman olarak Türkleşebilmesi için her ne kadar bir takım faaliyetler sergilense de bunda nispeten başarılı olunamaz. Kaynaklara göre, fetihten sonra yaklaşık 200 sene kadar bölgede istenilen Müslümanlaşma sağlanamamıştır.
Bunun üzerine Osmanlı, Maraş’tan ulema sınıfına haiz alim ve hocaları Trabzon’a getirmeye karar verir. Bayburt üzerinden Trabzon’a gelen bu kutlu ulemalar, büyük başarı göstererek Trabzon’un en ünlü papazlarını dahi Müslümanlıkla şereflenmesine vesile olurlar. Sevgili dostlar, bu kutlu alim ve hocalar, Trabzon’un yerleşik halkının islamla müşerref olmasında önemli bir vesile olurlar. Böylelikle 1680’li yıllarda bu kutlu alimler, Trabzon nüfusunun neredeyse yüzde 98 oranında müslüman olmasında önemli bir irşat vazifesini yürütmeye muktedir olurlar. İşte bu iki şehrimizin tarihte birbirleri için taşıdıkları önem bu kadar eski ve önemli olunca, her iki şehrimizde dost ve akraba şehirlerinin isimlerini en önemli caddelerine vererek hatıralarını ve gönül bağlarını yaşatmak ve gelecek nesillere de unutulmamak üzere taşımak istemişler. Allah vesile olanlardan razı olsun.
DOYUMSUZ BİR TAT EŞSİZ BİR LEZZET MARAŞ DONDURMASI
Tarihi izleri, medeniyetleri kaynaştıracak kadar köklü olan Maraş’ta tabi akla ilk gelen sembollerden birisi de Maraş dondurması. Sanırım bu muhteşem lezzeti tatmayanımız yok gibi bir şeydir. Fakat bir de bu leziz tadı, Maraş’ta tatmanız durumunda Maraş dondurmasına bakış açınızın en az bir kat daha değişeceğini savunuyorum.
Kahramanmaraş dövme dondurmasının hikayesi de bir hayli ilginç. Maraşlı usta Osman Ağa, orkideyi salep yaparken bir rastlantı eseri keşfettiği bir tatlı. İlk dönemlerde "Salepli karsambaç" şeklinde isimlendirilen bu muhteşem tat, üç kuşak kadar sonra "Maraş dondurması" olarak nam salmaya, meşhur olmaya başlamış. En önemli özelliklerinden birisi keçi sütünden yapılması. Maraş’ın ünlü dağı Ahir Dağı'nda salına salına dolaşan, tamamen organik beslenen keçilerin sağılmasından elde edilen süt, 90 C. sıcaklıkta kaynatılıp bakterilerden tamamen arındırılıyor. Yine Ahir Dağı'ndan toplanan salep bitkisinin içine şeker konuluyor. Sonrasında bu iki malzeme birbiriyle karıştırılarak yaklaşık 8 saat kadar dinlenmeye bırakılıyor. -6 ile -8 C. sıcaklık arasında soğumaya bırakıldıktan sonra ise damaklarda tad devrimi yapmaya hazır bir konuma gelmiş oluyor. Bu eşsiz lezzeti, Maraş’ta tatmanız durumunda, bu güne kadar ki damak haznenizde oluşan dondurma portföyünü yerle bir edebilecek bir iddiaya sahip görünüyor. Kahramanmaraş’ın bu eşsiz damak tadının içerisinde A, B, C, D E grubu vitaminlerinden tutun da kalsiyum, fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum, demir ve çinko gibi birbirinden farklı ve vücudumuz için çok elzem minerallerde bulunduğu sık sık ifade ediliyor. O zaman ne diyoruz, sakın bu muhteşem lezzeti vatanında tatmadan ayrılmayın.
MARAŞ DEYİNCE SÜTÇÜ İMAM AKLA GELMEZ Mİ?
Can gezikolikler, Maraş deyince belirtmeden geçemeyeceğimiz abide bir isim var; Sütçü İmam Ali. 31 Ekim 1919 günü Maraş’ta hamamdan çıkan 3 Türk kadınına Fransız ermeni askerleri tarafından “Burası artık Türk memleketi değildir. Fransız müstemlekesinde peçe ile gezilmez!” denilerek mahremleri olan peçeleri zorla açılmak istenilmiştir. Bu duruma çok öfkelenen ve haşmetle olaya müdahale eden Sütçü İmam silahıyla ateş ederek bir Fransız askerini öldürmüş, birini de yaralamıştır.
Böylece düşmana ilk kurşunu sıkan Sütçü İmam, Maraş ilimizde kurtuluş mücadelesinin kıvılcımını ilk yakan kahramanımız olmuştur. Evet sevgili dostlar hepinizin malumu ki kolay kazanılmadı bu topraklar. O zaman Maraş’a geldiğinizde Sütçü İmam türbesine uğramadan, dualarınızı etmeden sakın ayrılmayın.
Sütçü İmam
BU ŞEHİRDE HERKES MADALYA SAHİBİ
Kahraman şehrimiz Maraş’a Kurtuluş Savaşı mücadelesinde gösterdiği kahramanlıklar ve yiğitçe can siparane mücadelesinden dolayı 5 Nisan 1925 tarihinde kırmızı şeritli bir İstiklal Madalyası ve Kahraman unvanı 7 Şubat 1973'de TBMM kararıyla verilmiş. Özellikle şehre istiklal madalyasının verilmesinin hikayesi gerçekten kayda değer. TBMM tarafından Kahramanmaraş vilayetine bir yazı gönderilir ve kurtuluş savaşında kahramanlıklarıyla destan yazmış, milli mücadelede ismini altın harflerle yazdırmış yiğitlerin isim listesi istenir. Şehrin ileri gelenleri hep beraber toplanırlar ve kahramanların isimlerini belirlemeye çalışırlar. Fakat bu mümkün gözükmemektedir. Çünkü her Maraşlı'nın kurtuluş destanında imzası, katkısı, canını malını mülkünü ortaya koyması vardır. Durum böyle olunca Ankara’ya bir yazı kaleme alınır ve Maraş’ta milli mücadelede katkısı olmayan bir tek vatan evladının dahi olmadığı ifade edilir. Bunun üzerine TBMM tarafından alınan bir kararla bu kahramanlık destanına katılan tüm Maraşlılar adına İstiklal madalyasının Maraş şehrine verilmesi kararlaştırılır.
12 ŞUBAT TARİHİ BU ŞEHİR İÇİN DÖNÜM NOKTASI
Kahramanmaraş halkı, 1925 yılından beri her yıl düşman işgalinden kurtuluş günleri olan 12 Şubat tarihini kurtuluş bayramı olarak kutlamaktalar. Kurtuluş bayramında tüm Maraş halkına ithaf edilen İstiklal Madalyasını şanlı Türk Bayrağımıza törenle takarak, şanlı ve asil geçmişlerini yadetmekteler. Şehrimizdeki üniversiteye de ismini kahraman ceddimiz Sütçü İmam vermiş.
BUNLARI YAPMADAN MARAŞ’TAN SAKIN DÖNMEYİN
Maraş’a geldiğinizde çevredeki barajlara uğramadan, barajlarda yetişen lezzetli balıkların tadına bakmadan sakın ayrılmayın. Maraş’ın tarihi ve köklü camilerinden olup Sultan II. Abdülhamit zamanında yeniden imar edilen Arasa Camii'ni, Sultan Melik Eşref (Kansu Gavri) zamanında 1496 yılında imar edilen Maraş ulu camisini, işlek bir alışveriş merkezi konumunda olan Rıdvan hoca yer altı pazarını, şehir merkezinde rahatlıkla çayınızı kahvenizi yudumlayabileceğiniz Bahçelievler şelale park kafeyi, tarihi geçmişi çok eskilere dayanan taş medrese camisini, eşsiz güzellikteki Maraş sülününü mutlaka görmeden dönmeyin.
Özgürlüğünüzü alın ve sizi bekleyen diyarlara yelken açın, hep seyahatte kalın.
Facebook ve Instagram: Murat Ak Seyahat YazarıE-Posta: [email protected]