Tarih çağları boyunca farklı uygarlıklara ev sahipliği yapmış Kahramanmaraş ve çevresindeki ilk yerleşim izleri Paleolitik çağlara kadar dayanmaktadır. Bölgede varlığını sürdürmüş ilk medeniyet ise MÖ 2. yüzyılda bölgeye hâkim olan Hititler olduğu düşünülmektedir. Hititlerden başlayıp günümüze kadar Asur, Med, Pers, Makedonya, Roma, Selçuklu, Danişment, Dulkadir, Bizans, Haçlı, Osmanlı gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu farklı uygarlıklar dönemlerinde de ‘’Markasi’’, ‘’Markaji’’, ‘’Germenice’’, ‘’Maraş’’ gibi farklı isimlerle kayıtlara geçmiştir. TBMM’nin aldığı kararla da 7 Şubat 1973 tarihinden itibaren ‘’Kahramanmaraş’’ olarak anılmaktadır. Bölge 6. yüzyıla kadar Hristiyanların hâkimiyetindeyken, bu tarihten sonra Arap Akınları vasıtasıyla Müslümanlıkla tanıştığı kaynaklarda yer almaktadır. İlerleyen zamanlarda dönem dönem Müslüman ve Hristiyan hâkimiyetine girmiş olmasından sebep her iki medeniyetin de izlerini taşımıştır. Bölgede, 1114 yılında yaşanan depremden sonra şehir ve halk büyük ölçüde hasar gördüğü de kayıtlarda yer alan bilgilerdendir.
Kahramanmaraş, 1522 senesinde Yavuz Sultan Selim döneminde, Osmanlı İmparatorluğu himayesine girmiştir. Osmanlı hâkimiyeti yıllarında zaman zaman ayaklanmalara sahne olan Maraş, milli mücadele yıllarında önce İngiliz, sonra da Fransızların işgaline uğramıştır. Fransızların hâkimiyeti sırasında, Türk kadınlarına el uzatan Ermeni çetecileri ve Fransız askerlerine tepki gösteren Çakmakçı Sait’in vurulmasından sonra düşmana ilk kurşun sıkan Sütçü İmam sayesinde işgallere karşı ilk tepki verilmiştir. Sonrasında ise İmam Rıdvan Hoca’nın, şehirde Türk Bayrağı dalgalanmadıkça namaz kılmanın anlamı olmadığını ifade edip Cuma namazını kıldırmayışından sonra sivil direniş başlamıştır ve 12 Şubat 1920 tarihi itibari ile kendini kurtaran ilk şehir olan Maraş’a 5 Nisan 1925’te İstiklâl Madalyası ve 7 Şubat 1973 tarihinde ise Kahramanlık unvanı verilmiştir. Kahramanmaraş ili 2012 yılında da büyükşehir statüsünü kazanmıştır.
Kahramanmaraş ülkemizin Akdeniz Bölgesi’nin doğusunda yer almaktadır. Kuzeyde Kayseri, Sivas ve Malatya, güneyde Osmaniye ve Gaziantep, doğuda Adıyaman, batıda ise Adana’ya komşudur. Yüzölçümüne göre Türkiye’nin 11., nüfusa göre ise 18. en büyük ilidir. Konum olarak Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinin birbirlerine en çok yaklaştığı noktada yer alması iklimsel olarak bir istikrar görülmemesine sebebiyet vermektedir. Bölgenin iklimi “Bozulmuş Akdeniz İklimi” olarak adlandırmak yanlış olmayacaktır. Kahramanmaraş’ta genel olarak bakıldığında yazlar sıcak, kışlar soğuk geçer. İklimsel özellikler göz önüne alındığında en sıcak ay ortalama 27 – 28 derece ile temmuz ayı olup aynı zamanda en kurak aydır. Yılın en soğuk ayı ortalama 3 – 4 derecelik sıcaklıkla ocak ayı iken, en çok yağış alan dönem aralık ayıdır. İklimsel olarak geçiş noktasında yer alan ilde bu sebepten dolayı çok çeşitli bitki türleri yer almaktadır ve bunların yaklaşık olarak %20’si endemik türlerden oluşmaktadır. Bu bitkisel çeşitliliğin bir diğer sebebi de su kaynakları bakımından zengin bir bölge oluşudur. Baraj gölü bakımından da zengindir.
Kahramanmaraş’a Ankara’dan kara yolu ile ulaşım yaklaşık olarak 580 kilometre mesafede yer almakla birlikte tahminen bu yolda yolculuk 7 - 7,5 saat gibi bir zaman gerektirmektedir. Şehirlerarası otobüs seferlerinde ise bu zaman biraz daha uzayacaktır. Ankara’dan hava yoluyla Kahramanmaraş’a ulaşmak ise 1 saatlik bir yolculuk gerektirmektedir. Yolculuğunun rotasını İstanbul’dan çizmek isteyen okuyucularımızın ise yaklaşık 1.050 kilometre mesafeyi ve ortalama 12 - 13 saatlik bir araç yolculuğunu göze almaları gerekmektedir. Tabii ki şehirlerarası otobüs seferleri ile bu süre biraz daha uzun olacaktır. İstanbul’dan hava yolu ile Kahramanmaraş’a varmak isteyen ziyaretçiler için ise bu yolculuk süresi yaklaşık olarak 1,5 saate inmektedir. Kahramanmaraş Havalimanı şehre 5 kilometre uzaklıkta olup hemen her gün uçak seferi gerçekleşmektedir. Otogar ise merkezden 3 kilometre uzaklıkta yer almaktadır.
Kahramanmaraş tarih öncesi çağlardan bu güne kadar çok farklı kültürlerden etkilenerek geldiği için sosyal ve kültürel zenginliklerin izlerini şehirde gezerken hissetmemek olanaksız gibi görünür. Bitkisel çeşitlilikle beslenen keçilerin sütünden yapılan dondurmalarıyla, yemekleriyle, tatlılarıyla, camileri, konakları ve eşsiz tarihî şehir dokusu ile zamanın izlerini üzerinde taşımaya devam eden, yaşayan bir şehirdir. Germenica Antik Kenti’nden Taş Han’a, Maraş Kalesi’nden Ulu Camii’ye, BaşkonuşYaylası’ndan Döngel Mağaraları’na kadar onlarca eşsiz esere ev sahipliği yapan Kahramanmaraş’a gerçekleştireceğiniz ziyaret için 2-3 günlük birzaman dilimi ayırmanız yeterli olacaktır. Biraz daha fazla zaman ayırabilecek ziyaretçilerin ise Kahramanmaraş’a gelmişken civar illere de zaman ayırmalarını önerebiliriz.
