Girit’te Gezilecek Yerler

Adanın bu kısmından ziyaretinize başladıysanız görmeniz gereken tarihi yerlerden biri de şehrin kıyısında bulunan Venedik Kalesi’dir. Bölgede Venediklilerin hakimiyeti döneminde küçük bir gözlem kulesi olarak bulunan bu yapı adanın Akdeniz’de gözde bir pozisyon kazanmasıyla daha genişletilerek bir kale haline getirilmiştir. Kale, şimdiki haline getirilmesi için 1523-1540 yılları arasında yeniden inşa edilmiştir. Şehri saldırılardan korumak amacıyla boydan boya çevresini kuşatacak şekilde örülmüş Venedik duvarlarının tamamı liman bölgesinde bulunmaktadır. Kalenin hemen karşısında cephanelikler bulunmaktadır. Kalenin alt katında eski zamanlarda yiyecek deposu, cephanelik, yağmur suyu depoları ve hapishane olarak kullanılan kısımlar bulunmaktadır. Üst katında ise askeri karargâh olarak kullanılan odalar ve kuzey tarafında bir deniz feneri bulunmaktadır. Kalenin güney, kuzey ve doğu duvarlarında beyaz mermer üzerinde Venedik cumhuriyetinin amblemi olan kanatlı aslanları görebilirsiniz.

Kalenin bugünkü bilinen ismi “Koules” Türkçe “Su Kulesi” kelimesinden gelmektedir. Kandiye’nin sembolü olan kalenin içi ve etrafında yürüyüş yapmak ve tarihin ayrıntılarına tanıklık etmek için bu kaleyi ziyaret etmelisiniz.

Venedik kalesinin içini gezmek için tam bilet 2 Euro, indirimli bilet 1 Euro’dur. Kaleye ücretsiz giriş yapmak için Kasım-Mart ayları arası pazar günleri, ya da Temmuz, Ağustos ve Eylül dışındaki ayların ilk Pazar günü ziyaret edebilirsiniz.

Kale kış sezonunda 8:30-15:00 saatleri arası, Yaz sezonunda 8:30-19:00 saatleri arasında gezilebilir.

MÖ 1700-1450 yılları arasında Minos Uygarlığına başkentlik yapmış antik şehirdir. Girit’in kuzeyinde Kandiye şehrinin yakınlarında bulunur. Girit adasında bronz çağından kalma en büyük arkeolojik alan olarak kabul edilir.

Küçük bir kente benzeyen Knossos sarayı antik kentin en önemli yapısıdır ve mutlaka görülmesi gereken tarihi yerlerden biridir. Saray, Minos uygarlığının seremonilerini ve politik alışverişlerini gerçekleştirdikleri merkezdir. Saray, büyük bir iç avluyu çevreleyen yüzlerce oda ve koridordan oluşmaktadır. Sarayın çalışma odaları, salonları, depoları, tapınakları, tiyatroları vardır. Sarayda eski zamanlarda kral ve ailesinden başka varlıklılar, din adamları ve sanatçılar kalmaktaydı.

Milattan önce 1600 ve 1450 yıllarında iki büyük deprem sebebiyle hasar gören saray yeniden inşa edilmiştir. Bizans dönemine kadar Girit’teki en önemli şehirlerden biri olan Knossos’ta 100,000 kişi yaşamaktaydı.

Girit’te görülmesi gereken yerlerden biri olan bu tarihi saraya tam giriş ücreti 15 Euro, indirimli giriş ücreti 8 Euro’dur.

Saray her gün saat 8:00-15:00 arası ziyaretçilere açıktır.

Kandiye’den Knossos’a ulaşmak için merkezdeki Station A’nın yanındaki otobüs durağından otobüslere binebilir ya da özel turizm acentalarından rehberli turlar alabilirsiniz.
 

Kandiye şehrinde görülmesi gereken yerlerden bir diğeri de Girit Tarih Müzesidir. Bu müzede Girit’in tarihi ile alakalı milattan sonra 4. Yüzyıldan ikinci dünya savaşına kadar parçalar görebilirsiniz. Müzedeki tarihi parçalar arasında seramikler, heykeller, madeni paralar, takılar, el yazmaları bulunmaktadır. Kalıcı koleksiyonun yanı sıra müze kısa zamanlı sergiler de düzenlemektedir. Müzeye gitmeden önce internet sitesinden bu geçici sergilerin konusunu öğrenmek isteyebilirsiniz.

Medeniyetlerin beşiği niteliğindeki bu müzede adanın kültür ve tarihi zenginliklerini görebilirsiniz. Kandiye şehir merkezinden yürüyerek ulaşabileceğiniz müze kütüphanesinde araştırmalarınız için kullanabileceğiniz kamuya açık nadir el yazmaları ve fotoğraflı kitaplar bulabilirsiniz.

Girit Tarih Müzesi’ni ziyaret etmek için tam bilet fiyatı 5 Euro, öğrenci ve çocuklar için indirimli bilet fiyatı 3 Euro’dur.

Nisan’dan Ekim’e kadarki dönemde 9:00-17:00 arasında haftanın altı günü hizmet veren müze kış aylarından 9:00-15:30 arasında ziyaretçilere açıktır.
 

Girit adasındaki ünlü sahillerden biri olan Balos sahilindeki turkuazın tonu nefes kesici niteliktedir. Sahildeki deniz olabildiğine sığ ve temizdir. Sahilin büyük bir bölümünde kum açık pembe renkte yansımalar yapar. Turistlerin çok fazla gelmediği Balos sahili ve lagünü nadir bulunan bitki ve hayvan türlerine ev sahipliği yapmaktadır.

Bu cennet sahile ulaşmanın en kolay yolu Kissamos’tan sabah saatlerinde Balos’a gelen feribota binmektir. Bu bölgeyi ziyaret etmek için özel tur şirketlerinden tüm gün süren bir tür da satın alabilirsiniz.
 

Girit’teyseniz ziyaret etmeniz gereken bir şehir de 11. Yüzyıla dayanan bir sahil şehri olan Resmo’dur. Tarihi şehrin dar sokaklarında dolaşarak Venedik Rönesans mimarisinin başlıca örneklerini ve kentin her tarafına yayılmış Türk etkilerini görebileceksiniz.

Resmo tarihi şehrinde yiyecek ve alışveriş için de sayısız mekân bulunmaktadır. Bu şehri gezerken yanınızda küçük bir harita bulundurmanızda fayda var. Venedik stili labirente benzer sokaklar ilk başta kafa karıştırıcı olabilir. Çok nazik ve yardımcı bir halka sahip olan Resmo şehrinde yerli Giritlilerin arasına karışmak için bu sokaklarda kaybolmakta fayda var.

Resmo’da Moni Preveli ve Arkadi Kutsal Manastırı’nı ziyaret edebilir, bu şehirde de bulunan Venedik kalesini ve limanını gezebilirsiniz. Liman etrafında bulunan kafe-barlarda içeceğinizi yudumlarken manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.