Asla Vazgeçme Hayat Bir Sihirdir!

Merhaba arkadaşlar, Hayat bir sihirdir diyorum çünkü bugün size sihirler diyarı Paris Disneyland gezimi anlatacağım.

Walt Disney ve Disneyland Hakkında

Yazıma buradan başlamak istedim çünkü gezmek sadece tatil değil veya sadece gezmek değildir. Bazen gezdiğiniz yerlerdeki hikayaler size oradan daha fazla hayat dersi verir. Amaç sadece gezmekken bir bakmışsınız siz aslında olduğunuz veya ilerde oluşabilecek kötü hikayelerinize motivasyon bulmuşsunuzdur. Hepimizin hayatında bazen dibe vurduğumuz sadece bağırmak ağlamak istediğimiz olmuştur. İşte orda her zaman aklıma Mevlana’nın şu sözü gelir "Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstüne yağar. Ama unutma ki rengarenk gökkuşağı yağmurdan sonra çıkar". İşte size bugün bahsedeceğimiz sihirler diyarının sahibi Walt Disney de aynen böyle bir hayat yaşıyordu. Babası hastaydı ve ne düzgün bir eğitimi vardı ne de iş bulup para kazanabiliyordu. Bir gün gazeteden gördüğü ücretsiz sanat kursuna katılıyor ve burada çizim yapmaya başlıyor. Yalnız hayat ya işte daha renkli yağmur yağdırmıyor ve Walt Disney onda da başarılı olamıyor, ta ki bir gece depoda çizim yaparken gördüğü fareye kadar. İşte bütün dünyanın tanıdığı Mickey Mouse bu şekilde meydana geliyor ve 1954 yılında Disneyland açılıyor.

Disneyland

Paris'e gideceğimi öğrendiğim an aklıma gelen ilk şey tabii ki de Disneyland. Hemen internetten "Disneyland Nerede?" "Nasıl gidilir?" "Bilet ücretleri ne kadar?" sorularını araştırmaya koyuldum ve evet kabul etmek lazım eğer bileti internetten alırsanız daha uygun fiyata geliyor yalnız ben ilk defa gideceğim için çok internete güvenemedim.

Disneyland Paris şehrine 32 km uzaklıkta. Eğer amacınız sadece Disneyland ise burada kalacak çok güzel oteller var. Yalnız günübirlik bir gezi planlıyorsanız sabah erken çift katlı trene binerek Disneyland'e ulaşabiliyorsunuz. Ben Paris gezimi annem ve babamla yaptığım için başta Disneyland fikri pek onlara güzel gelmemişti, "çocuk işi o" demişlerdi. Ama içeri girdikten sonra her yaşa hitap edecek o kadar fazla hem oyuncaklar hem alışveriş alanları var ve içerisi rüya gibi ki bu fikirlerini kırmaları içeri girdikten sonra sadece 10 dakikalarını aldı.

Disneyland'in İçi

Disneyland'e giriş ücreti ortalama 90 Euro, evet Türk parasıyla çarptığınızda yüksek bir meblağ ama asla parasına kıyamayıp girmemezlik yapmayınız.

Disneyland Paris'te 2 adet park bulunmakta. Bunlardan biri Disneyland Park ve diğeri Walt Disney Studios. Siz içeri girerken size harita veriyorlar. Bu detaylı haritada istediğiniz yerleri kolaylıkla bulup gezebiliyorsunuz. Hatta Disneyland'in içini gezen bir tren var, bu trene de binerek bütün Disneyland'i turlayabiliyorsunuz. Amaç çocukları televizyonda izledikleri hayal kahramanlarıyla eğlendirmek olsa burada büyükler için de çok heyecanlı güzel oyuncaklar var. Paris Disneyland Rides bu oyuncaklardan birine örnek. Oyuncak diyorum ama öyle küçük düşürdüğüme bakmayın, bence kalp hastaları binmesin. Aksiyon da sevmiyorsanız sürprizi bozmak istemiyorum ama günün ilerleyen saatlerinde bir anda bütün Disneyland'i inleten bir müzikle muhteşem bir şov izleyebilirsiniz. Disneyland'de birçok çeşit yiyecek bulunmakta. Yiyecek ve içecek ihtiyaçlarınızı buradan karşılayabilirsiniz. Aynı zamanda tatlı, pamuk şeker gibi birçok aperatif de var. Tabiiki de dönüş zamanı geldiğinde sevdikleriniz için Disney Village'dan bardak, anahtarlık, süs, aksesuar gibi birçok hediyelik eşya alabilirsiniz. Dünyada en çok ziyaret edilen eğlence parkı olduğu için fiyatlar çok uygun değil ama aşırı bir pahalılığı da yok.

Fotoğraf çektirmek için kendinize de balon Mickey Mouse kulaklıklar alabilirsiniz. Zaten Disneyland kendi başına çok ilgi çekici bir yer olacak ama aksesuarlarınızla fotoğraflarını daha güzel hale getirebilirsiniz. Ve dönüş treninde bunları düzenleyecek vaktiniz olacaktır. Şimdiden çok likelar dileyerek.

Yazımı okuduğunuz için teşekkürler.