Azalan Ejderhalar Körfezi: Halong Bay

Hanoi’den sonra “Azalan Ejderhalar körfezi” anlamına gelen Halong Bay’a gidiyoruz. Hanoi ve Halong Bay arası 170 kilometre ve otobüs ile 4 saat sürüyor. Ancak yol boyunca çok güzel manzaralar var o nedenle de hiç sıkıcı geçmiyor. Hatta yol üzerinde bir pirinç tarlasının yanında duruyor ve tarlada çalışanlarla sohbet ediyoruz.

Zaten Viet’ler halk olarak çok dışa dönükler, İletişim kurmakta da çok başarılılar. Gördükleri bir yabancıyla hemen konuşmaya başlıyorlar. İlk sordukları ise nereden geldiğiniz oluyor, sonra genel sorular ile sohbete devam ediyorlar. Bu da onların kültürünün bir parçası aslında.

Bu güzel ayak üstü sohbetinden sonra yol üzerindeki ikinci durağımız hediyelik eşya satan çok büyük bir mağaza. Bu mağazada en çok ilgimizi çeken şey ise, özürlülerin ipek ipliklerden yaptıkları tablolar. İplikle işlenerek yapılan bu tablolar adeta yağlı boya tablo gibi. Tüm derinlik, perspektif tamamı yansıtılmış. Tamamen el emeği olan bu tablolar, üzerindeki işçiliğe göre çok çok uygun fiyatlılar. Buradan bu tablolardan alıyoruz. Bunun yanında seramik objeler de oldukça dikkat çekici.

Vietnam’da yaşanan savaşlar sonrası çok fazla sayıda insan sakat kalmış, bir uzvunu kaybetmiş. Devlet de özürlü kişilerin çalışabilecekleri atölyeler açarak bu kişilere iş olanağı sağlamış. Bir çok devlet destekli bu kuruluşlarda satışa sunulan ve özürlü çalışanlar tarafından yapılan eserler hem fiyat olarak dışarıya göre daha makul, hem de buradan elde edilen gelir yine bu kişilere destek amacı ile kullanılıyor.

Halong Bay ve mitolojik hikayesi

Ardından Halong Bay’a ulaşıyoruz. Burası denizin içinde sayısız dik kayalıkların olduğu çok etkileyici bir bölge.

Halong Bay’in mitolojik bir hikayesi var. Vietnamlılar yoğun savaşlar gören bir millet. Bu nedenle ejderhaların anasına, “gel bizi koru” demişler. Ejderhaların anası da Hanoilileri korumak için, Halong Bay kıyılarından denize girmiş. Su üzerinde kalan dikenimsi kayalık parçaları ise ejderhanın sırtı olarak nitelendiriliyor.

Vietnamlılar'ın gözünde Ejderha koruyucu güce sahip, Avrupalı’ların gözünde ise ejderha korkutucu bir canavar.

Halong Bay'de guletlerle gezinti

Halong Bay kıyısından “Jung” denilen guletlere bindik. Burada turistlere hizmet eden çok sayıda gulet var.

Guletlere bindikten sonra yavaş yavaş kıyıdan uzaklaşmaya başlıyoruz. Diken gibi kayalıkların arasından denizin üzerinde ilerliyoruz.

Halong Bay, Vietnam’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Körfezde yüzen evler, tekneler, guletler ve çok ilginç yapıdaki kayalıklar. Manzara müthiş. Burası tam bir doğa harikası. Bu körfezin büyüklüğü 1.500 kilometrekare. Bölge içerisinde irili ufaklı yaklaşık 3.000 civarında adacık var.

Guletlerin alt katında yatak odaları var. Üst katları ise restaurant. Öğle yemeğimizi bu guletlerde yedik. Nefisti. Jumbo karidesler, dev yengeçler,… tam bir ziyafetti.

Bu bölgede gördüğümüz yüzen evler denilen bölge tıpkı bir mahalle gibi, okulları, bakkalları var. İstersen yüzen evinle birlikte yüzerek başka mahalleye gidebiliyorsun. Oldukça ilginçti.

Sürpriz Mağarası ve Müthiş Halong Bay Manzarası

Bindiğimiz gulet ile Halong Bay deltasında dolaşıyoruz. İlk olarak Sürpriz Mağarası’na geliyoruz. Bu mağara da Halong Bay’de yer alan 3.000 adacıktan birinin içerisinde yer alıyor. Mağaranın içi oldukça güzel ve iyi aydınlatılmış.

Mağaraya çıkışta göreceğiniz manzara büyüleyici.

Bu bölgedeki adacıklar asit yağmurları ve rüzgarlar neticesinde erozyona uğramışlar. Bu kayalar volkanik kaya değil. Kaya üzerindeki yumuşak yerler erimiş. Kayaların üzerinde hiç toprak olmasada. Kayaların arasından çıkmış ağaçlar var. İşte doğanın mucizevi gücü. Sanırım bu ağaçların kökleri çok derinlerdeki toprağa kadar uzanıyor.

Adacıkların alt kısımları, yani deniz ile temas eden kısımları ise içe doğru çepeçevre aşınmış. Bunda da yaşanan gelgit’in büyük etkisi var.

Buradan sonra ilkine göre daha küçük olan başka bir mağaraya gidiyoruz. Bu mağaranın ise iç alanı oldukça geniş. Burasını zamanında yani savaş dönemlerinde silahları ve savunma gereçlerini saklamak amacıyla kullanmışlar.

Halong Bay’de adacıkların arasında dolaşırken nasıl zaman geçti anlamadan akşam oldu. Guletteki restaurantta yine deniz ürünlerinden oluşan akşam yemeğimizi yiyoruz. Ardından ufacık kamaralarımıza inerek uyuyoruz. Ertesi sabah ise kıyıya yanaşıp, otobüslerimize biniyor ve Saigon’a uçmak üzere Hanoi havaalanına doğru hareket ediyoruz.

Vietnam'da el sanatları

Hanoi’ye dönüş yolunda ise yolda yine seramik ve ipek işleme atölyelerine uğruyoruz. Bu sefer de yumurta kabuklarından yapılan tablolar ilgimizi çekiyor. Bir süre bu tabloların yapılışını izliyoruz. Tablonun üzerine önce resmi çiziyor. Sonra resmin üzerine yapıştırıcı sürüyor. Sonra kırdıkları yumurta kabuklarını yapıştırıcının üzerine koyuyor ve çekiç ile üzerine vurmak sureti ile çatlatıyor. Bazı yerleri daha fazla bazı yerleri daha az çatlatarak resme derinlik ve tonlama katıyor. Son olarak da lake cila geçiliyor. Etkileyici bir sanat.

Atölye’den çıktığımız gibi Hanoi havaalanına gidiyor ve Saigon’a uçuyoruz.

Ha Long'da koya bakan manzaralı bir konaklama için Novotel Ha Long Bay Hotel ve Apartment Green Bay Towers otellerini tercih edebilirsiniz.   

NURHAN YILMAZ

Yazar Hakkında

NURHAN YILMAZ

1951 İstanbul doğumluyum. Yıl içinde dönüşümlü olarak Sinop, Bodrum ve İstanbul’da yaşamaktayım.Küçük yaşlarda babamın mesleği gereği, Türkiye’nin pek çok farklı şehirlerinde yaşadım.