Vancouver’a, Toronto’dan yaklaşık 4,5 saatlik bir uçuş sonrası ulaşmak mümkün. Vancouver ile Türkiye arasında 10 saatlik bir fark bulunuyor.
Kanada’ nın Britanya Kolombiya’sı eyaletinde bulunan Vancouver, aynı zamanda Batı Kanada’nın en büyük 3. Metropolü durumunda.
Kozmopolit bir şehir olan Vancouver’da halkın %60’ı Asya kökenli. Bu nedenle tüm tabelalar İngilizce, Fransızca ve Çince.
Buradaki inşaat sektörü Hong Konglu mühendis ve mimarların elindeymiş. Vancouver yeni bir yerleşim. Şehirde eski tarihi binaları göremiyoruz. En eski tarih 1880’lere dayanıyor. 1872’de Kaptan Vancouver buraya gelmiş. 1872’de Granville adlı bir balıkçı kasabası imiş. 1886’da kent statüsünü kazanmış ve İngiliz kaptan George Vancover ‘ın ismini almış. 1915 te Panama Kanalının açılması ile ticari bir statü kazanmış. Panama kanalının açılması ile tahıl ve kereste ihraç etmeye başlamış.
Hollywood ve New York’tan sonra, Kuzey Amerika’daki 3. büyük film üretim merkezidir. Twilight serisinin çekimleri bu şehirde yapılmaktadır.
2010 kış olimpiyatları, 2006 dünya şehircilik forumu, 2007 20 yaş altı FİFA dünya şampiyonasına ev sahipliği yapmıştır.
Yaşam standartları anketinde de dünyada Cenevre ve Zürih'ten sonra üçüncü şehir olmuştur.
Bering boğazı donduğunda, Orta Asya ve Sibirya dan karayolu ile gelen göçmenler buraya yerleşmişler. Daha sonra güneye inmişler. Bu nedenle, Aztek ve İnca’ların da Orta Asyalı olduğuna inanılıyor.
Vancouver’a geldiğimizde Granville Adasını ve köprüsünü görüyoruz. Burada çok büyük bir yat limanı mevcut. Gökdelenler hep cam. Daha sonra Stanly Park’a gidiyoruz. 1000 hektar üzerine kurulmuş olan parkın içinde tam 657 tane totem bulunuyor. Parktan sahil tarafına yürüyoruz ve denizde yüzen fok balıklarını ve ördekleri görüyoruz. İsteyen buradan deniz uçaklarına binip, şehri kuş bakışı görme fırsatı bulabiliyor. Rakunları besliyor, İngiliz Beach'te güneşlenen, denize giren, çimlerin üzerinde yatan, piknik yapan insanları seyrediyoruz. Parkın bir köşesinde yer alan 15-17 kadar gülen adam heykeli görülmeye değer.
Ardından Granville caddesinden limana iniyoruz. Bu cadde trafiğe kapalı. Yeşil halı serilmiş bu cadde üzerinde çeşitli gösteriler var.
Daha sonra Robson caddesinde dolaşıyoruz. Her saat başı öten buhar saatini inceliyor ve istasyon binasını geziyoruz. Ardından bir kafede oturup kahvelerimizi içerken kendimizi şehrin sakinliğine bırakıyoruz.
Burada konaklamak isterseniz merkezi konumda ve uygun fiyatlı otellerden Little Cozy Home ve ya Carmana Plaza'yı tercih edebilirsiniz.