Eski Şehir Mdina

Otelimiz St. Julian bölgesinde Paceville’de. Bugün araba ile sahilden Bugibba’ya geliyoruz. Bugibba adanın yazlık yerleşimi. Sahil boyunca pek çok otel ve apartlar bulunuyor. Yaz aylarında buradan Gozo, Comino ve Valletta’ya günlük tekne gezileri düzenlenmekte.

Bugibba’dan Mosta’ya devam ediyoruz. Mosta’da görülmesi gereken en önemli yapı Santa Maria Assunta Kilisesi. Bu kilise Avrupa’nın en geniş 3. kubbesine sahipmiş. Roma’daki Pantheon Kilisesi’nden esinlenerek yapılmış. Kubbe ve kemer süslemeleri görülmeye değer.

18. yy.’a tarihlenen kilise, 1942’de 2. Dünya Savaşı’nda içine atılan bombanın patlamaması, bu nedenle içindeki binlerce insanın hayatının kurtulmuş olması Bakire Meryem’in koruyuculuğuna atfedilmiş. Kilise bu nedenle önem kazanmış. Kilisenin arka tarafındaki bir bölmede bu atılan bombanın replikası sergileniyor.

Mosta’daki bu kilise ziyaretinden sonra Malta’da cam işçiliği çok önemli bir sektör olduğundan bir cam işleme atölyesine geliyoruz. Önce burada cam objelerin yapımını izledik Benim kendi fikrim İtalya Murano adasında izlediğimiz gibi değildi. Murano’daki ustalar bu konuda mükemmel. Daha sonra satış bölümündeki cam objelerden ufak tefek hediyeliklerimizi alarak yola devam ediyoruz.

Mydina’ya giderken yolumuz üzerindeki Rabat’ta Aziz Paulus Kilisesi’ne geliyoruz. Mucizevi güçlerine inanılan Aziz Paulus buradaki mağarada sade bir yaşam sürmüş. Kilisenin biraz ilerisindeki yeraltı mezarları görülebilinir.

Etrafı surlarla çevrili şehir veya “sessiz şehir” diye tabir edilen Mydina’ya geliyoruz. Mydina ülkenin en yüksek tepesine kurulmuş, etrafı duvarlarla ve hendeklerle çevrili. Arap-İngiliz karışımı mimarisi ile yapılmış binaları, daracık sokakları, cumbaları ince işçilikle yapılmış demir aksamları ile çok güzel küçücük bir Ortaçağ kasabası.

Mydina 8. yy.’da Araplar tarafından inşa edilmiş. 1530’da St. Jean Şövalyeleri gelene kadar adaya başkentlik yapmış. Şehrin 2 giriş kapısı var. Biz ana kapıdan giriyoruz.

Hemen sağ tarafta Hükümet Sarayını görüyoruz. 1720’lerde büyük üstat Manuel de Vilhane tarafından yaptırılmış bu barok tarzı bina, günümüzde bitki ve hayvan fosilleri koleksiyonlarının sergilendiği Doğa Tarih Müzesi olarak hizmet veriyor. Sarayın bitişiğinde mahkeme salonları ve bunların altında zindanlar yer alıyor. Zindanlardaki işkence aletleri sergisi ses efektleri ile güçlendirilerek etkili bir sunum yapılıyor.

Mydina uzun yıllar Arap hakimiyetinde kalmış olduğundan mimaride Arap ağırlığı hissediliyor. Daracık sokaklı bu şehir yürüyerek geziliyor. Yürümek istemeyenler için ise bizim fayton, Malta’lıların “karrozin” dedikleri atlı arabalarla dolaşılabilinir. Bu sokaklarda dolaşırken sokak başlarındaki sokak levhalarına, ev girişlerindeki tabelalara ve özellikle kapı kollarına dikkat edin. Her kapı kolu ayrı bir güzellik sunuyor. Demir ağırlıklı zarif balkonları, daracık sokakları ile bu Ortaçağ şehri insanı büyülüyor.

Mydina’yı ikiye bölen Villegaignon caddesi üzerinde Casa İnguez malikanesi ile hemen karşısında Azize Agahta şapelini görüyoruz. Triq Villegaignon’da yürürken çeşitli etkinliklere ait broşür dağıtan döneme ait kostümler giymiş bayanlar, bu sokaklara ayrı bir renk katıyor.

Plazzo Gato Murina’da Mydina’nın tüm geçmişini anlatan Tales of the Silent City “Sessiz Şehrin Öyküleri” adlı multimedya gösterisini veya tarikatın ada tarihindeki rolünü anlatan The Knights of Malta (Malta Şövalyeleri) adlı multimedya gösterilerini izleyebilirsiniz. Balmumu heykellerle tarikatın adadaki yaşamı ve Osmanlı kuşatması ses efektleri ile desteklenerek anlatılmış. Güzel bir gösteri idi.

Daha sonra Aziz Paulus Katedrali’ne geliyoruz. Bu katedral ikiz çan kuleleri ve güzel kubbesi ile görülmeye değer. 1495 yılına tarihlenen mermer vaftiz kurnası ile, büyük din adamları anısına yapılmış mermer mezar taşları görülmeye değer. Katedralin güneyindeki Katedral Müzesi’nde Malta sikkelerinden oluşan geniş bir koleksiyon ile dinsel nesne ve tablolar görülebilir.

Buradan devam ederek Bastion Square’deki hisar surlarına geliyoruz. Buradan Mosta’nın manzarasını objektiflerimize alıyoruz. Artık bu Ortaçağ kasabasından ayrılma vakti geldi. Dar sokaklardan dönerek Yunan kapısından çıkıyoruz.

Mdina'da merkezi konumda bulunan Melitte ve The Xara Palace Relais & Chateaux otelleri konaklamak için tercih edilebilir. Yarınki rotamız “3 Şehirler”…

NURHAN YILMAZ

Yazar Hakkında

NURHAN YILMAZ

1951 İstanbul doğumluyum. Yıl içinde dönüşümlü olarak Sinop, Bodrum ve İstanbul’da yaşamaktayım.Küçük yaşlarda babamın mesleği gereği, Türkiye’nin pek çok farklı şehirlerinde yaşadım.