Bazı yerlerin şansı ordan çıkan önemli adamlar oluyor. Figueres kasabası da bu şanslı yerlerden. Salvador Dali'nin doğduğu ve daha yaşarken eserlerini koymak için tiyatro binasından tasarladığı müze bu kasabada bulunuyor.
Barselona'dan tren ile ulaşmak mümkün. Biz hem Dali'nin eserlerini görmek istediğimizden hem de tren yolculuğu ile kısmi de olsa Katalonya'yı ve turistik bölge dışındaki yaşamı görmek istediğimizden bir günümüzü buraya ayırdık. Girona ve Figueres gezisini birleştirmek de diğer bir seçenek.
Fıgueres'e gitmek için Casa Battlo karşısında bulunan Passeig de gracia istasyonundan Renfe tren hattı için otomatlardan bilet aldık. Gidiş dönüş yada tek yön alabilirsiniz. Tek yön olarak 12 euro fiyatı. İki tip tren türü var. Birisi ekspres olduğu için daha hızlı gidiyor. Ancak hem fiyatından ötürü hem de zaman problemimız olmadığından duraklarda durarak giden türünü (regional) seçtik biz. 8.37-9.20 ve 10.20 olmak üzere üç zaman seçeneği vardı sabah saatlerınde. Ancak siz önceden bilet almak gerekmese bile zamanlarını muhakkak kontrol edin bir gün önceden.
Yol 1,5-2 saat sürdü. Tren istasyonunda indiğimizde kasabanın planını ve gezmelik yerlerın nerede olduğu gösteren haritalardan dağıtan bir turizm görevlisi vardı. Ondan bilgi aldıktan sonra yola koyulduk. Zaten küçük bir kasaba. 15 dakikalık bir yürüme mesafesinde Dali'nin müzesi. Haritada oyuncak müzesi gibi gezme önerileri de var ama çok değeceğini zannetmiyorum.
Bizim şansımıza çok uzun kuyruklar yoktu ancak biz biraz riske attık çünkü saatlerce kuyrukta beklenildiği de olabiliyormuş. Gidiş programınızı önceden netleştirdiyseniz internet sitesinden biletlerinizi alabilirsiniz.
Bu bina eskiden belediye binasıymış ve Dali ilk sergisini buranın ikinci katında açmış. Daha içeri girmeden Dali'nin farklı düşünce biçimi ile binayı görür görmez karşılaşıyorsunuz.
Müze binasının dış duvarındaki ekmek somunları bereketi, çatıdaki yumurta figürleri ise doğurganlığı, üremeyi sembolize etmekteymiş. Binanın ön cephesindeki araba lastikleri üzerinde duran yapıt 19. yüzyıl Fransız ressamı Meissonier’e adanmış. Giriş kapısının üzerinde yer alan dalgıç elbisesini Dali bir davette giymiş ve boğulma tehlikesi geçirmiş. Kendisi psikanaliz yolu ile insanın bilinçaltına yapılan yolculuğu sembolize etmekteymiş.
Dali Müzesi kendi koleksiyonundan oluşan 4000 eser barındırıyor. Müzeyi gezdiğinizde Dali'ye sadece sürrealist demenin az kalacağını görüyorsunuz. Kübizm dahil resim ve heykel sanatının birçok türüyle ilgilenmiş ve hepsini de aynı obsesyon ve yaratıcılıkla yapmış.
Antrede bulunan başında mücevherden yapılmış bir şapka olan heykel Ganymedes, Truva’nın kurucusu olan Tros’un oğlu ve Yunan şiirinde eşcinselliği sembolize etmekte. Dali'nin bir taraftan gizlerken bir taraftan da ilgi duyduğu eşcinselliğe yaptığı bir göndermeymiş. Zaten dedikodulara göre Dali büyük aşkı Gala ile hiç beraber olmamış ve aslında eşcinselmiş.
Avlunun ortasındaki yağmurlu taksi dünyanın en büyüksürrealist eseriymiş. Cadillac, Dali'nin yakın arkadaşı ünlü gangster Al Capone tarafından Dali'ye hediye edilmiş. Bu arabadan dünyada 6 tane üretilmiş. Dali bu eserinde Al Capone'ye ve şiddet eylemine atıfta bulunması amacıyla arabanın camını kırmış. Aracın üstündeki devasa Pers Kraliçesi Esther heykeli var. Avusturyalı sürrealist sanatçı Ernst Fuchs tarafından hediye edilmiş. Arabanın bir kenarından para atıldığında arabanın içine yağmur yağdıran bir sistem var.
Mae West odası en ünlü eserlerden birisi. Burun delikleri şömine, dudakları koltuk, bulutlu bir havada Seine Nehri manzaralı gözler Mae West'in yüzünü tamamlıyor. Merdivenle çıkılan devenin bacakları arasındaki lensten bakarak eseri bütün halde görebilirsiniz.
"Palace of the Winds” odası ve odanın tavan resimleri, sanatçının eskizleri, yatak odası, İstanbul seyahatinde satın aldığı ayakkabı boyama kutusu ve sanatçının evinde kullandığı bazı özel eşyaları da diğer bir popüler alan.
Salvador Dali’nin ünlü eserleri özellikle Gala’nın portreleri, Salvador Dali’nin aynaya bakarak çizdiği kendi resimleri, Çıplak Gala Denize Bakıyor gibi yanılsamalar, imgeler, göndermeler ile dolu resimler, gördükçe Dali'yi Freud bile anlamamış ben nasıl anlayım diye düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz.
Burada bahsedip bitirilemeyecek kadar çok eser var bu nedenle sanatsever biriyseniz gitmenize değecek ve zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.
Figueres'in ana meydanından, La Rampla'dan ve dar sokaklarından geçerek tren garına geri dönüyoruz.Tren istasyonunun hemen yakınında bulunan büyük bir marketten de bişeyler alıp karnımızı doyuruyoruz. Markette indirim günümüydü neydi anlamadım ama Katalan teyzeler hunharca alışveriş yapıp birbirinin ellerinden ürün kaçırıyordu resmen. Fiyatlar da oldukça hesaplıydı ama gerçekten. Bu arada tren garının hemen yanında oteobüs terminali de var. Eğer otobüsle gelmeyi tercih ederseniz o da çok merkezi bir konumda yani.