Yaşadığımız coğrafyayı büyük bir mezbahaya döndüren ve ağzımızı açık bırakacak olaylar art ardına yaşanıyor. En küçük örneği insanlarımızın komşularının adlarını bilmiyor; fakat muhbirlik yapacak kadar ilgilendiklerine şahit oluyoruz. Türk insanının davranış genetiğini bozan bu yaşananlar ve yoğun iş temposu, bozulan ruh sağlığımıza pansuman olması için rahatlama ihtiyacı doğurdu! Kendime ayırabildiğim boş zamanı güneşin altında saatlerce kızararak geçirenlerden değilim. Kendime yeni ve yakın bir rota seçtim. Ukrayna'nın doğusunda, Rusya sınrına yakın vizesiz gidilen bir şehir. Rusça deyimiyle Kharkov, Ukrayna dilinde Kharkiv...
Önce Sabiha Gökçen Havaalanı'ndayız. Yeşil pasaportlu yol arkadaşımın izin belgesindeki ‘ve’ bağlacı eksikliğinin öneminin, birinci denememize göre azalmış (!)olduğunu pasaport kontrolden geçerken anlıyoruz. (Bir hafta önce havaalanından, izin belgesinde ‘ve’ bağlacı olmadığı için refüze edildik.)
Bir saat kırk dakika süren yolculuktan sonra Kharkiv Havaalanı'na sorunsuz iniyoruz. Adeta metafizik bir yolculuk yapmışız gibi, hepsi orijinal sarı saçlı, renkli gözlü ve orantılı güzellikler gezegenine misafir gibiyiz.
Kharkov, üniversiteler şehri. Her yer, yazın güzelliği içinde kıpır kıpır gençlerle dolu.Akşam saatlerinde meşhur Gorki Parkı'na yürürken Türkçe konuşan erkek çokluğuna şahit oluyorum. Giyim-kuşam hariç her alanda gerçekten ucuz bir şehir. Para birimi Grivni. (1 TL = 9 Grivni)
Şehri genel olarak anlatacak olursak şehrin merkezinde "şehir ormanı" mefhumuna, bu şehirde tanık oluyorum. Yüz metreden fazla genişliği olan caddelerin varlığıyla - şehirin planını üç yüz yıl önce çizildiğini düşünürsek - iyi bir Rus öngörüsüne şahitlik etmiş oluyoruz. Şehir kalabalık ve Ukrayna'nın ikinci büyük şehri olmasına rağmen trafikteki yaya, sürücü saygısı Avrupa Birliği ülke şehirlerinin çoğundan daha ileri.
Çalışan işçilerin mutsuzluğu ilk göze çarpan izlenimim. Ülkenin batısında Avrupa hayranlğı, doğuda ise kominizm zihniyeti ile ‘yılgınlık’ içinde çalışanlar... İlgilendiğimiz ürünlerin fiyatlarını öğrenirken, "sizi odun la döverim" gibi bakanlar... Sebebi ise 150 Dolar gibi düşük maaşla çalışmak zorunda kalmaları. Ülkelerinin ekonomisine dolaylı katkı yapacak şekilde ‘güzel kızların’ yüzlerini ülkemiz erkeklerine dönmesine sebebini anlayıveriyorum!
Şehirde uluslararası üne sahip oteller yerine, tarihi binalarda, aşırı temiz otel hizmeti yapılması, ziyareti daha da otantik kılıyor. Şehir tertemiz, otuz metre uzaktaki bir tiryakinin sigara külünü dökmek için çöp kutusuna koşturmasını hayretle izledik.
Kharkiv de genç nüfus, üniversitelerden ötürü yoğun olduğu için gece hayatının renkli olduğu, akşam-gece caddelerde yürüyünce görülebiliyor. Cuma ve cumartesi günleri kulüp giriş ücretlerinin arttığını tecrübeli dostlarımızdan ve oteldeki çalışanlardan öğreniyorum. Gene de genel kültür açısından ‘Kakadu’ gece klübünü ziyaret etmeden gelmeyin!
İnsanlar batı şehirlerinin aksine Ukraynaca yerine Rusça konuşmayı tercih ediyorlar
Şehirde göl kenarlarında plajlar görmek mümkün. Ayrıca köklü üniversiteye sahip şehirde okuma ücreti yaklaşk yıllık 5 bin dolar gibi ucuz olduğu için Asya ve Afrikalı öğrenci fazlalığı da göze çarpıyor.
Mutfağı ile ilgili ise şunları söyleyebilirim: Kırmızı pancardan yapılan ‘Borsh çorbası’, ’krema-yoğurt karışımı smetena’ tavsiye edebileceğim geleneksel tatlardır. İçki ise ‘Nemiroff’ votkası ucuz ve meşhurdur.
Sumkaya, Svobody Özgürlük Meydanı ferah ve insanların buluşma yeri. Adeta güzel insan seyretmek için bir podyum gibi.
Seçkin bir Ukraynalı şair Taras Shevchenko'nun anıtı aynı isimli parkın içindedir. 24 Mart 1935 tarihinde açılan bu anıt hak ve özgürlükleri için mücadele eden halkı temsil eden, hareketli 16 heykel figürü ile çevrilmiştir.
Burası da, şehrin turistik çekim merkezlerinden birisidir.
Yeni evlilerin fotoğraf çektirdiği, içindeki suyun oynaşması sayesinde renk cümbüşü içinde kalan Mirror Stream Kharkiv buradadır.
Kharkiv’i, bazen bir aktrist hatırına kırk kere seyredilen film gibi, her mevsimdeki halini seyretmek için çokça görmek gerektiğini düşündüm. İki gün için ucuz maliyetle yaptığım bu gezide, aklım geride kaldı. Kış halini de görmem gerek diye kendime söz verip ayrılıyorum bu şehirden.