Tayland’ın en önemli turistik destinasyonlarından biri haline gelen Krabi’de yapılacak en güzel şey çevredeki adalara turlar. Özellikle Ao Nang bölgesinde adım başı rastlayacağınız acentelerden ilginize, bütçenize ve isteğinize göre tur seçebilirsiniz. Ancak turlar üzerinde pazarlık yapmayı unutmayın. Özellikle seyahatiniz düşük sezona denk geldiyse broşürde belirtilen fiyatları yarıya bile düşürmek mümkün.
Benim favori turum 7 Adalar turu. Bu turda Railay Beach, Phra Nang Mağarası, Koh Tan Ming, Poda Adası, Koh Si, Chicken Island, Koh Tub göreceğiniz yerler arasında bir de turun son durağında plankton izleyebiliyor hatta onlarla yüzebiliyorsunuz.
Bir diğer tur ise 4 Adalar turu. Bu turda da Phra Nang Mağarası, Koh Talu, Koh Poda ve Chicken Island görülecekler arasında. Chicken Island’ın Tayca adı ise Koh Hua Khwan tam anlamı Tavuk Kafası adası. Şeklinden dolayı bu adı vermişler.
Phi Phi Adaları da Leonardo Di Caprio’nun oynadığı “The Beach” filmi sonrası ünlü olmuş.
Phang Nga Körfezi'nde yer alan James Bond serisinden “Altın Tabancalı Adam” filmine sahne olan kayayı görmek için Phang Nga körfez turu da çok popüler. Ancak biz bu iki turu da daha önce Phuket seyahatimizde yapmıştık.
Size de bu iki turu Phuket tarafından yapmanızı öneririm. Yine Phuket tarafından yapılması daha mantıklı olan Yao Adaları turu var. Çünkü bu adalara Phuket’ten ulaşım daha kolay.
Gelelim Krabi’den yapılacak bir diğer tura: Hong Adaları turu. Bu tur esnasında görülecek adalar: Koh Hong, Koh Lading, Koh Daeng, Koh Pakbia ve Koh Rai.
Bu tura sürat tekneleri ile katılmanızı öneririm. 7 Adalar turu ile kıyaslandığında bu turda biraz daha uzak ve ıssız adaları ziyaret edeceksiniz. İlk durak meşhur Hong Adası. Hong’un anlamı “ev, yuva” demekmiş. Bu ada o kadar huzurlu ve sakinmiş ki insanlar kendilerini evinde gibi hissediyor diye buraya Hong adası yani Yuva adası demişler. Diğer adı Koh Lao Bi Le olan adada çok yüksek kayalık oluşumlar var. Bu kayaların deniz seviyesinden ortalama yüksekliği 152 metre.
Bu adanın en önemli özelliği Hong Lagünü’ne ev sahipliği yapması. Adanın kuzeyinde yer alan lagüne medcezir olduğunda sular çekilince tekneler ile girilemiyor. Öğleden sonra sular yükselince teknelerin girmesi mümkün oluyormuş. Bu nedenle bizim teknemiz de giremedi. Direkt meşhur sahiline gittik. Ama lagüne girmeyi kafamıza koyduğumuz için buradan Murat ile birlikte kano kiralayıp yaklaşık 4 km kürek çektik ve lagüne girdik.
Gerçekten müthişti. Sadece bizim olduğumuz lagünde her dediğimiz yankı yapıyordu. Sular iyice çekildiği için suyun yüksekliği bilek ve diz hizasında değişiyordu.
Biraz burada vakit geçirdikten sonra yine küreklere asılıp sahile döndük. Bu kano gezisini herkese öneririm.
Sahilde ise biraz mercanlar ve renkli balıkları izleyerek yüzdük ardından 2. durağımız olan Lading Adası’na ulaştık. Burası aynı zamanda turun öğle yemeği için mola yeri. İlk olarak renkli long tail botların su üzerinde süzülmesini izleyebileceğimiz manzaralı bir yer bulduk kendimize. Yemekleri genelde hazır paket olarak servis ediyorlar ve oldukça lezzetli.
Yemek ardından adadaki ufak ormanda yürüyüşe çıkıyor ve yediklerimizi eritmeye gayret ediyoruz. Sonrasında tabii ki yine deniz ve şnorkel ikilisi.
Koh Daeng, Koh Pakbia ve Koh Rai üçlüsü arasında en değişik şekle sahip olan ada ise mantarı andıran Koh Pakbia.
Bu adalarda da dik yamaçların dibinden başlayan bembeyaz kumsallarda deniz ve güneşin keyfini çıkartabilirsiniz.
Şimdiden iyi yolculuklar…