Krabi, Tayland’ın son dönemlerde en popüler tatil yerlerinden biri. Güney Tayland’da Andaman Denizi kıyısında bulunan Krabi Eyaleti’nin merkezi ise Krabi Town. Hani olur da Krabi’ye gidiyoruz deyip sakın Krabi Town merkezinde otel ayarlamayın. Çünkü Krabi Town merkezinden denize girmek diye bir durum yok, burası sadece merkez kasaba.
Konaklamak için Ao Nang turistik bölgesini ya da Railay Beach’i tercih edebilirsiniz. Ao Nang’de kumsala yakın otel sayısı biraz sınırlı. Çünkü aslında Ao Nang kumsalı da öyle fotoğraflarda abartıldığı gibi değil. Genelde oteller çevre adaların fotoğraflarını koyduğu için Ao Nang plajı da turkuaz sular ve bembeyaz kumsallarmış gibi algılanıyor. Oysa Ao Nang plajı biraz daha çakıllı ve çok sayıda tekne var. Ancak bu bölgenin de gece kulüpleri ve restoranlar bakımında zengin olduğu bir gerçek. Bu bölgede bir otel seçerseniz bence merkezi bir lokasyonda olmasına özen gösterin. Sahil kenarında olması çok şart değil çünkü zaten denize girmek için adalar daha cazip gelecek.
Bir diğer alternatif ise konaklamak için Railay Beach. Burası da daha çok karadan ve denizden yükselen kalker tepelerine ev sahipliği yapan bir bölge. Bu nedenle kaya tırmanışçıları daha çok burayı tercih ediyor. Evet, buranın otelleri sahil kenarında ve güzel bir plajı var ancak burada da restoranlar ve gece hayatından biraz mahrum kalabilirsiniz. Karar sizin. Biz Ao Nang bölgesini tercih ettik ve konakladığımız her gün farklı bir tura katıldık.
Öncelikle ilk gün Krabi çevresini tanımanıza yardımcı olacak bir tur olan 7 Adalar Turu’nu tercih edebilirsiniz. Bu turun durakları sırasıyla şöyle: Railay Beach (yolcu almak için), Phra Nang Mağarası, Koh Tan Ming, Poda Adası, Koh Si, Chicken Island, Koh Tub ve son olarak da (gece saatleriyse) Poda Adası açıklarında plankton izleyebileceğiniz popüler bir nokta.
Bu tura katıldığınızda sabah erken saatlerde gelip sizi otelinizden alıyorlar. Yaklaşık 15-20 dakikalık bir yolculuk sonrası tura başlayacağınız Ao Nam Mao İskelesi’nden tekneye biniyorsunuz. Seçeceğiniz turun özelliğine göre bu tekne büyük ya da küçük bir tekne olabiliyor. Bazı tur şirketleri büyük tekneler kullanırken, bazıları ise long tail (uzun kuyruk) ismi verilen küçük yerel teknelerle çıkarıyor yolcularını.
İkisinin de avantaj ve dezavantajları var. Büyük tekneler tuvaletleri, duşları ve seyahat konforuyla daha avantajlı görünürken, küçük teknelerin avantajı ise en sığ sulara bile yanaşabildikleri için sizi ekstra bir bota daha bindirip de zaman kaybetmekten kurtarmaları. Tercih size kalmış. Eğer biraz daha pahalı olan sürat motorlu turlara çıkarsanız hem zamandan kazanabilir, hem de aynı tekneyle her noktaya hızlıca ve kolayca ulaşabilirsiniz.
Tekne turlarındaki personel oldukça iyi. Hem yetenekli birer yüzücü, dalgıç ve denizciler, hem de bölgeden yetişmiş gençler oldukları için iyi birer rehber. Aynı zamanda kaya tırmanışı, yüksekten denize atlama konusunda birer akrobat ve akşam saatlerinde tekne turu çıkışı (biraz da bahşiş için) insanlar beklerken yaptıkları ateş şovlarıyla iyi birer sahne sanatçısı.
Railay Beach’ten binecek müşteri varsa onları da aldıktan sonra ilk durak olan Phra Nang Mağarası’nda fotoğraf çekmek için duruyorsunuz. Railay Beach’i ne de olsa tekne turuyla ziyaret ederim, gitmeye gerek yok diye düşünmeyin çünkü adalar turu yapan tekneler size Railay Beach’te zaman geçirme fırsatı vermiyor.
Phra Nang Mağarası için söylenecek çok etkileyici bir şey yok çünkü tekneler burada yalnızca fotoğraf çekme fırsatı veriyor. Sonraki adalar ise kesinlikle çok daha keyifli.
İlk olarak Poda Adası’nın hemen önünde bulunan Koh Tan Ming’de duruyor ve şnorkelle yüzme şansı buluyorsunuz. Suyun altı muhteşem görüntüler, enfes renkte mercanlar ve tropik balıklarla dolu. Tekneler herkese tura başlarken birer adet şnorkel ve gözlük veriyor, dönüşte de bunlar numaralarına göre toplanıyor. Tamamı turun fiyatına dâhil. Koh Tan Ming’de suyun altında çekim yapabilecek bir fotoğraf ya da video düzeneğine hazır olmanızı öneririm. Eğer su altı çekim yapabilen bir kameranız ya da kameranızın su altı koruma düzeneği varsa mutlaka yanınıza alın. Eğer yoksa da Krabi’nin içindeki küçük dükkânlardan dahi yaklaşık 10 dolara temin edebileceğiniz su korumalı cep telefonu veya başka küçük eşyalarınızı koyabileceğiniz, boyna asılan şeffaf torbalardan alabilirsiniz. Bu torbalar suyun altında fotoğraf ve video çekmek için cep telefonunuzu ya da küçük kameranızı kullanmanıza izin veriyor ama iyice kilitlediğinizden emin olun : )
Koh Tan Ming’den demir alıp da Poda Adası’na doğru ilerlerken Chicken Island ismi verilen adanın önünden geçiyorsunuz. Bu adaya neden Chicken Island, yani Tavuk Adası dendiğini ilk bakışta anlayacaksınız.
Adanın ön tarafındaki burundaki kayalıkların şekli adeta dev bir tavuk görünümünde. Tekne adanın etrafında dolaşarak yolcularına bol bol fotoğraf çekme fırsatı veriyor.
Sonraki durak ise Poda Adası. Poda Adası’nda tüm tur tekneleri yolcularına kıyıya çıkarıyor ve öğle yemeği molası veriyor. Eğer çıktığınız tur bir günbatımı turu ise yemeği burada değil, günbatımını Koh Tub’da izledikten sonra Lading Adası’nda yiyorsunuz.
Yemekte ikram edilen tabi ki Tay yemekleri. Bolca acılı ve baharatlı ama bu tarz yemeğe alışkın olmayanlar için de seçenekler bulunuyor. İçecekleri ekstra ücret ödeyerek satın alabiliyorsunuz ve fiyatlar markete göre yüksek olsa da çok fahiş değil.
Sonraki durak Koh Tub ise gerçekten filmlerden çıkma bir ıssız ada.
Küçük kayalıklara doğru yürüyerek sığ sularda ilerleyebildiğiniz ya da kumlu plajında keyifle günbatımını izleyebildiğiniz ada gerçekten de filmlerden çıkma, rüyalara konu olabilecek güzellikte bir yer.
Dönüş rotasında ise eğer siz de bizim gibi akşamüstü turu seçtiyseniz, müthiş bir sürpriz bekliyor sizi. Birçok insan ayın denize vurduğunda oluşturduğu yansımayı (ayın şavkı denen ışığı) yakamoz diye yanlış bilir. Denizciler, tekneciler ve deniz kıyılarında büyümüş olanlar ise çok daha iyi bilirler ki aslında yakamoz denizdeki küçük planktonlardır. Özellikle ışığın çok az olduğu ortamlarda, bazen kayığın küreğinde, bazen çırpınan el ve kolların yarattığı küçük çırpıntılarda fosforlu bu minyatür deniz canlılarının ışıltılı izlerini görebilirsiniz. İşte Krabi’den kalkan tekne turları da bu fırsatı sunuyor size. Poda Adası açıklarında demirliyor, suya girmek isteyen yolcularını bir kılavuz ipin etrafına can yelekleriyle diziyor ve ışıkları kapatıp herkesin ellerini ayaklarını çırpmasını söylüyor. Ortaya çıkan manzara enfes. Planktonların oluşturduğu görsel şölenin tadını çıkarabiliyor ancak fotoğrafını çekemiyorsunuz çünkü tam nedenini teknik olarak anlayamadığım şekilde optik olarak bu görüntü yakalanamıyor, en azından mevcut standart kameralarla.
Bu son durağın ardından çıkış yapılan iskeleye dönüyor ve araçların sizi almasını beklerken tekneci genç çocukların zincirlerin ya da çubukların ucunda çevirdikleri ateşle yaptıkları dansı izliyorsunuz.