Mutlu İnsanlar Ülkesi Sri Lanka: Bentota

Bugün benim ve çocuklar için keyif, eşim için macera günü. İlk 1991 yılında dalış brövelerimizi almak için beraber kursa katılıp, sonra senelerce Çanakkale kömür limanına Cuma gecesinden gidip çadır kurar hafta sonunu dalarak geçirir, Pazar günü evimize dönerdik. Çocukların doğumu ile ben biraz dalışı ikinci plana attım ama eşim için her zaman bir tutku olarak kaldı. Dünyanın birçok yerinde daldığı için Hint Okyanusu’nu da denemek istiyor doğal olarak. O, sabah dalışa giderken biz biraz keyif yapıp denize gireceğiz.

Kaldığımız otel, Tripadvisor tarafından bu yılın en iyi oteli seçilmiş. Otelin geneli çok güzel özellikle girişten itibaren başlayan havuzların başından fotoğraf çekerseniz birbirine eklenen üç havuz ve deniz görüntüsüyle sonsuzluğa gidiyor gibi oluyorsunuz. Denizle otelin arasında upuzun bir kumsal var ama otelin sahilinde bekleşen birkaç yerel kadın var. İlkönce anlamıyoruz ama sonra satıcılar olduğunu anlayınca enteresan geliyor, otelin içine girmiyorlar ama sahile çıkan turistlerin hemen peşine düşüyorlar. Allahtan çok ısrar etmiyorlar, istemiyorum deyince gülümseyerek uzaklaşıyorlar.

Yağlanıp denize gidiyoruz; güvenlik bel bölgesini eliyle işaret ederek ‘bunu geçmeyin’ diyor. Zaten deniz, Şile gibi dalgalı, yüzmek öyle çok mümkün değil. Ama ayaklarımızı sokar sokmaz kendimizden geçiyoruz, o kadar sıcak ki! Ondan sonraki yaklaşık iki saat suların içinde oynuyoruz, midye kabuğu topluyoruz.

Eşim, dalıştan döndüğünde çok heyecanlı bir deniz kaplumbağasıyla beraber yüzüp onu aynı zamanda videoya çekmiş. Harika bir deneyimdi diyor.

Bugünkü planımızda Sri Lanka’ya özel bir olayı fotoğraflamak var; ‘Stilt Fishing’ yani ‘Tahta ayaklar üzerinde balıkçılık’. Bugün sayıları giderek azalsa da Koggala, Kathaluwa ve Ahangama’da 500’e yakın aile hala bu tarz balıkçılıkla geçiniyor. Genellikle gün doğumu ya da batımında Petta adı verilen denizin ortasındaki tahta ayaklıkların üzerinde bazen onlarcası olabiliyor. Bence inanılmaz disiplin ve kondisyon isteyen bir iş çünkü saatlerce ellerinde olta ile belirli bir pozda dengede durmaları gerekiyor. Yakaladıkları ringa balıklarını ve istavritleri bellerinin çevresine ya da tahtaya bağladıkları torbaların içerisine koyuyorlar. İşin ilginci oltaların ucunda yem olmadan tahtaların üzerinde saatlerce kalarak balık tutmaları.

Aslında bu gelenek öyle çok eskilere gitmiyormuş meğer II. Dünya Savaşı’nda yemek azalıp bütün balık tutulan yerlere halk akın ettiği için, bazı akıllı balıkçılar bu işi denizin içinden yapmaya başlamış. İlkönce denize düşmüş, batmış gemilerin ya da uçak batıklarının üzerinde yaptıkları balıkçılık son 70 senede geleneksel hale dönüşmüş. 2004 yılındaki Tsunami’den sonra ise bu işi yapanlar giderek azalmış. Sri Lanka her bakımdan Tsunami’den çok etkilenmiş hala konusu açıldığında insanların üzerindeki etkisini çok rahat görebiliyorsunuz, o kadar travmatik ki…

Balıkçılar şimdilerde daha çok turistler için biraz da ‘stilt fishing’ yapıyorlar diyor Namal. Fotoğraf çektiğiniz zaman biraz para vermeniz bekleniyor genelde. Gönlünüzden ne koparsa… Ünlü fotoğrafçı Steve McCurry’nin fotoğrafı ve söyleşisini de youtube’dan seyredebilmeniz için ekliyorum: https://www.youtube.com/watch?v=dt6W0ar-f7w

Yolda otele geri dönerken bir yerde daha duruyoruz çünkü Namal, denizin ortasında özel birine ait ufak bir adacığı göstermek istiyor. Özle mülk olduğu için adaya gitmek mümkün değil ama uzaktan nefis gözüküyor, adanın Sri Lanka’nın en zengin adamlarından birine ait olduğunu anlatıyor Namal.

Tsunami esnasında bu adada yerle bir olmuş ama adam çok zengin olduğu için tekrar daha da güzel bir ev inşa ettirmiş içerisinde. Namal ‘herkes aynı şeyi yapamadı ama olsun’ diyor anladığım kadarıyla bu adanın eski haline gelebilmiş olması sanki yerel halk için bir nevi sembol.

Akşamüstünü gün batımında denizde ve havuzda geçiriyoruz. Bu arada sahilde hummalı bir çalışma var. Gece, bir grup kumların üzerinde yemek yiyecek, masa ve lambaları ayarlıyorlar. Ne kadar hoş…

Sonraki yazı: Tarçın fabrikası, Kosgoda Turtle Conservation Farm, Colombo…

Yazı: Banu DemirFotoğraflar: Banu-Göksel Demir
Banuyollarda (instagram-twitter)
 
YAZI DİZİSİNİN TÜM BÖLÜMLERİ
gezimanya.com/GeziNotlari/mutlu-insanlar-ulkesi-sri-lanka
gezimanya.com/GeziNotlari/mutlu-insanlar-ulkesinde-sigiriya
gezimanya.com/GeziNotlari/mutlu-insanlar-ulkesinde-kandy
gezimanya.com/GeziNotlari/mutlu-insanlar-ulkesinde-kandy-ve-nuwara-eliya
gezimanya.com/GeziNotlari/mutlu-insanlarin-ulkesinde-nuwara-eliya-yala-yolugezimanya.com/GeziNotlari/mutlu-insanlar-ulkesi-sri-lanka-yala-bentota

BANU DEMİR

Yazar Hakkında

BANU DEMİR

İstanbul Üniversitesi Radyo-TV bölümü ve Marmara Üniversitesi Contemporary Business Management’tan (gece bölümü) mezun olduktan sonra İngiltere Nescot College’da okudum.