Mafyanın Doğduğu Yer: Palermo

İtalya’nın Sicilya adasının başkenti ve en büyük şehri olan Palermo, mafyanın doğduğu yer olarak bilinmektedir. Şehrin ismi, eski Yunanca'da "Büyük Liman" anlamındaki "Panormus" kelimesinden gelmektedir.  

 
1,3 milyon kişilik nüfusa sahip kentte, genç nüfusun fazlalığı da dikkat çeker. Bunun sebebi ise adadaki en büyük üniversiteye ev sahipliği yapmasıdır.
 
Şehirde futbol oldukça sevilmektedir. Şehre ait bir futbol takımı da Serie A'da yer almaktadır.

  Tipik Akdeniz ikliminin görüldüğü kentte hava sıcaklığı genel olarak kış aylarında 5 ile 15 derece arasındadır. Yaz aylarında ise 20 ile 30 derece arasındadır. Palermo'yu ziyaret etmek için en ideal dönem ise Mayıs - Eylül arasıdır.
 
Diyelim ki Palermo’ya gitmeye karar verdik. Tabii öncelikle Schengen vizemizin olması gerekli. Buraya direkt uçuş olmadığı için adanın ikinci büyük kenti olan Katanya’ya uçmak lazım. Oradan da karayolu ile Palermo'ya geçebilirsiniz. Tabii ki adaya gelmişken tek bir şehir gezmek olmaz Katanya, Taormina, Siracusa, şüphesiz ki Etna yanardağı mutlaka adanın görülmesi gereken yerler arasında.
 
İstanbul'dan Katanya'ya uçuş süresi yaklaşık 2,5 saat. Katanya - Palermo arası ise otobüs ile yaklaşık 3 - 3,5 saat sürüyor.
  Tabii yine kente ulaşmanın farklı yolları da var. Mesela Cenova, Napoli, Malta ve Sardunya adaları'ndan feribot ile ya da Roma ve Napoli'den Messina üzerinden tren ya da araba ile gitmek de mümkün. Ancak hem daha yorucu hem de daha maliyetli olacaktır.
 


 

 Palermo'da otel önerisi olarak şehir merkezinde yer alan Centrale Palace Hotel düşünülebilir. Otel, Katedral’e ve ünlü Via Maqueda’ya çok kısa bir yürüme mesafesinde bulunuyor. Ayrıca binası 18. yüzyıldan kalma olan otelin tarihi bir yanıda var.

Bütçesi düşük olanlar için iyi bir seçenek olabilecek oteller arasında B&B Cubbaita iyi bir tercih sayılabilir. Otel, Palermo’da ki ünlü Teatro Massiomo ve Castallammare arkeolojik parkına 10 dakikalık yürüme mesafesinde bulunuyor. Şehir merkezinde limana yakın otellerden olan Hotel Ambasciatori ise birçok dükkan, restoran ve eğlence mekanına yakın bir konumda yer alıyor. Bu özelliğiyle tercih edebileceğiniz otellerden bir tanesi. Bunların yanında Porta di Castro ve BB 10 Serpotta otellerini de kaliteli ve ucuz oteller arasında sayabiliriz. Palermo’da daha fazla otel seçeneklerine ulaşmak istiyorsanız buradan booking.com’a girerek göz atabilir, isterseniz de rezervasyon yaptırabilirsiniz.

Gerek konaklama gerekse yeme içme fiyatları genel olarak İtalya’nın diğer kentlerine göre çok daha makul.
 
Gelelim Palermo’da gezilip görülecek yerlere. Şehirde farklı dönemlere ait pek çok tarihi ve dini yapı yer alıyor.
 
Binaların çoğu Arap mimarisi ile Norman mimarisinin karışımını yansıtmakta ve buna en güzel örnekler Norman Sarayı ile Palermo Katedrali.


 

Tabii bir de şunu belirtmek gerek. Kent 1693 senesinde yaşanan depremde çok büyük hasar görmüş ve bir çok bina yeniden inşaa edilmiş. Bu binalar ise neo-klasik stilde yapılmış. Buna en güzel örnek olarak da Massimo Tiyatrosu verilebilir.


 

Eğer vaktiniz kısıtlı ise kenti gezmenin en kolay yolu tek katlı ya da 2 katlı turist otobüsleri. Bu otobüsler şehrin tüm önemli noktalarından geçiyor. Tiyatro Massimo, eski Roma şehir kalıntıları, Mısır mimarisi ile yapılmış olan Botanik bahçesi, tren istasyonu, Victoria Emanuelle heykeli, İngiliz bahçesi, İtalya Bankası, Garibaldi tiyatrosu, dört mevsim çeşmesi ve Utanç meydan gibi birçok noktada inebilir, dolaşabilir, bir sonraki gelen otobüse binerek gezinize kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
 
Daha önceden şehir surlar ile çevrili olduğundan şehre giriş kapıları bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi ve en iyi korunmuş olanı ise Porto Perise (Mutluluk Kapısı)’dır. Diğer önemli kapılar ise Porta Carini kapısı ve Porta Nuova Şehir kapısıdır.

Önceleri camii olan ve 12. Yüzyılda katedrale dönüştürülmüş olan Palermo Katedrali, Avrupa’nın en büyük üçüncü katedrali. Mermer ve ahşap işçiliğinin birlikteliği görülmeye değer.


 

Bir diğer görülmeye değer yapı ise Tiyatro Massimo. Godfather 3 filminin final sahnesi burada çekilmiştir. Al Pacino’ya tiyatronun merdivenlerinde bir suikast girişimi yapılmış. Al Pacino’nun kızı öne atılıp vurulmuştur.
 
Bu tiyatronun önünden de faytonlara binip şehir turu yapabilirsiniz. Tiyatro Della Liberta caddesi üzerinde yer alıyor.


 

Kentin en önemli caddeleri Roma caddesi ve Della Liberta caddesi. Her iki cadde de kentin alışveriş konusundaki merkezleri.
 
En önemli meydan ise Garibaldi Tiyatrosunun yer aldığı Garibaldi Meydanı. Burası daha çok insanların buluşma ve sosyalleşme mekanı. Yılın her dönemi en kalabalık bölge Garibaldi meydanıdır.


 

Bir diğer meydan ise Dört mevsim çeşmesinin de üzerinde bulunduğu Utanç meydanı. Neden mi Utanç meydanı demişler? Çünkü buradaki heykeller çıplak. Bu isim bu meydana hiç yakışmadı değil mi? Hele de İtalya’da.


 

Kentte gezerken dikkatinizi çekecek olan bir nokta da dış cepheleri volkanik kayalardan yapılmış olan binaların ufacık pencereleri önüne gerilmiş iplere asılı olan çamaşırlar olacaktır. Özellikle ara sokakları tam fotoğraflık.


 

Palermo'ya tur ile giderseniz genelde uğranmayan ama çok etkileyici bir yapı var. Monte Pelegrina San Rozalyo Kilisesi... Palermo’nun tepesinde kayaların içine oyulmuş, küçük ama çok ilginç bir mağara kilise. 1924’te Palermolu tarihçiler tarafından bulunan bu mağara kilise kesinlikle görülmeye değer.


 

 

Diğer en önemli yerlerden biri ise Catacombe dei Cappuccini yani İskelet müzesi. Bu müze dünyanın en korkunç 7 müzesinden biri olarak gösterilmektedir.


 

 

Palermo'da vaktiniz kısıtlı değilse yakın konumda bulunan Cefalu balıkçı kasabasını ve Mondello köyünü de ziyaret edebilirsiniz.

 
Tabii bir de alışveriş konusu var. Liberta Caddesi şehirdeki en önemli alışveriş mekanıdır. Modanın kalbinin attığı İtalya'dan son moda ürünleri de Palermo'da bulabilirsiniz. Monte Pelegrina San Rozalyo Kilisesi çevresinde ise özellikle eski tarz kiremitlerin kullanımı ile yapılmış çok şık duvar süslerini satın alabilirsiniz.


 

Palermo, deyince tabii ki dünyaca ünlü İtalyan mutfağı… Pizzalar, makarnalar, lazanya ve lezzetli zeytinyağlıları ile pek çok seçeneğin yanı sıra deniz ürünleri de Palermo'daki en önemli lezzetler arasında. Pek çok balık çeşidi, kabuklu deniz ürününü tadabilirsiniz. Ayrıca Palermo mutfağında patlıcan ve domates ile hazırlanan pek çok yemek bulunmaktadır. Meşhur Sicilya şarabı eşliğinde deniz ürünleri servis eden restoranlarda keyifli vakit geçirebilirsiniz. Tatlı olarak ise kesinlikle Pasta di Mandorla dedikleri badem ezmeli kurabiyeleri…
 
Palermo, Sicilya’nın diğer önemli kenti Katanya'nın aksine çok güzel ve şık restoranlarla dolu. Meşhur İtalyan mutfağının pek çok yemeğini bulabileceğiniz bu restoranlar Garibaldi meydanı ile Roma caddesi ve Della Liberta caddesi çevresinde toplanmıştır. Mezcalito, Regine, La Pergamente, Al Chioschetto ve Proverbio önerebileceğim sadece birkaç restoran. Bir de küçük bir not: Eğer Paskalya döneminde giderseniz, açık restoran bulmakta zorlanabilirsiniz.
 
Ve gece hayatı… Bir üniversite şehri olması sebebiyle özellikle hafta sonları gece hayatı son derece renkli ve hareketli. Pek çok gece kulübü sabaha kadar açık kalmaktadır. Farklı müzik zevkine hitap eden mekanların dışında yerel grupların çaldığı mekanlar da bulunuyor. Candelai, Tonnara Florio, Kursaal Kales Club, Country Club, Au Domino tavsiye edebileceklerim.
 
Daha sanatsal ve kültürel gece yaşamak isteyenler ise opera, bale veya konser izlemeye gidebilirler. Garibaldi Tiyatrosundan bu gösteriler ile ilgili güncel bilgi alabilirsiniz.


 

Mafya’nın doğduğu kent olarak nam salmış Palermo’da elbette dikkat edilmesi gereken pek çok nokta da var. Palermo'da hırsızlık ve yan kesicilik olayları sıklıkla görülmektedir. Özellikle trenlerde gerçekleşen yan kesicilik olayları ile küçük otellerde yaşanan hırsızlık olaylarına karşı dikkatli olmak gerekir.
 
Palermo'da en yaygın hırsızlıklardan biri de araba hırsızlığıdır. Eğer araba kiraladıysanız, mutlaka özel otoparklara park etmenizi öneririm.
  Şehirdeki en tekin olmayan bölge, Roma caddesi ile deniz arasında kalan La Kalsa bölgesidir. Özellikle akşam saatlerinde bu bölgede tek başınıza olmamaya gayret göstermelisiniz. Bunların dışında şehrin insanları oldukça sıcakkanlı ve yardımseverdir.

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni