İnsan Hayatında Kaç Kere Kendini Aktif Bir Volkanın Zirvesinde Bulabilir: Stromboli Yanardağı, Palermo

Benim canım Strombolicchiom... Zirvedeyiz… Üç krater ağzından kükürt, kül ve duman çıkıyor. Acaba hangisinden alevler çıkacak diye bekliyoruz. Ara ara büyük gürültülerle birlikte yoğun siyah duman gökyüzüne yükseliyor. Nefesim kesilmiş izliyorum, Fatih heyecandan ölecek! Kaç aydır bu an için hazırlanıyoruz.

Sığınakta mı durmalıyız? Yoksa öyle ulu orta mı bilmiyoruz. Makina bozuluyor yoğunlaşmadan, sıcak kükürt kokulu gazlarla dolu duman yüzüme vuruyor genzim yanıyor. Yağmur yağıyor inceden hala, yanımıza falan yıldırım düşüyor aldıramıyorum duruma, şaşkınım. Saç tellerim havada duruyor elektriklenmiş. Ölmeyiz ya, burada da sağ kalırız diyorum. Fatih bana Strombolicchio tarzı yanardağ nasıl olur onu anlatıyor masal gibi :)) 20 dakika da bir patlayacak korkulacak bir şey yok :) Peki! Diyorum. Ya yıldırımlar için ne düşünüyorsun? Bence çok dolaşıp üstümüze çekmeyelim derim. Hava açana kadar Şuracıkta oturalım. HIMMM mantıklı :) İyi bir ekip olduk galiba biz... Evet! Havlu aldın mı? Versene çok ıslandım :)) bence de iyi bir ekip olduk :) Yağmurluğunu niye almadın sen? Ne bileyim sen çantadan 10 kuruşları bile çıkarınca, vardır bildiği dedim korktum fazladan bir şey koymaya:) Krater 70-80 metre uzaklıkta var yok… Çok dolaşma düşersin içine :)))

11.08.2015 tarihinde sabah 7 sularında kendimizi volkanik bir adada bulduk. Karadan yaklaşık 192 km mesafe uzaklıkta ve bacası devamlı tüten bir volkanik adada…

Önce bir garip göründü gözümüze simsiyah kumsal sonra bakmaya doyamadık ardından da bakmakla da kalmadık adanın ılık denizine atıverdik kendimizi. Nitekim denizine devamlı lav akıntısı karışan nadir yanardağlardan bir tanesinin denizine giriyorduk.

Yol uzun… Şuan 0 metrede deniz seviyesindeyiz, 918 metrelik parkurumuz var, biraz eğimlice olmakla birlikte, rehbersiz ve yüksek risk bölgesi olarak adlandırılıyor. Volkanik bir adada yüksek risk tehlikesi en fazla mutluluktan ölmektir sanıyor insan değil mi? Değilmiş… Okuduklarımız ve izlediklerimizle kahvelerimiz elimizde çıkacağımız zirvenin zevkini daha da arttırıyoruz. Durun, biraz adanın başına kronolojik olarak gelen yüksek risk olaylarından bahsedeyim.

Stromboli, Sicilya'nın kuzeyindeki volkanik takımadalar olan Eolie Adaları’ndan biri olma unvanı yanında Avrupa’nın en aktif yanardağıymış. Tam olarak Tiren Denizi’nde, Sicilya'nın kuzey kıyısı açıklarında bulunuyor. A-da-da ne yenir? A-da-ya nasıl gidilir? A-da-da nerede kalınır gibi konuları hiçbir zaman yazmadığım gibi şimdide yazmayacağım. Ben nasıl bulduysam ve ben ne yediysem giden kişiye de azıcık sürpriz olsun isterim.

2002’de gerçekleşen tsunamiden başlamak istiyorum çok ötelere gitmeden, çünkü ada popülasyonu 3000 kişiden 350 kişiye düşüyor bu olay sonrasında. Tüm sokaklar daracık ve tsunami anında kaçış rotası olarak belirlenmiş. Tabelalarla işaretlenmiş.

Adanın karşı kıyısında Strombolicchio isimli, üzerinde deniz feneri bulunan 200 basamakla yukarı çıkılan eski bir volkanın bacası duruyor. İşte tarih diye ben buna derim!

2002’de ki vahşi patlama sonrasında adayı vuran tsunami büyük zarar vermiş ada halkına. Ardından her 4 yılda bir hatırı sayılır patlamalar yaşanmış hatta bu patlamalardan birinde akan lavlar denize kadar ulaşmış. Tesadüfen oradan geçen bir feribot olayın canlı tanığı olma şansını yakalamış.

Volkanın patlama periyodu incelendiğinde her 20 dakika da bir küçük püskürtmeler yaşandığı ortaya çıkmasına rağmen ne zaman büyük bir patlama yaşanabileceği tabii ki her doğa olayında olduğu gibi bunda da öngörülemiyor. Bacanın tıkanma ihtimali ve bir depremin volkanı tetikleme durumu her an söz konusu.

Adanın patlama sonrası genel olarak lav boşaltma yolu olarak belirlenen Sciara Del Fuoco girilmesi kesinlikle yasak bölge olarak bildiriliyor. Bu bölgede toprak kayması durumu söz konusu. Nitekim defalarca kez bu olay gerçekleşmiş, 2002-2003-2007 yılları gibi…

Uzun ve gereksiz sıcak bir yaz geçip giderken biz ardımızda bir yanardağ anısı bıraktık. Benim Sevgili Strombolicchio'm... 200.000 yıl önce kendini Tiran Denizi'nin diplerinden gökyüzüne doğru fırlatan ateş topum… Tırmanılması rehbersiz yasak olan Stromboli'nin 918. metresinde sadece Fatih ve ben vardık bir de yerin en derinlerinden gelen Magma'nın sesi, kokusu, küller ve sığınaklar… Dünyayı dinledik. Hiç oradan ayrılmak gelmedi içimizden, bazen ürperdik ama korkudan değil hava soğuktu zirvede.

400 metreden daha fazla İtalyan hükümetinden izin almadan çıkılması katiyen yasssakktır yüksek risk bölgesidir yazmasına rağmen günler öncesinden Fatih'in rotayı uydu haritası kullanarak çıkarması ve Stromboli hareketlerini bir ay süre ile online takip etmemiz sonucu 11/08/2015 tarihinde sabah erken saatlerde tekneden inerek Volkanik adaya ulaştık. İtalya'nın diğer gördüğüm kısımlarını düşündükçe (metrekareye 138 insan) kesinlikle doğru yerde olduğumuzu anladım. Görünürde hiç insan yok... Mükemmel... Volkanik toprakların verimi hemen kendini yeşilinin rengiyle belli ediyor, havada nem bol, adanın denizi normalin üstünde sıcak, ada huzur kokuyor. Siyah kumsal bizi kendine çekiyor, kahvemizi alıyoruz elimize hava biraz daha açılınca düşüyoruz Stromboli yollarına…

Stromboli zirvesinden sahile indiğimizde bilgilendirme ofisinin açılmış olduğunu gördük, sabah biz giderken her yer kapalıydı. İçeri girip şöyle bir bakınalım dedik, içerde zirveden sahile fırlayan kayalar vöyle bir bakınalım dedik, içerde zirveden sahile fırlayan kayalar, er yer kapalıydı.İçeri girip e 1999 yılında tıpkı Fatih ve benim gibi volkana tırmanan bir çifte ait uyku tulumu ve matın yanmış görüntüsüyle karşılaştık. Gece zirve de kamp kuran çift talihsiz bir şeklide büyük patlama sonucu 30-50 cm boyutlarında ateş toplarına maruz kalmışlar. Sahile inene kadar ayakları yanmış. Konuyu araştırabilir zirvede sıkışıp kalan kampçıların hikâyesini okuyabilirsiniz. Biz şanslıydık diyelim : )

Sezen Demirhan 

SEZEN SEÇGİN

Yazar Hakkında

SEZEN SEÇGİN

Gittiğim yerde oralı gibi olmayı seviyorum..Ancak bu şekilde insan oğlunun haritalara çizdiği sınırı , gülerek hiçe sayabiliyorum.