Çizmenin Parmak Ucunda: Monreale (Bölüm 9)

Sicilya'nın katedrallerini süsleyen en güzel objeler mozaiklerdir, bu mozaiklerin en güzellerini görmek isterseniz Palermo’nun hemen yakınındaki (15 km) Monte Caputo Dağı’nın bir tepesi üzerine kurulmuş tarihî Monreale kasabasına gitmeli, Sicilya Adası’nın belki de en güzel, göz alıcı muhteşem Norman kilisesini ve altın mozaiklerini görmelisiniz.

ŞİRİN BİR KASABADA EŞSİZ BİR KATEDRAL

Yapının dışı da içi kadar insanı etkiliyor. II. King William tarafından 12. yüzyılda yaptırılan çarpıcı ve gerçekten büyüleyici bir Orta Çağ sanat eseri.

Monte-reale, "royal mountain" yani Kraliyet Dağı anlamına gelen Monreale kasabasına gidiyoruz bugün. Bir tepe üzerine kurulmuş şehrin eteklerinde büyük bir meydana geldik, aracımızı bu meydana park etmemiz ve şehir meydanına 150 civarı basamağı olan merdivenlerden çıkmamız gerekiyor ancak merdiven çıkmak istemeyenler meydanda bekleyen taksilerle (kişi başı 3 €) de çıkabilir. Yürümenize mani bir durumunuz yoksa merdivenleri tercih etmenizi öneririm zira sanıldığı kadar yorucu ve zor değil. Basamaklar hem geniş hem de fazla dik değil, merdiven basamaklarında ve merdivenler bittikten sonra yol boyu da çok güzel hediyelik eşya satan dükkânlarda mola vererek hem alışveriş yapabilir hem de keyifle çıkabilirsiniz, biraz da spor yapmış olursunuz... 
 
12. yüzyıl yapımı Duomo Kilisesi, iki kuleli, pek çok Roman kilisesinde olduğu gibi bazilikal planlı, tek apsisli büyük Norman katedralin avlusundaki sütunlarda ve ahşap çatısında İslam etkisi oldukça belirgin. Katedralin muhteşem mozaikleri ve etkileyici dekorunun yanı sıra iç mekânda bir karmaşa yok, ferahlığı fark ediliyor.

6.350 m2’lik alan 2.200 kilogram som altın kullanılarak yapılmış mozaikleriyle dünyaca ünlü, tabii İstanbul’umuzun Ayasofya Müzesi’nden sonra dünyanın ikinci en büyük kilise mozaiklerini sergiliyor. Bizans mozaik sanatının da eşsiz bir örneği olarak gösterilen görkemli katedral UNESCO’nun korumasında bir dünya mirası. 7.600 metrekarelik bir alanda, neredeyse tüm yüzeyler altın ve mozaik kaplı. Tümüyle mutlaka görülmesi gereken Katedral, yan koridorlarda İsa'nın mucizelerinin tasvir edildiği mozaikler ile gerçekten muhteşem.

Ana kapıların dış kısımları ve sivri kemerler oyma ve renkli kakma ile zenginleştirilmiş, Norman-Fransız, Bizans ve Arap olmak üzere üç stilden oluşan hayranlık uyandıran bir birleşim.
 
Sicilya Adası’nda, mekânda, yapıda ve dekorasyonda yeni kavramlar yaratan katedral, Batı, Arap ve Bizans kültürleri arasındaki sosyal-kültürel, din mitolojisinde birbirinden farklı olan geleneklerin birleştirilmesine bir örnek. Farklı kökenlerin ve dinlerin (Müslüman, Bizans, Latin, Yahudi, Lombard ve Fransız) birlikte yaşamına tanıklık etmesi, farklı inançlar da olsa temelde bir birlik olduğunu göstermesi açısından oldukça önemli.

Daracık sokaklarıyla kasabanın şirinliğini atlamayalım. Minik balkonlarıyla tarihî yapıları, altlarındaki kafeleri, çiçekleri, palmiye ağaçları, sokak satıcılarıyla katedralin bulunduğu meydan o kadar hoş ve insana huzur veriyor ki, mutlaka bir kahve molası verilmeli.

Daracık sokaklarına da girerek, sağlı sollu tamamı tarih kokan evleri fotoğraflamayı da unutmayın.
 
** 2015 yılında “Arab-Norman Palermo and the Cathedral Churches of Cefalú and Monreale” olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış. üç şehirde, iki palas, üç kilise, bir köprü ve Cefalu ile Monreale’deki katedralleri kapsamakta.
 Palermo gezimizi Monreale ile tamamlıyor ve adanın güneyine doğru yola çıkmaya hazılanıyoruz. Yarın bir başka dünya mirası kent “Agrigento”dayız.

Çizmenin Parmak Ucunda yazı dizisinin diğer bölümleri için tıklayınız:

nevinsalman

Yazar Hakkında

nevinsalman

Ankara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.