Çizmenin Parmak Ucunda: Katanya (Bölüm 2)

Dumanlı zirvesi ve bulutlar arasındaki büyülü manzarası ile Etna Dağı’nın eteklerinde, kaderine razı olmuş, sessizce yaşamını sürdüren tarih zengini şehir. En son 1993 yılında, toprağa bereket getirirken şehri, binaları ve kaldırım taşlarını yasa, siyaha ve hüzne boyamış Etna. Ancak meydandaki müthiş tarihî binaların, özellikle gece ışıklar altındaki görüntüleri, sizi birden bire bu hüzünlü atmosferden koparıp canlandıracak.

Katran KarasıSokakları ile Hüzünlü, Tarihî Şehir

Şehri 3 kilometre boyunca boydan boya kat ederek denize doğru inen, çoğu sokakların bir ucunun çıktığı, sağlı sollu dükkânlar, ünlü marka mağazalar, kafe ve restoranları ile şehrin en işlek Etna Caddesi: Via Etnea.

Caddenin sonunda ise oldukça geniş meydana gelecek, meydanın dört bir yanında yükselen muazzam barok stili yapılarla, heykellerle süslü çeşmelerle bir anda büyüleneceksiniz.

Katedral Meydanı - Piazza del Duoma

Çoğu İtalyan şehrinde olduğu gibi bu şehrin de merkezi Duoma Meydanı. Etna Caddesi’nin ucunda, 18. yüzyıl barok mimarisi eserleri, ünlü restoran ve kafeleri ile günün her saati kalabalık, bir nevi şehrin kalbi.

Fil Çeşmesi - Fontana Dell’Elefante

Meydanın tam ortasında yer alan Etna’nın lav taşlarından yapılmış çeşme şehrin sembolü. Filin hemen altındaki heykel de İtalya’daki nehirlerin kralını simgeleyen Tanrı Simeto’nun heykeli.

Basilica Cattedrale Sant'Agata

Katanya'nın en büyük Katedrali, 11. yüzyıl eseri ve şehirdeki birçok kilise gibi, Azize Agata’ya adanmış. (3. yüzyılda, Hristiyanlığı ilk kabul edenlerden Agata, işkenceler görmüş, göğüslerinden biri kesilmiş ancak Hristiyanlıktan vazgeçmemiş, sonuçta yakılarak öldürüldüğünde azize mertebesine ulaşmış.)

Fontana dell’ Amenano

Meydanın diğer bir köşesinde, günün her saatinde şehrin yaşlılarının buluşup sohbet ettikleri bir çeşme daha göreceksiniz, yer altından gelen nehir suyu ile beslenen çeşmenin coşkulu sesinden birbirlerini ne kadar duydukları meçhul.

Balık Pazarı

Çeşmenin hemen arkasında, her türlü deniz mahsulleri, meyve ve sebzelerin satıldığı kalabalık, gürültülü pazar da bizim balık pazarlarını anımsatıyor. Yemek için uzun zaman ayırmak istemezseniz, burada çok lezzetli balık ve salata atıştırabileceğiniz mini restoranlar bulabilirsiniz.

Bir akşam, tarihî yapıların ışıklandırılmış halini görmek için şehri gezerken katedralin hemen arkasındaki caddede kapılarını açık görüp girdiğimiz 18. yy. yapımı Badia Sant’Agata’da hoş bir sürprizle karşılaştık ve bu güzel mekânda harika bir klasik müzik konseri dinledik.

Katedral meydanının yakınlarındaki şehrin önemli yerlerini, tarihî yapılarını yürüyerek keyifle gezebilir ya da meydandan hareket eden sevimli, çeşitli renklere boyanmış mini trenle de şehir turu yapabilirsiniz. Şehirde çok sayıda katedral ve kilisenin yanı sıra hemen her köşesinde tarihi kalıntılar, yemyeşil parklar göreceksiniz. Görülmesi gereken bir meydan ve buradaki muhteşem bir yapı ise Teatro Massimo Bellini.

Teatro Massimo Bellini

Şehrin en görkemli yapılarından biri ve ismini Katanyalı bestekâr Vincenzo Bellini‘den alan bu opera ve tiyatro binası 19. yüzyıl eseri. Piazza Vincenzo Bellini’deki bu ihtişamlı binada oynanan ilk eser “Norma” da sanatçıya ait.

Görülecek diğer yapılar ise: Palazzo Arcivescovile – Basilica Collegiata Teatro RomanoPorte Uzeda – Terme Achilliane.
 
Akdeniz mutfağına sahip Katanya’da yemekler zengin ve lezzetli, tüm Sicilya gibi deniz mahsulleri ise bol ve ucuz. Restoranlar da ünlü meydan Piazza Duomo civarında. (Sicilia in Bocca’yı tavsiye ederim.) Ünlü pastane-kafe “Etoile d’Or”da yerel lezzet denemek isterseniz, “briosh da gelato” (1. bölümde anlattığım dondurma ve yanında poğaçaya benzeri “brioche) ya da çeşitli pasta ve dondurmaları tadabilirsiniz...
 
Şehir meydanı da kurulan pazara da mutlaka gidin, Sicilya'da görebileceğiniz tüm hediyelikler, şapkalar, elbise ve marka (!) gözlükler gibi eşyaları tüm adada en ucuza burada bulacaksınız.
 Yarın şehrin yakınlarında Piatza Armerina’da yer alan bir UNESCO Dünya Mirası Villa Romana del Casale’yı geziyoruz. Sonraki rotamız Etna Yanardağı ziyareti ve Taormina

Çizmenin Parmak Ucunda yazı dizisinin diğer bölümleri için tıklayınız:

nevinsalman

Yazar Hakkında

nevinsalman

Ankara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.