Çizmenin Parmak Ucunda: Messina (Bölüm 7)

Sicilya’yı İtalya anakarasından ayıran önemli bir boğaz Messina Boğazı, kıyısında anakaraya en yakın kent ve adanın 3. büyük kenti Messina ise önemli bir liman kenti, İtalya'nın Sicilya Adası’na kapısı.

Ulaşımın vapur ve feribotlarla sağlandığı Messina Boğazı akıntıları ve sert rüzgârları ile zor bir geçit. Yıllardır bir köprü projesi gündemde olsa da deprem bölgesi olması ve bölgeden geçen fay hattı nedeniyle yöneticiler bu yatırıma pek de sıcak bakmıyorlarmış. (2008’deki depremde binlerce kişi hayatını kaybetmiş.) Şimdilik anakara ulaşımını sağlayan feribotlar ile yolcu ve yük trenlerini taşıyan gemilerle idare ediyorlar. Deniz ortasında uzanan "San Ranieri Deniz Feneri" ise yıllardır gelen geçen gemileri, tekneleri ve yolcularını, hoş geldiniz, der gibi karşılamakta. 

Taormina'dan gelerek, şehrin içinden geçen ve kıyı boyu uzanan cadde muhteşem ve etkileyici bir panorama ile boğaz manzaraları sunuyor bize. Şehir sahil kesimde gelişen kısmı modern bir görünüm almış. Modern şehrin biraz gerisinde bulunan eski şehirde ise her İtalyan kentinde olduğu gibi bir Duomo Meydanı bulunuyor ki mutlaka gidilmeli, şehrin görülmesi gereken en önemli yeri.

Duomo - Katedral Meydanı: Oldukça büyük bu meydanda bulunan tarihî katedral, kilise, Saat Kulesi mutlaka görülmesi gereken yapılar. Meydan tarihî olduğu kadar, ortasında bulunan ve heykellerle süslü çeşmenin etrafındaki kafe ve restoranlar, hediyelik eşya dükkânları ile çok keyif alacağınız bir yer. Bu meydandan kalkan mini trenlerle şehir turu alabilir ya da nostaljik at arabaları ile şehirde gezintiye çıkabilirsiniz.

Duomo’nun muhteşem tarihî yapıları ise, Messina Katedrali, Çan ve Saat Kulesi ile Orion Çeşmesi.

Messina Katedrali: Gotik tarzındaki şık ve etkileyici bir mimarî tarz sergileyen Roman Katedrali’nin tarihi 12. yüzyıla uzanıyor.

1908 depreminden ve 1943 yıllarındaki 2. Dünya Savaşı’ndan ciddi yaralar almış ancak sonraki yıllarda restore edilerek bugünkü etkileyici cephesine kavuşmuş. Ön cephesi olağanüstü ve çok etkileyici bir güzellik sergiliyor, Norman yapısına sahip ve geç gotik tarzı inşa edilmiş 3 portal (kapı) İsa'nın bir heykeli, sütun başlarında insanlar, hayvan ve bitki heykelleri hayranlık uyandıracak kadar güzel.

Çan ve Saat Kulesi: 16. yüzyıl yapımı kulenin üstünde saatin yanında iki küçük kule, altın kaplamalı mızraklı aslan kral, hemen altında altın kaplamalı horoz ve iki büyük çan göze çarpmakta, horozların iki tarafındaki azizeler ve ellerinde çanı çaldıran zincirler. Bu saat kulesinin de tabii bir hikâyesi var.

Her saat başları ve buçuklarda çalan çanlar, ayrıca her gün öğlen tam 12.00'de çaldığında iki altın kaplamalı horoz ötmeye başlıyor, horozların iki tarafındaki azizeler ellerindeki zincirleri çekerek iki çanı çalıyor. Alttaki balkonda ise Meryem, Hz. İsa ve havarilerinin figürleri ile bir çocuk, yaşlı bir adam ve elinde tırpan tutan bir figür bulunmakta. Azrail ölümü, çocuk ve yaşlı adam doğumdan ölüme kadar olan yaşamı simgeliyor, yani her canlının ölümü tadacağı anlatılmış.

Orion Çeşmesi: Üzerinde, dört büyük nehri simgeleyen, çeşitli heykellerle oldukça dekoratif ve süslü çeşme Katedral Meydanı’nın da süsü. Bu güzel eser üzerindeki heykelleri ile taş oymacılık sanatının çok güzel örneklerinden, görülmesi gereken bir eser. 

Turistik bir şehir olmadığı söylendiği için kalma planı yapmamıştık ancak bence gezip gölmeye, bir gün kalmaya değecek bir kent zira bu şehir de diğer Sicilya kentleri gibi tarihî bir şehir. Sicilya’nın kuzeyinde yer alan Eolie Adaları’na gitmek isterseniz, Messina’dan otobüsle Milazzo’ya, oradan da adalara deniz otobüslerini kullanabilirsiniz. Biz kuzeybatıya doğru yol alacağız, rotamızda Palermo var.

Çizmenin Parmak Ucunda yazı dizisinin diğer bölümleri için tıklayınız:

nevinsalman

Yazar Hakkında

nevinsalman

Ankara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.