Hırvatistan’ın 8 doğal parkı içindeki 300 kilometrekare ile en büyüğü olan Plitvice’ye, Zagreb gezisi sırasında gitmeye karar verdik. Otelimizde aldığımız erken bir kahvaltı sonrasında otobüs terminaline gittik ve 07.30’da kalkan Dubrovnik otobüsü ile 2,5 saat sonra Plitvice’ye ulaştık. Gidiş-dönüş otobüs bileti için 135 Kuna, yani yaklaşık 18 Euro ödedik (Kuna, Hırvatistan para birimi).
NACIONALNI PARK PLITVICKA JEZERA (Plitvice Gölleri Doğal Parkı) 1949 yılında açılmış ve 1979 yılında Unesco Dünya Doğal Miras Listesi'ne alınmış.
Parkın iki giriş kapısı var. Biz ikinci kapıdan (Ulaz Entrance 2) girdik. Biraz yürüdükten sonra İstasyon 2’ye (ST 2) ulaştık. Gişeden gezi biletimizi 55 Kuna ödeyerek aldık. Park içine hiçbir araç alınmıyor. İstasyonlar arasındaki trafiği sağlayan park otobüsü bizi İstasyon 1’e (ST 1) getirdi. Göl seviyesine göre yüksekçe olan bu noktadan sol tarafımızdaki muhteşem göl ve akarsu manzaralarını seyrederek aşağıya doğru inmeye başladık.
Aşağıda gölleri rahat bir şekilde seyredebileceğimiz tahta gezi platformları bizi bekliyordu. Bunların üzerinden yürüyerek gölleri, akarsular ve büyük şelaleyi gezdik. Birbirimize "cennet herhalde böyle bir yerdir" diyerek seyrettiğimiz doyumsuz görüntülerle fotoğraf makinalarımızı da sevindirdik.
Manzaraları seyrederek tekrar İstasyon 1’e (ST 1) yürüdük. Buradan otobüse binerek İstasyon 2’ye; buradan da yine otobüsle Plitvice Doğal Parkı’nın gezilebilen en uç noktası olan İstasyon 3’e geldik. Burası parkın en yüksek bölgesi. Dolayısıyla buradan aşağı istikamette yürümek kolay oldu.
Sık ağaçlık bir alandan kuş sesleriyle birlikte gölleri, şelaleleri, çavlanları seyrederek aşağıya indik.
Gözümüzün gördüğü her yerde şelaleler, şırıl şırıl akan dereler yürüyüşümüze eşlik etti.
P2 iskelesinden tekneye binerek göl üzerinde 15 dakikalık bir gezintiden sonra P3 iskelesine, buradan yürüyerek ST 1’e ve otobüsle ST 2’ye ulaştık. Plitvice’yi gezebilmek için bence en az 5-6 saate ihtiyaç var. Bizim takip ettiğimiz rota gayet uygun. Yeni gidecekler için bu rotayı kullanmalarını tavsiye edebilirim. Burayı gezmek için, suların bol olduğu mart-nisan- mayıs-haziran ayları tercih edilmeli.