Yıllardır üyesi olduğum Bursa Doğader Dağcılık Kulübü'nün, 24 Nisan 2016 günü için düzenlediği Düzce Melen Çayı'nda Rafting Etkinliği davetini görünce hemen rezervasyonumu yaptırdım. Organizatör arkadaşlarla yaptığım görüşmede yanımıza yalnızca mayo, t-shirt, spor ayakkabı, havlu, şampuan almamızın yeterli olacağı söylendi. Ben de çantama bu eşyaları hazırlayarak 24 Nisan Pazar günü sabah saat 05.45’de Bursa’daki buluşma yerine ulaştım. 06.00’da yola çıktık ve 3 saat kadar sonra rafting yapacağımız Düzce Melen RaftingTesisleri'ne ulaştık (Düzce, Cumayeri, Dokuz Değirmen Köyü).
Çevrede, 4-5 tesis rafting hizmeti veriyor. İstanbul veya Ankara’dan buraya ulaşım yaklaşık olarak 2,5 saat sürüyor. Tesiste rafting dışındaki zamanları değerlendirebilmek için voleybol, ATV, bisiklet, Paintball ve Zipline aktiviteleri mevcut. Doğader’in anlaşmasında sabah kahvaltısı ve akşam yemeği de var. Tesise gelir gelmez hemen kahvaltılarımızı yaptık. Kahvaltı oldukça doyurucuydu. Rafting için bizden erken gelenler öncelikli olduğu için sıranın bize gelmesini bekledik. Bu arada da birçok arkadaşımız gibi ben de Zipline ile çayın bir yakasından diğer yakasına tel üzerinde kayarak geçiş zevkini tattım.
Birçok arkadaşımız tesisin sunduğu diğer aktivitelerden yararlandılar. Sıramız yaklaşınca rafting için uygun giysilerin giyilmesi söylendi. Tesisin kabinlerinde mayo-şort, t-shirt, ayakkabı ve tesisin verdiği can yeleklerini giydik, koruyucu kaskları taktık. Küreklerimizi de aldıktan sonra botlara geçerek 8 kişilik takımlarımızı oluşturduk. Her botta rehber dümenci ile birlikte 9 kişi olduk.
Tesis Müdürü Köksal Bey yapacağımız rafting konusunda bir eğitim verdi. Yapacağımız raftingin zorluk derecesinin 3-3+ olduğunu, rafting süresinin 1 saat 15 dakika civarında olacağını, parkur uzunluğunun yaklaşık 12 km olduğunu belirtti. Rafting parkurunun birinci bölümü olan bir kilometrelik kısmı eğitim bölümü, 11 kilometrelik ikinci bölümü ise asıl rafting parkuru olduğunu öğrendik. Bot içinde nasıl oturacağımız, kürekleri nasıl kullanacağımız, rehber dümencinin komutlarının neler olacağı, suya düşülmesi halinde kurtarmanın nasıl yapılacağı gibi konularda bilgilendirildik. Eğitimin ardından takım üyeleriyle birlikte botlarımızı suya indirdik.
Bot içindeki takım arkadaşlarımızın konumlarını belirledik. Ön sağ ve sola iyi kürek çekebilecek 2 arkadaşımızı yerleştirdik. Diğer takım üyeleri olarak da 3 kişi sağa, 3 kişi sola oturduk ve raftinge başladık. Ben daha önce kanoing ve tubing gibi rafting benzeri etkinliklere katılmıştım. Fakat raftingin takım ile birlikte yapılan ve zorluk derecesi daha yüksek bir etkinlik olduğunu bildiğim için hep merak ediyordum.
Eğitim parkuru geçildikten sonra heyecan verici bölümler başladı. 5 dakika sonra suların üzerinde dans etmeye, çavlanlardan yarı heyecan, yarı coşkudan bağırarak süratle ilerlemeye başladık.
Dümencimizin önümüzdeki rapidleri (şarlak) uyarmasıyla küreklere daha hızla asıldık ve botumuzu doğru yönde sürükleyerek kayalara ve ağaçlara çarpmamaya çalıştık. Ben en arkada oturduğum için takımdaki arkadaşlarımızı izleyebiliyordum. Herkesin yüzünde giderek artan heyecanın ve yaşanılan coşkunun, sevincin izlerini görebiliyordum.
Kısa bir molada, rehberimiz suların daha yüksek, debinin daha fazla olması bakımından raftingin en güzel şubat ve mart aylarında yapıldığını söyledi. Biz de bugünkü ilk rafting deneyiminden sonra seneye tekrar geleceğimiz konusunda kendimize söz verdik. Molanın ardından rehberimiz daha heyecanlı bir bölümün başlayacağını söylediğinde sevindik. Zaten bu heyecanı yaşamaktı buraya geliş amacımız. Gerçekten bu bölümde birbiri ardına yüksek çavlanlara, köpüren sulara ve girdaplara girip çıktık.
Adrenalin seviyemiz iyice tavan yaptı. Botumuzun ve bizlerin tamamen suların içinde kaldığı ve heyecanın doruklara çıktığı yerlerden geçtik.
Rehberin parkurun sonuna geldiğimizi belirttiğinde hepimizin yüzünde yaşadığı maceradan tatmin olmanın ve zorlukları takım olarak birlikte başarmanın getirdiği mutluluk izleri vardı. Bazı arkadaşlarımız suya atlayıp yüzerek raftingi noktaladı.12 kilometrelik parkuru, 1 saat 15 dakikada tamamladık. Ama zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık.
İndiğimiz yerdeki duşlarda yıkanarak temizlendik ve araçlarla getirilen kuru giysilerimizi giydik. Tekrar araçlarla raftinge başladığımız ana tesise geldik. Yenilen akşam yemeği sonrası raftingte yaşanılan heyecanlı anları birbirimizle paylaştık. Bu güzel, heyecan verici günün hazırlayıcıları, organizatörleri olan Doğader yetkililerine ve tesis sorumlularına teşekkürlerimizi ilettik.
Melen Çayı ile vedalaşarak araçlarımıza bindik ve Bursa’ya doğru yola çıktık.