Sanat Galerisi Tadında Metro: Moskova

Moskova’ya giden her arkadaşımdan duyduğum ve her biri bir sanat galerisi olan istasyonları ile ünlü, belki de komünist rejimin Moskova’ya kazandırdığı en güzel proje Moskova Metrosu ve istasyonlarını gezmeye gidiyoruz, hep çok merak ettim, neyle karşılaşacağımı fotoğraflardan az çok tahmin ediyorum diyecektim ama hiç de öyle değilmiş.

Moskova’da tur otobüsleri ya da taksi ile geziyor olsanız da mutlaka bir kez metro kullanmalısınız, zira istasyonlardan en az iki ya da üçünü gezip görmeden Moskova’dan dönülmez, metro istasyonlarının her biri sanat galerisi adeta.

Metro ile saat 05.00-01.00 saatleri arasında kolayca Kızıl Meydan’a, Kremlin’e ya da diğer turistik yerlere Kacca (Kasa) yazan gişelerden bir bilet alarak ulaşabilirsiniz, faydalanabilirsiniz. Tramvay, troleybüs, bizim minibüsleri anımsatan araçlar da var, yeri gelmişken taksi kullanacaksanız dikkatli olmalı mutlaka pazarlık yapmalısınız, tabii şanslı iseniz ve bir taksi bulabilirseniz. Genellikle lüks otellerin yakınında bulabilirsiniz ancak siz yine de pazarlık yapın ya da taksimetresini açtırın, söyledikleri fiyatın çok daha altında bir fiyat yazdığını göreceksiniz.

Moskova nüfusunun artması ile, Stalin’in emriyle 1931 de başlanan, 11,5 kilometrelik ilk metro 13 hat 1935’te açılmış. Daha sonra 22 istasyon olan metro şu anda 313 km ve aynı zamanda tüm demiryolu istasyonlarına olan bağlantıları ile Petersburg gibi iç hat Prag, Budapeşte gibi uluslararası garkları da birbirine bağlıyor.

Duraktan oluşmakta ve günde 10 milyon yolcu taşımakta, 13 hatlı metro başta karmaşık görünse bile gayet anlaşılır bir sistemi var, belki de Rusça hariç hiçbir dilde tabela vs. olmaması insanı ürkütüyor. Trenler oldukça sık olduğundan istasyonlarda izdiham da olmuyor. Savaş sırasında sığınak olarak da kullanılması düşünüldüğünden metro istasyonları oldukça derinlerde (en derini 84 metre ile Park Pobedy istasyonu), yürüyen merdivenlerden inerken neredeyse diğer ucunu göremiyorsunuz. Dünyanın Seul’dan sonra en çok kullanılan ikinci büyük metrosu.

Bu kadar bilgiden sonra Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin en şaşalı projelerinden biri olan metro duraklarını biraz anlatmaya gayret edeyim ama yine de siz fotoğraflara da göz atın derim.

Biz sadece birkaç istasyon gezdik ama sanırım her biri ayrı güzellikte, her istasyonda farklı. Gösterişli avizeler var her istasyonda, kimi istasyonda tüm duvarı kaplayan resimler, kiminde mozaikler, sütunlar müthiş süslü. Bir istasyon ise gerçek anlamda bir heykel müzesi, koridor boyu her köşeye dizilmiş 78 bronz heykellerin her biri birbirinden farklı ve güzel. Zemindeki mermerler, merdivenler ve ferforje korkulukları ile yer altında bir müze, bir sanat yapıtı.

Kısacası diyorum ki Moskova’ya giderseniz görülmesi gerekli çok yer arasında illa ki yer alması gereken metroları görmeden dönmeyin.

nevinsalman

Yazar Hakkında

nevinsalman

Ankara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.