Moskova’ya Ekim 2004’ten bu yana turistik amaçla yaz ve kış seyahat ettim. Kimi zaman 38 saatliğine hafta sonunu geçirdim kimi zaman 10 gün kaldım. 2015’teki sevgililer günü hariç her zaman arkadaşımın evinde kaldım. Yıllar içinde arkadaşım 3 farklı eve taşındığından şehrin farklı taraflarını keşfetme imkânım oldu.
Dile kolay 11 senede Moskova’da çok şey değişti. İlk gittiğim dönemde “cash is king, sky is the limit” mottosu ile tanıştım; o dönemde dans ve striptease kulüpleri en şaşalı dönemlerini yaşıyordu, her köşe başında bir kumarhane, içki ve sigara yasakları yoktu, her araba bir taksiydi.
Nasıl hareket ettiği meçhul Rus cigulisi durduğu gibi BMW bile el kaldırdığınızda duruyordu. Tek yapmanız gereken gideceğiniz yöndeki metro istasyonunun adını ve vermek istediğiniz parayı söylemekti. Sırada başka arabalarda olduğundan pazarlık gücü arabayı durdurandaydı.
Şimdi ise akıllı telefonlara yüklenen aplikasyonlar aracılığı ile çağırdığınız taksi şirketleri yer üstü ulaşımı sırtlamış durumda.
11 senede metroya 2 yeni hat eklediler. Düşünüldüğünün aksine Kiril okuması kolay bir alfabe. Farklı aplikasyonlar ile metro ile ulaşım dahada kolay hale gelmiş durumda. THY ile geldiğinizde Vunukova’ya, benim favorim Aeroflot ile geldiğinizde Sheremetova’ya iniyorsunuz. Aeroflot’u tercih etmemim sebebi kahvaltı vaktinde Moskova’ya varma konforu.
Moskova’daki 3 havalimanından da şehir merkezindeki tren istasyonlarına Aeroexpress ile hızlı ve ucuz bir şekilde varabilir ve sonrasında metroyu kullanabilirsiniz. İlk defa gideceklere kaldıkları yerden transfer ayarlamalarını tavsiye eder ama yoğun trafiğe de hazırlıklı olmalarını hatırlatmak isterim.
Bugün tütün ürünlerine karşı ciddi yasak var ama Rusların vazgeçemediği nargile (Kalyan) neredeyse her cafe/bar/restoranda rahatlıkla tüketiliyor. Nargile gibi her yerde bulunan ikinci ürün ise sushi. Nargile ve sushi neredeyse votka kadar çok seviliyor ve tüketiliyor.
Pushkin Müzesi ve Kremlin dışında neredeyse hiçbir müzede Rusça dışında bir başka dil kullanılmıyor. Askeri tarihe ve ikinci dünya savaşına meraklıların gidebileceği en az 4 tane muhteşem müze/park var. Uzay bilimine meraklılar içinse Kozmonot Müzesi mutlaka görülmesi gereken yer.
Küçük sahneli tiyatro ve konser salonları tüm şehirde yaygın bir şekilde karşınıza çıkıyor. Tüm Batı Avrupa ve Rus klasikleri meraklılarını bekliyor. Bolshoi hariç bilet fiyatları makul ölçülerde.
Kızıl Meydan'daki konumu nedeniyle herkes GUM’u tavsiye etse de aslında orası tam bir turist tuzağı yer. Özellikle Türkiye’de bile pek bulunmayan lüks markalar için GUM ile Bolshoi arasındaki hatta bulunan 2-3 AVM’yi tavsiye edebilirim. Tverskaya ve Novy Arbat alışveriş konusunda eski cazibesini kaybetmiş durumda.
Yemek konusunda ise ЧАЙХОНА No.1 / Chaihana No.1 zincir restoranını Türk damak tadına yakın lezzetleri ve leziz Rus mutfağı örnekleri nedeniyle tavsiye ederim. Neredeyse her köşe başında bir tane bulmak mümkün. Moskova’ya gidildiğinde mutlaka Rus mantısı Pelmeni yemeli; Pelmeni, Simitana denen ekşi krema ile servis ediliyor, domuz etli, dana etli, patatesli, tatlı kabakla yapılmış çeşitleri var. Havyar’ın genelde Bilini denen küçük pancakeler ile servis ediliyor.
Tverskaya metrosuna taş atımı mesafedeki Cafe Pushkin ve yanı başındaki kız kardeşi Turandot Moskova'nın simge restoranları. Turandot özel salonları, garsonları ve canlı müzik yapan quartet ile Çarlık döneminden çıkmış hissi veriyor. Turandot için rezervasyon kesinlikle gerekli. Cafe Pushkin 24 saat açık ve her öğün ayrı lezzetli.
Moskova kar altında ve akşam aydınlatıldığında güzel bir şehir. Ama Haziran-Eylül arasında başta Gorki park, Kolomenskaya parkı ve VDNK parkı gelmek üzere insanlar nehir kenarlarına ve parklara kendilerini atıyorlar. Sparrow Hill de Moskova'yı tepeden görmek için güzel bir nokta ama orada toplanan motosiklet çetelerine karşı dikkatli olmakta fayda var.
Pavelestkaya’daki Swiss Hotel’in terası City Space bar ve Kremlin manzaralı Ritz Carlton’nın terası O2 gece/gündüz, yaz/kış ayrı güzel.
Radisson Hotel'in gezi tekneleri Moskova Nehri'nde gezi yapmak için en ideal tekneler. Christ the Savior Kadetrali'nden köprü ile karşı sahile geçtiğinizde kırmızı tuğla kaplı eski kibrit fabrikasında açılmış birçok güzel bistro, cafe, restoran, club görmeye değer.
Rusya'nın yaşadığı ambargolar nedeniyle birçok restoran kapanma ya da kalitesini düşürme tehdidi altında. Hediyelik eşya için Arbat sokağındaki herhangi bir mağazadan alışveriş yapabilirsiniz, hepsinin fiyat aralığı aynı. AVM'den alışveriş yapmaya merak edenler içinse Metropolis'i tavsiye ederim. Rusya'da ikon satın alınması ve yurtdışına çıkartmaya çalışmak ciddi bir suç.
Konu konuyu açıyor ve yazacak o kadar çok şey ortaya çıkıyor ki... Herkese Moskova’da keyifli tatiller ve maceralar dilerim.