Sabah, denizden hafiften esen sabah yeliyle mis gibi havayla erkenden uyanıyor ve şipşirin Sığacık köyüne veda ederek yola çıkmadan önce Dionysos’un oğlu Athamas tarafından M.Ö.1000 yıllarında kurulduğu düşünülen Teos Antik Kenti'ne gidiyorum. Sığacık’tan Teos oklarını takip ederken yol beni hafif yokuş yukarı yönlendiriyor. Yol kenarındaki muhteşem bahar çiçekleri arasında kırmızı birer pırlanta gibi parlayan gelincikleri fotoğraflamak için arabadan indiğimde arkamda gördüğüm manzara ise büyüleyiciydi. Sabah güneşi altında parıldayan deniz, marinada hafifçe sallanan yelkenlilerin direkleri ve Sığacık köyü…
Kent kalıntılarına geldiğimde şehrin büyüklüğü karşısında oldukça şaşırdım. Düzenli, tertemiz ve çok güzel bir de müzesi var.
Roma ve Helenistik döneme ait kalıntılarıyla bölgenin en eski yerleşim yeri Teos Antik Kenti’nin en önem verilen ve en büyük tarihi mirası ünlü mimar Hermogenes’in yapıtı Dionysos Tapınağı. Üç bölümlü olarak inşa edilmiş tapınağın etrafındaki kutsal alanı (Temenos) dorik ve ionik sütunlu, üstü kapalı galeriler çevrelemekte. Tarihi MÖ. 3 binlere dayanan antik kentte Tapınak dışında 5 bin kişilik tiyatro, agora ve agora tapınağı, necropolis (mezar alanı), meclis binası, liman kalıntıları ve liman kilisesi ile kalınlığı yaklaşık 4 metre olan sur duvarları kalıntılarını görmek mümkün. Yapıların çeşitliliği kentin, Roma İmparatorluk döneminde de önemini davam ettirdiğini göstermekte.
Yapılan kazılarda, 2 bin 200 yıllık yazıt bulunan Teos, kentin sosyal, idari, dini yapısını belirleyen yazıtlar açısından Anadolu’nun en verimli ve yazıtların içeriği açısından en tatmin edici kentlerden biri. 2016 yılında bulunan yazıt sayısı yaklaşık 400 ve bu yazıtlar bize Hellenistik ve Roma dönemi hakkında çok güzel bilgiler vermekte. Bu yazıtlar arasında vakıf yazıtları, kral mektupları ve başka kentlerle yapılan anlaşmalar bulunmakta.
İlginç bir bilgi de, kentte antik çağın çok önemli şair, filozof ve sanatçıları yaşamış. Müzisyen, şair, tiyatrocu ve şarkıcılardan oluşan bir de Sanatçılar Birliği kurulmuş, ancak bir süre sonra kentte huzursuzluk kaynağı olarak görülen topluluk önce Efes’e, sonra Doğanbey, oradan da Ürkmez’e gönderilmişler. (Ünlü şairleri Anakreon, Antimakhos, Epikurus, Apelikon ve ünlü tarihçi Hekatalos)
12 İon kentinin birlik merkezi, bir zamanlar Persler'e ve Likya Uygarlığı’na boyun eğmiş. Ancak tüm Anadolu’da olduğu gibi Teos da M.Ö. 545 yılından sonra Perslerin eline geçmiş. Heredotos’a göre Teos halkının tamamı MÖ 543 yılında kenti terk ederek İskeçe yakınındaki kenti kurmuşlar.
Ben Sığacık köyünü çok sevdim hatta bayıldım. Köyün tepesinin arkasındaki koyda yer alan bembeyaz kumsallar, sörf ve dalışa elverişli berrak tertemiz sular ve 2001 yılında mavi bayrak ödülü almış plajlardan bahsetmeden de ayrılmayayım bu güzel köyden.
Ege’de gizli kalmış, saklı köylerde ya da dağlarda daha nice köylerimiz var, ben bu köyleri keşfetmeye, gezmeye devam edeceğim, her fırsatta.
Yazar Hakkında
nevinsalmanAnkara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.
