Los Angeles’ın en etkileyici yerlerinden biri şüphesiz ki Universal Studios. 1964 yılında halka açılan bu stüdyolar, Los Angeles bölgesinde mutlaka görülmesi gereken bir yer. Bundan 10 yıl kadar önce Orlando’da da gezmiş olmama rağmen aynı hazzı tekrar aldım. Mutlaka ve mutlaka bu stüdyoları gezin. Disneyland ve Universal stüdyoları aynı Orlando’daki gibi dizayn edilmiş.

Stüdyolara gitmek için yürüdüğünüz yolda pek çok hediyelik eşya mağazası, çeşitli cafe ve pek çok mağaza önünde etkinlikler vardı. Örneğin büyük bir cam fanusun içinde yerçekimi yok etmek için aşağıdan verilen basınçlı hava ile ayaklarınız yerden kesiliyor. Uzaydaymış gibi uçuyorsunuz, işte bu bile müthiş bir deneyimdi.

Biraz ileride yeni çekilen Battleship filminde kullanılan parçalayıcı bir gün önce sergilenmişti. Büyük demir bir tekere benzeyen bu nesne o tür filmlere ilgi duymadığımdan bana hiçbir şey ifade etmedi. Ancak ilgi duyan çoktu. 

Nihayet bilet kapısına geliyor ve günlük giriş biletlerimizi alıyoruz. Bize 9 gün boyunca rehberlik yapan sevgili Serhan’ın yıllık kartı olduğundan 80 $’lık bilet ücretini indirimli olarak 68 $’a aldık.   Stüdyolara giriş yolunda kırmızı halı serili. Aynı Orlando’daki gibi Marilyn Monroe beyaz elbisesi, sarı saçları ve gözlüğü ile sizinle resim çektirmek için bekliyor.  

Film karakterleri her yerde

İçeri giriyoruz. Hava oldukça sıcak. Ancak pek çok yerde serinlemek amaçlı soğuk buhar veriliyor. Her yerde Drakula’lar, Marilyn’ler, Örümcek adamlar, Robot’lar, Simpson’lar karşımıza çıkıyor.   Yol boyunca bazı alanlarda dev resimler yerleştirmişler ve bu resimler o kadar net bir derinliğe sahip ve o kadar canlı ki, gerçeğini aratmıyor.  

İlk durağımız Jurassic Park

Biz ilk olarak Jurassic Park’a gidiyoruz. Yine kuyruk. Kuyruklarda bekleme süresi en az 30 dakika ama kararlıyız bekleyeceğiz. Jurassic Park’ta bir bota biniyor, şelaleler, dinazorlar arasından geçip yüksek bir eğimden hızla düşüyoruz.

3D Gösterileri kaçırmayın!

Terminatör ve Transformers gösterileri muhteşemden de öte idi. 3D olan bu gösteride filmin içinde hissediyorsunuz kendinizi. Mummy, Shrek hepsi birbirinden güzel etkinlikler.

Ayrıca Kevin Costner’in başrolünü oynadığı Water World filminin çekildiği sette çok heyecanlı ve çok etkili bir gösteri seyrettik. Gösteride ateşlenen silahlar, suya düşenler, ateşler arasında suya çakılan uçaklar, bu arada çıkan yangınlar çok çok etkileyiciydi. İlginç gösterileri ve dansları ile cıvıl cıvıl bir dünya burası.

Film Stüdyoları Turu

Daha sonra yanları açık araçlara binerek film stüdyoları turuna başlıyoruz. Bu tur yaklaşık 45 dakika sürüyor. Bindiğimiz araç filmlerin çekildiği stüdyoların önüne geldiğinde, araçtaki TV’de filmin o sahnelerinden enstantaneler gösteriliyor.

Jurassic Park, Meksika kasabası ve ani yağan sanal yağmur ile yaşanan sel baskını bütün bunları anında size de yaşatıyor.

Daha sonra kovboy filmlerinin çekildiği kasabaya gidiyoruz. Ardından da sanal olarak 8.3 şiddetinde bir deprem yaşatıyorlar. Bu da oldukça etkileyici idi. Bu depremde metro istasyonunda sütunların kırılması, yolların üstünüze çöküşü, su borularının patlaması gibi pek çok felaketi üç boyutlu olarak sanal bir gerçeklikte yaşadık.

Ardından küçücük sanal bir kumsalın filmde kocaman bir sahil şeridi gibi gösterilişine tanık oluyorsunuz. Aniden Jaws filmindeki katil köpekbalığı çıkıyor suların arasından ve o kadar gerçekçi ki, gerçekten insanı ürpertiyor. 

Desperate housewives dizisinin çekildiği stüdyolar, buradaki evler, kamelyalar adeta sizi dizinin içine taşıyor.   Daha sonra Dünyalar Savaşı filminin çekildiği stüdyolara geliyoruz. Burada yıkık dökük evler, yere çakılmış bir uçak, etrafta uçaktan fırlamış koltuklar, çantalar, zaman zaman çıkan dumanlar... Bütün bunlar çok etkileyiciydi. Buradaki 4 parçaya bölünmüş uçağı filmdeki 4 dakikalık sahne için 60 bin $’a alıp, 150 bin $’a taşımışlar.   Bu stüdyolar arasında ben King Kong’un stüdyosuna da bayıldım. Ancak tabii hepsini anlatabilmek çok zor ancak alınan keyif çok büyük.  Her yerde müzik, dev ekranlar, hareket ve hayat var. Eğer Los Angeles veya Orlando’ya giderseniz bu stüdyoları yapılması gerekenler arasında en üst sıraya yerleştirmenizi öneririm.

Hollywood'da Konaklama

Hollywood’a gelmeyi düşünüyor ve hem uygun fiyatlı hem de konforlu bir otel arıyorsanız Universal Stüdyoları’na birkaç kilometre uzaklıkta ki Highland Gardens Hotel uygun bir tercih olabilir. Otel, Holywood Bulvarı’ na oldukça yakın. Hollywood Bulvarı’na yakın bir diğer otel de Holiday Inn Express. Civarın en kaliteli otellerinden biri ayrıca Holywood Wax Müzesi ve Dolby Tiyatrosu’na da çok yakın bir mesafede. Eğer Holywood’da konaklayacaksanız bu oteli tercih etmenizi tavsiye ediyorum. Bu civarda ki daha ekonomik bir alternatif ise The BLVD Hotel & Suites. Gece hayatına yakın olmak istiyorsanız, Gordon Street’de bulunan Hollywood Panorama Suites’ de mükemmel bir manzaraya sahip olan güzel otellerden. Hollywood’ta ki diğer otel alternatiflerine de göz atmak istiyorsanız buraya göz atabilirsiniz.

NURHAN YILMAZ

Yazar Hakkında

NURHAN YILMAZ

1951 İstanbul doğumluyum. Yıl içinde dönüşümlü olarak Sinop, Bodrum ve İstanbul’da yaşamaktayım.Küçük yaşlarda babamın mesleği gereği, Türkiye’nin pek çok farklı şehirlerinde yaşadım.