10 günlük Ukrayna turumuzun ikinci durağıydı başkent Kiev. Lviv'den tren ile Kiev'e geçmeyi tercih ettik. (Lviv yazıma buradan ulaşabilirsiniz.) Tren ülkede en çok kullanılan şehirler arası ulaşım yolu. Bundaki en büyük etken tabii ki ucuz olması. Tren garlarının aşırı kalabalıklığı bizi çok şaşırtmıştı. Ülkede genel olarak İngilizce bilenlerin sayısı az olduğu için garlarda Turizm Bilgi merkezleri mevcut. Oradaki genç kadına yataklı trenle Lviv'den Kiev'e mümkünse akşam olan bir trenle gitmek istediğimizi anlattık. İki şehir arası trenle yaklaşık 7 saat. 22.58 de hareket edecek biletimizi aldık. (Çok önemli bir tavsiye tren biletini online olarak Ukrayna Demir Yolları'nın internet sitesinden alma şansınız var. Ve mutlaka gelmeden önce alın gerçekten trende yer bulma şansınız zor aynı gün almaya çalışırsanız.)
Yolculuk saati geldiğinde 4 kişilik olan vagonumuza yerleştik. İki kişilik veya yataksız vagonlar da mevcut tabii ki, fiyatları değişmekte. Bizim seyehat ettiğimiz 4 kişilik kuşetli vagonun fiyatı ortalama 45 50 TL civarı idi. Tren ve yataklar gerçekten çok temiz. Çarşaflar ve yastıklar temiz olarak görevliler tarafından veriliyor. Priz de mevcut. Trenin içinde ücretli olarak çay, kahve vs alma şansınızda var.
Yaklaşık 7 saat süren çok rahat tren yolculuğumuz neticesinde sabahın erken saatlerinde Kiev'e ulaştık. Hava o gün şansımıza kapalı idi. Hemen tren garının karşısındaki duraklardan 114 numaralı otobüs ile şehrin en merkezi konuma olan Bağımsızlık Meydanı'na (Maidan Nezalezhnosti) ulaştık. Bizim 4 günlük Kiev maceramızın merkez konumu her zaman Bağımsızlık Meydanı olmuştu. Hostelimizin check in saati 12.30 olduğundan önce hosteli bulmakla işe koyulduk. Hostelin bağımsızlık meydanına yakın olduğunu biliyorduk, tercih sebebimizde buydu. Yürüme mesafesi ile 3 dk'lık bir uzaklıktaydı. Hostelimizin ismi City Centre Hostel. Geceliği yaklaşık olarak 12 TL, yani 96 Grivna idi.
Hostelimize yerleştikten sonra önce şehri genel olarak keşfe başladık. Kiev'i tam manası ile gezmek istiyorsanız 4 gün yeterli olacaktır. Lviv gibi küçük bir şehir değil; yaklaşık olarak 2,5 milyon nüfusa sahip ve başkent. Yürüyerek de birçok yeri gezebilirsiniz fakat iyi bir planlama yapmalısınız. Planlamanıza öncelikle şehri iki kısıma ayırarak başlamalısınız. Öncelikli olarak şehrin üst kısmı ve Dinyeper Nehri'nin çevresi olan alt kısım olarak...
Bağımsızlık Meydanı (Maidan Nezalezhnosti): Bu meydan şehrin en işlek caddesi olan Khreshchatyk Caddesi'nin başlangıcında bulunmakta. Kiev ve Ukrayna için tarihi önemi olan bir meydan. Sovyetler'den ayrılık protestoları Turuncu Devrim olarak adlandırılan siyasi protestolar bu meydanda gerçekleşmiştir.
Golden Gate (Altın Kapı) ise şehrin ana giriş kapısı. Kiev Prensliği’nin kurucusu Yaroslav Mudri yaptırmış. Bizans mimarisi etkisindeki surlar zamanla yıkılsa da kapı orijinal halini korumuş.
St Michael Cathedral (Aziz Mikail Katedrali): Aziz Michael Katedrali freskleri, ikonaları ve altın kubbeleri ile tipik bir Ortodoks kilisesi. Gidildiğinde görülmeli.
Aziz Andriy Kilisesi
İkinci Dünya Savaş Müzesi, Kıyevo-Peçersyka Lavra Katedrali, Aziz Sofiya Katedrali Aziz Volodımır Katedrali ve Ukrayna Opera Evi ziyaret edilebilecek diğer adresler.
Şehrin ortasından Dinyeper geçmekte. Nehrin kıyısına oluşturulmuş yapay plajda yazın insanların nehre serinlemek amacıyla girdiği, balık tuttuğu görülmekte.
Khreshchatyk Caddesi'nin sonunda şehrin gece hayatının kalbinin attığı Arena City eğlence kompleksi bulunmakta. İster arkadaşlarınızla oturup yemeğinizi yiyebilirsiniz ister canlı müzik dinleyebilirsiniz ve ister diğer amaçlara hizmet edebilecek gece kulüplerine gidebilirsiniz :)) Yani herkese hitap eden yerler mevcut.
Ulaşım yönünden Kiev'de asla sıkıntı çekmeyeceksinizdir. Metro sistemi dünyanın en büyük metro ağlarından biridir ve çok derindir. Diğer seçenekler ise otobüs ve troleybüs.