Bodrum'da Unesco Dünya Mirasları Sunum Ve Sergisi

Boş durmayı oldum olası sevmem, bu nedenle de epey hobim vardır, başta spor... Yelken, scuba-diving, doğa yürüyüşleri, tenis, dans, yağlı boya resim, fotoğraf...  Ancak son yıllarda zamanımın büyük bir kısmı seyahatle, geziyle geçiyor, artık ben bir gezginim diyebilirim belki de. Yıllardır da gezdiğim yerleri, anılarımı gezimanya.com’da paylaşıyorum, yazı yazmak benim için artık bir keyif.

Emekli olduktan sonra senenin 7 ayını Bodrum'da geçimeye başladım, elbette gezilerim oradan da devam ediyor. Bodrum'da en sevdiğim, en prestijli yer, benim gönlümde Dibeklihan Sanat ve Kültür Merkezi'dir. Geçen yaz bir akşam Dibeklihan'ın meydanında bir sunum izlerken bir hayal kurdum... Burada bir sunum yapmak. Kolay mı? Sanmam... “Vazgeç bu hayalden,” dedim. Ancak bir kez beynimde yer etmişti artık, sürekli düşünür oldum. Ne yapabilirdim... Sonunda hayalimde bir şeyler oluşmaya başladı.

En sevdiğim şey nedir? Gezmek... Yıllardır geziyorum, ayrıca birçok gezginden farklı bir konseptle... Unesco Dünya Mirasları'nı geziyorum, birikimim çok, bilgim de fena sayılmaz. Ayrıca yardım alabileceğim güçlü bir kaynak da var. Üyesi olduğum Unesco Dünya Mirasları Derneği. Konuyu  çıtlattım, sağ olsunlar başkanımız sevgili Ülkü Atabey, Saime Yeruşan tereddütsüz onay ve destek sözü verdiler. Eğitim komitesi başkanımız sevgili Bilge Akcan'ın engin bilgilerinden çok fazla yararlandım.

Konuya uygun bir fotoğraf sergisi de ne güzel olurdu. Gezimanya dostlarım Tuğçe Yılmaz ve Murat Özbilgi'den de yardım sözü alınca...

Sıra geldi bu sunumu biraz da süslemeye ve daha keyifli hale getirmeye... Elbette dans eğitmenlerimden de onay alınca soluğu Dibeklihan'ın can damarı, gezgin, bilgin, hayranlık ve saygı duyduğum sevgili Cenap Tezer'in yanında aldım. Projemi çok beğendiğini söylediğinde kulaklarıma inanamadım. Artık bu hayalimi gerçekleştirmek için çalışmaya başlayabilirdim. Çok çalıştım, bütün bir kış fırsat bulduğum her an çalıştım, araştırdım, yardım ve desteklerle güç alarak hazırlandım, gerçekten çok emek verdiğimi söyleyebilirim.

Yaz geldi ama 29 Temmuz sergi açılışı ve 30 Temmuz sunum gecesine daha çok zaman vardı. Hiç de öyle değilmiş. Gün geldi çattı, heyecan dorukta.

Sevgili dostum Oktay Bey’in otelinde şov yapan Kübalı dansçıların bizlere sundukları salsa ziyafeti ve İzmir Cadbim’den Neslinur Hanım’ın harika baskıları ile "Gezi Fotoğrafları Sergimizi" çan çalarak açtık. Pazar gecesi sevgili Murat'la kalabalık ve nezih bir topluluk karşısında sunumumuzu yaptık. Unesco Dünya Mirası nedir, nasıl miras olunur, kriterleri, faydaları nelerdir anlatmaya gayret ettik, dünyadan ve Türkiye'den örneklerle süsledik. Çok olumlu yorumlar, övgüler aldık.

Dans eğitmenlerim Veysel ve İbrahim Aymaz ve dans arkadaşlarımla, Türkiye'nin miras yörelerinden derlediğimiz danslardan bir demet sunarak, güzel bir performans sergiledik, bis bile aldık. Güzel bir iş yapmış olmanın verdiği keyifle artık Bodrum'un keyfini çıkarabilirim.

Yukarıda adı geçen herkese tekrar şükranlarımı ve sevgilerimi gönderiyorum.