DSÖ Acil Durum İlan Etti
Çin’in Vuhan kentinden çıkan ve tüm dünyaya hızla yayılan Corona virüsü ülkemizde de büyük paniğe yol açmış durumda. Öyle ki salgından hayatını kaybeden insan sayısı arttıkça nasıl bir çözüm bulunacağına dair kaygılar da artıyor. Bu konuda elbette Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) çeşitli açıklamalar yaparak insanları rahatlatmaya çalışıyor. Acil durum ilan eden kurum, insanlara virüs ile alakalı pek çok uyarıda bulunmayı da ihmal etmiyor.
Yapılan genel açıklamada kurum, halkın sağlığı için gerekli önlemlerin alınması için çağrıda bulunduklarını yineledi. Bu önlemlerin en başında ise vakaların tespiti konusundaki titizlik geliyor. Yani böyle bir vaka görüldüğünde yayılmasına engel olmak amacı ile çalışmaların doğru yöntem ile yapılması son derece önem teşkil ediyor. Ayrıca kurum bu vakaların tespit edilmesinin yeterli olmadığını, böyle bir durumda diğer insanlarla herhangi bir temasta bulunulmaması gerektiğini, izolasyon konusunda profesyonel tedbirlerin alınması gerektiğini de üzerine basarak söylüyor.
Yapılan tespitler neticesinde ortaya çıkan vakaların %90’lık bir kesimi Çin Halk Cumhuriyeti sınırları içerisinde görülmektedir. Ancak son günlerde hızlı yayılım olması ile bu oran başka ülkelerde de dağılıma neden olmaktadır. Yetkililer Çin dışındaki ülkelerde bu salgının hızla yayılabileceği konusunda endişelerini dile getiriyorlar. Yine uzmanlar her ülkenin kendi önlemini profesyonel danışmanlar yardımı ile almasının son derece önemli olduğunu belirtiyorlar.
DSÖ virüsün durdurulması ve kontrol altına alınması için mutlak suretle bir işbirliği önermektedir. Ancak ne yazık ki virüsün ortaya çıkarttığı hastalık için net bir tedavi yöntemi de şu an için söz konusu değil. Bu sebeple uzmanlar semptomların iyileştirilmesi ve normale döndürülmesi yönünde çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Antibiyotik ya da herhangi bir özel ilaç virüs karşısında etkili olmamakta. Ancak bu konuda da çalışmalar hız kesmeden sürmektedir. Bilinen bir şey var ki bu da virüsün solunum yolu hastalıkları ile ilişkili olduğudur. Bu durumda ise tıpkı diğer hastalıklarda olduğu gibi belirli tedbirlerin alınması zorunlu hale geliyor.
El Yıkamak Örgütün Önerilerinde de İlk Sırada
Bu tedbirlerin başında sık sık el yıkamak geliyor. Düzgün ve sık bir şekilde el yıkamak virüse karşı alınabilecek önlemlerin başında geliyor. Öksürük, hapşırık gibi semptomlar virüsün yayılmasında en etkili yollardır. Bu sebeple diğer kişilere yayılmasını önlemek adına sağlık personelleri ve doktorlar maske kullanmalıdır. Bunun dışında elbette gıda uygulamalarının düzgün organize edilmesi de son derece önemlidir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Corona virüsünde ortaya çıkan semptomlar diğer solunum yolu hastalıklarında görülen belirtilerle aynı özelliktedir. Aradaki fark virüste çok daha şiddetli semptomların görülmesidir. Ölüm oranı şimdilik önceki salgınlara göre daha az olarak kaydedilmiş olsa da endişe vericidir ve kesinlikle önlem alınmalıdır. DSÖ de bu anlamda gerek olmadıkça evden dışarı çıkılmaması gerektiğini ısrarla vurgulamaktadır.
DSÖ, süreci Çin’den başlamak sureti ile tüm dünyadaki vaka oranlarına göre incelemekte ve salgına karşı alınabilecek daha ciddi tedbirler için çalışmaktadır. Bu süreci en iyi şekilde yönetebilmek ve en az zararla atlatabilmek adına insanlar gerekli tedbirleri almalıdır. Az önce bahsettiğimiz sık el yıkama tedbirinin yanı sıra temaslardan da ciddi suretle uzak durmak gerekiyor. Günlük yaşamda elden ele geçen bozuk para, kâğıt para ile virüs ve bakterilerin yayılması söz konusu olabiliyor. Bu sebeple alınacak tedbirlerden bir tanesi de günlük para işlemlerinin sonrasında mutlaka ellerin güzel bir şekilde yıkanmasına yöneliktir. Bu konuda Bankalararası Kart Merkezi (BKM) de açıklamalarda bulunarak vatandaşları konuyla ilgili olarak uyarmaktadır.
Temassız Ödeme Şiddetle Öneriliyor
Dünya Sağlık Örgütü ise mümkünse alışverişlerde temassız teknoloji yönteminin kullanılması gerektiğini ve para ile çok fazla temasta bulunulmaması gerektiğini dile getirdi ve insanları bu konuda uyardı. Temassız ödemelerin hızlı, güvenli olmasının yanı sıra hijyenik olmasından ötürü de tercih sebebi olduğu kaydedildi. Herhangi bir alışveriş esnasında temassız kartın görevliye verilmek zorunda kalınmaması, bakteri ya da virüs riskini de en aza indirme şansına ortaya çıkarmaktadır. Tüm dünyada yıllardır kullanılan temassız ödemeler ülkemizde de sık bir şekilde tercih edilse de son yaşanan olayların ardından daha da özen gösterilmesi gerekiyor.
Artık temassız kart ödemelerini hemen her sektörde kullanmak mümkün oluyor. Bu ödeme çeşidi en basit çarşı alışverişinden uçak bileti almaya kadar her alanda rahatlıkla kullanılabilmektedir. Temassız ödeme seçeneği yıllık 502 milyon kullanıma ulaşmış durumda. Bununla beraber Birleşmiş Milletler Sağlık Ajansı uzmanlarının “Corona” virüsü ile ilgili kapsamlı ve herkese yönelik bir kılavuz hazırladığı da biliniyor. Bu süreçte ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlara karşı da tedbirli yaklaşılması gerektiğinin altı çiziliyor. Bazı ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçların böbrek yetmezliği ve astım olan hastalara yan etkilerinin olduğu kaydedilirken tedbir alınmak isterken çok daha ciddi sorunlarla karşılaşmak mümkün olabiliyor. Ayrıca nonsteroid anti-enflamatuar ilaçların corona virüsün semptomlarını artırdığı yönünde de bilgiler bulunuyor.
Bilgi Kirliliğinden Korunmak da Öneriler Arasında
COVİD-19 ile ilgili özellikle sosyal medyada çok fazla bilgi kirliliği yaşanırken etraftan duyulan her bilginin kanıt olmadan gerçek olarak değerlendirilmemesi gerektiği hekimler tarafından belirtilmektedir. Dünyanın pek çok yerinde Corona virüs nedeniyle hayat dururken çeşitli tedbirler alındı. Ülkemizde de yurdun dört bir yanında okullar tatil edildi, bazı sektörlerde çalışanlara süresiz izin ya da evden çalışma olanağı tanındı. Tüm bu tedbirlerin yanında DSÖ’den gelen açıklamaya göre Dünya üzerinde %70’den fazla ülkenin COVİD-19 için ulusal hazırlık planı olduğu bilgisi geldi. Ayrıca %89’unda laboratuvar ve test kapasitesi olduğu, %70’den fazlasında takip sistemi olduğu da DSÖ tarafından yapılan açıklamada belirtildi.
