Seyahat Etmenin İnsana Katacağı 5 Şey

''Seyahat etmek'' kavramının herkeste çağrışımı farklıdır. Bazı insanlara göre yük, bazı insanlara göre eğlence, bazı insanlara göre ise keşfetmektir. ''Senin için ne derseniz?'' Sanırsam benim için hayatın ta kendisi :) Bir insanı acısından da sıkıntısından da soyutlayacak tek şey bence seyahat. Ayrıca size katacağı bir ton şey varken, seyahat etmemek sizin için büyük bir kayıp! Katacak şey derken? Yoksa ben bu konuya hiç değinmedim mi? :) Aaa olmamış bu haydi birlikte irdeleyelim!

Tartışmasız SOSYAL BİR ÇEVRE!

Bir gezgin olup da sosyal çevrenizin olmaması bu dünyadaki en imkansız şeylerden biridir. Her ülkeden mutlaka bir ahbabınız olmuştur. En azından kısa bir süre bile olsa bir etkileşimde bulunmuşsunuzdur. Seyahat etmeyen insanlar belli çevre ile yetinirken sizin çevrenizde bir Mark bir Angelina mutlaka vardır. Ayrıca ''Para parayı çeker.'' diye bir laf var ya onun bence ''Gezgin gezgini çeker.'' versiyonu da olmalı. Hatta an itibari ile oldu :) Siz gezince sizin gibi gezginlerle çevrenizin dolduğunu fark ediyorsunuz ve bu da daha çok tecrübe öğrenmek ve daha çok seyahat etmek anlamına geliyor. Sosyalleşmenin dibine vuruyorsunuz kısacası.

Torunlarınıza bile anlatacağınız ANILAR!

Bir ton anı biriktirmek için askere gitmeye gerek yok her halde :) Gezginlerin de bir sürü anıları vardır. Ya Eiifel'in önünde sabahlamıştır, ya parasız kaldığı için istasyonda uyumuştur ya da gidip çok hasta ruhlu arkadaşlar bulmuştur :) Farklı kültürleri tanıma şansı olduğu için onlarla aralarındaki farklılıkların getirdiği sorunları ya da komik olayları bile vazgeçilmez anılara dönüştürecektir.

Geniş bir KÜLTÜR BİRİKİMİ!

Yıllardır bu sorunun cevabı aranır; ''Çok gezen mi bilir yoksa çok okuyan mı?'' Bence bu olay kişinin bilgiyi hafızasına depo edebilme şekline göre değişir. Mesela ben görsel zekası olan bir insanım. Yeri gelir okuduğumu unutabilirim ama gördüğümü kolay kolay unutmam. O yüzden benim gibi olanlar için seyahat etmek, aynı zamanda büyük bir kültür birikiminin de oluşması demek. Müzeleri, sokakları, anıtları ve aklınıza gelebilecek daha bir ton şeyi görüyorsunuz. Zihniniz onun fotoğrafını çekiyor. Belki internette görüp bilgisini okumayacağınız şeyleri gidip gördüğünüzde zihninize kazıyor ve orayla ilgili o an öğrendiğiniz bilgiyi de kolay kolay unutmuyorsunuz. Bunun haricinde de seyahat edip farklı kültürler tecrübe ettiğiniz için her kültürde neyin önemli olduğunu, mutfağını, giyim tarzını, yaşayış tarzını ve daha bir çok şeyi kendi adınız gibi ezbere biliyorsunuz.

Hiç bir şeye değişilmeyen HUZURA ERME HİSSİ!

Her canı sıkkın insandan şu lafı duymanız muhtemeldir; ''Buralardan gidesim var.'' Tabi ne kadar uzaklara gitseniz de derdiniz tasanız sizi bırakmaz ama en azından olay yerinden uzaklaşmak bazen çok önemlidir. Tatil havasına bile girdiğinizde sanki yaşadığınız sorun bir anda okyanustan damlaya dönüşür. Gezme görme telaşından bir bakarsınız ki aklınızı yiyen kemiren sorundan uzaklaşmışsınız. Hele gittiğiniz yerde deniz de varsa arka fonda şu şarkı ile o huzura erme hissine ulaşabilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=2NSOvjbCbDk Bendeki huzura ermek hissi bile eğlenceden oluşuyor ne yapabilirim?

Gezdiklerinizi PAYLAŞMA İSTEĞİ!

Biz seyahat bloggerlarının bu kadar yazma merakı sanırım bundan geliyor. Geziyorsunuz ve gezdikçe paylaşmak istiyorsunuz. İlk blogumu kurduğumda Londra yazımı yazmıştım. Bunu yazma amacım da benden önce giden birinin bilgilerinden faydalandım, başkaları da benim bilgilerimden faydalansın olmuştu. Çünkü gerçekten bu paylaşma hissi muhteşem. Kalıplaşmış yerler var mesela şuraya gidilir, buraya gidilir deniliyor ama okuduğunuz blogger farklı bir yere gitmiş. Hatta size ''Mutlaka burayı da gör!'' diyor ve size farklı bir yer görme imkanı sunuyor. Aynı şekilde sizde farklı bir yere gittiğinde paylaşıp, insanları bilgilendirme ihtiyacı hissediyorsunuz. Bu paylaşım hissi oturduğunda gerçekten insanlar arasında muhteşem gezi planları oluşabiliyor :)