Seyahat Etmenin İnsana Kattığı Değer

Seyahat etmenin en büyük sebeplerinden bir tanesi yoğun iş hayatı ve stresten kurtulmak olarak bilinebilir ama her zaman söylediğim bir şey var ki seyahat etmek bir tutku ve bir yaşam biçimidir. Neden seyahat ederiz ya da etmeliyiz bu da apayrı bir konudur aslında ya da seyahat etmek için illa birileri yanınızda mı olmalıdır? Elbette kesinlikle hayır!!

Bazen seyahatlerimizi tek başımıza yaparız, bazen ise arkadaşlarımızla ya da hiç tanımadığımız bir grup ve turla çıkabiliriz yollara. Bunların hepsi bir değer katar insana. Hepsinin ayrı bir güzelliği vardır aslında. Tek başına seyahat etmek çoğu zaman insanın kendisi ile baş başa kalmasını ve kendi kendini dinlemesine olanak verir. Çok iyi dostların birlikte yaptığı yolculuklar ise hep eğlencelidir. Unutulmaz anılar oluşturur hatta daha da fazlası, ileride sıkça bahsedilecek ve defalarca gülme krizine girebilecek bir anısı vardır mutlaka. Bazen ise hiç bilmediğiniz tanımadığınız insanlarla da yola çıkabilirsiniz. Onların da apayrı bir güzelliği tadı vardır. Yeni arkadaşlar, yeni dostluklar demektir. Birlikte bir şeyler paylaşmak da güzeldir. Seyahat esnasında paylaşımlar ise unutulmazdır. Hepsini deneyimleyen biri olarak hepsinin güzelliğinin insana sağladığı değerin fazlasıyla farkındayım.

Her ne şekilde olursa olsun seyahat etmek ne bir lüks, ne iş hayatından kaçmanın bir yolu ne de sadece deniz turizmi değildir ve olmamalıdır. Seyahat etmek gerçekten bir zorunluluktur. Bana sorarsanız insan için yollar tamamı ile bir eğitimdir. Seyahat eden insanın ufku açılır ve gördüğü yerler ve yolların ona yaşattığı duygular ruhunu doyurur. Seyahat etmeyi kim sevmez ki? Elbette herkes sever. Ama herkes çok uzak ve zor olduğunu düşünür. Halbuki bulunduğun yerden 30-40 km çevrendeki güzellikleri görmeye gitmek bile başlı başına bir seyahattir. Önemli olan ruhunu doyurmak değil midir? Benim çocuk yaşlardan bu yana yaptığım seyahatler genel olarak hep tek başıma olmuştur. Otobüs camlarından bakarken sorgulamalarım her zaman yeni bir şeyler doğurmuştur. Sonra kendimi yurtdışına atmaya karar verdiğimde ise kendimde bile bazı değişikliklerin olduğunun farkına varmamı sağlamıştır. Hatta her yeni seyahat yeni bir eğitimdir benim için. Hep bir şeyler öğretir bana bu yalnız kalışlar.

Uçak yolculuklarımda kendimle baş başa kalırım insanların neler yaptığını düşünürüm. Bu kadar insan nerelere gidiyor acaba? Dünya ne kadar küçük derim. Ama hemen ardından dünya ne kadar büyük de derim!!! En çok Avrupa’daki tren yolculuklarında camdan dışarıyı izlemeyi severim. Ruhum beslenir farklı duygulara girerim. Bambaşka bir dünyadayım sanki, arada sırt çantama bakarım ve kendimle yeniden baş başayım. Seyahat eden adam zeki oluyor bunu tanıştığım çoğu insanda fazlasıyla görüyorum. Seyahat ettikçe karakter de kazanıyor insan. Her seyahat daha bir fazla kültür katıyor insana. Sabırsız olan daha sabırlı, sinirli olan daha da sakin oluyor seyahat ettikçe. Özlemenin güzelliğini tadıyor, elimizdekilerin değerini daha iyi anlıyoruz. Bu dünyada paradan daha değerli şeyler olduğunun farkına varıyoruz. Olumsuzluklar karşısında ise daha sakin ve duyarlı oluyoruz aynı zamanda. Yardımseverlik başlıyor. Yüzümüzde hep bir gülümseme. Paylaşmayı sevmeyen paylaşmayı da öğreniyor. Her şey bu seyahatlerde başlı başına. Bir de işin muhasebesi var. Elimizde bulunan paramızı dikkatli harcıyoruz. Her zaman hesap var. Harcama sanatı üzerine resmen doktora yapıyoruz bu seyahatlerde. Zaten ülke olarak eksik olan yabancı dil sorunumuzu eh bir nebze atıyoruz ama en önemlisi özgüven ve cesaret depolanıyor içimize. Bana sorarsanız cesareti ve özgüveni olmayan zaten çıkmıyor yollara. Hatta ben ilk nerden esti de çıktım onu da bilemiyorum ama demek ki bazılarında olduğu gibi ruhumda var. Belki de bende özgür ruhumu bu seyahatlerde dinlendiriyorum.

Dedim ya seyahat insanın ufkunu açıyor diye gerçekten insanın ufku açılıyor seyahatlerde. Okuduğumuz bir kitabı bazen gezdiğimiz bir yer ile birleştiriyoruz. Ya da gezdiğimiz yer ile ilgili bir kitap bulsak onu daha bir iştahla okuyoruz aynı zamanda. Dünyayı tanımak güzel. Dünya coğrafyasında bulunan insanlarla tanışmak çok daha güzel. Ben bu güzelliklerin arkasında olgunlaşan karaktere her zaman sonuna kadar saygılıyım ve hayranım. Her zaman dostlarıma seyahati önerir hatta Türk insanının bu seyahatlere çok ihtiyacı olduğunu düşünürüm. Hem bir çeşit eğitim, hem kendinle baş başa kalma hem de kendimizi ve diğer insanları daha çok tanıma adına. Yolların insana kattığı değer bambaşka. Siz ne dersiniz ? Biraz cesaret  ve artık ilk fırsatta yola çıkmaya…

UFUK AKKUŞ

Yazar Hakkında

UFUK AKKUŞ

Gezgin, Fotoğrafçı 1977 Karabük doğumlu, Safranbolu da yaşıyor.. Mesleğini çok seven bir sigortacı. Hayallerinin peşinden düştü yollara. Farklı kültürleri tanımayı çok seviyor.