MİSYONER HOŞGÖRÜ YAPRAKLARI (X)
Nick Merdenyan’ı ülkemizde tanıyanımız pek yoktur ama dünyaca ünlü bir sanatçımızdır. Her şey 1968 yılında oğlunun vaftiz töreninde hediye olarak gelen bir saksı çiçeğiyle başlar. Çiçeğin solan iki yaprağı içinden gelen bir duyguyla koparıp kitap arasına koyar. Birkaç yıl sonra kütüphanesinde kitap karıştırırken yapraklar kitaptan düşer. İpek gibi duran yapraklar o zamana kadar Kapalıçarşı esnafı olarak çalışan Merdenyan’ın hayatını değiştirecektir. Komşu dükkâna gelen kaligrafi ustasına elindeki yapraklarla gider, yaprağın üzerine çalışma yapılıp yapılmayacağını sorar. Karşılıklı fikir alışverişinden sonra yaprağın üzerine hat sanatını işleme fikri gelişir. Kaligrafi ustası yaprağın birine Kanuni Sultan Süleyman’ın tuğrasını, diğerine Yunus Emre’nin “sev seni seveni” sözünü küfi yazıyla işleyip Merdenyan’a getirir. Aynı gün Merdenyan’ın dükkânına gelen Amerikalı çift bunları beğenip alınca, (Merdenyan hayranlık duyduğu yapraklar hemen satılınca ) bu konu üzerine yürümeye karar verir. Seralara giderek satın aldığı çeşitli bitkilerin yaprakları üzerine çalışmalar yapar. En iyi sonucu Dieffenbachia ve Caladium’dan alır. Ne yazık ki kullandıkları ülkemizde bulunmayan türlerdir, Hollanda’dan ithal eder. Maliyet yüksek olunca Amerika Florida’ya yönelir. Bugün yaptığı çalışmalar Florida’dan gelen difenbahyaların (dieffenbachia) yapraklarıdır.
Kapalıçarşı’daki ufak dükkânına girdiğimde (3 kişi yan yana zor durur) duvarlarda gördüğüm çalışmalar beni çok etkiledi. Yarattığı muhteşem eserlere karşın son derece mütevazı biri Nick Merdenyan. Hillary Clinton, Laura Bush dâhil pek çok ünlüyle fotoğrafı ufacık dükkânda asılı. Suudi Arabistan Kralı Abdullah, Dubai Emiri Al Maktum, Katar Emiri Şeyh Hamad bin Halife müdavimleri arasında. İngiltere Kraliçesi Elizabeth, İspanya Kraliçesi Sophia da “Hoşgörü Yaprakları”na sahip... Belli ki dünyaca tanınıyor. Heyecanlanıp hemen sordum sizden sonra bu çalışmaları devam ettirecek biri var mı? Evet, yerine adam yetiştirmişti, ardılı vardı, çok memnun oldum.
Başlığa taşıdığım cümleyi o söyledi: “Misyoner Hoşgörü Yaprakları”. Ne kadar anlamlı bir cümle… Ustanın yarattığı çalışmaların konusu genelde 3 büyük dine dayalı. Konuların içeriği geçmişten günümüze sevgi, barış, hoşgörü mesajları... Yapraklar da misyonerler…
Böylesine emek isteyen ve dünyanın hiçbir yerinde olmayan çok değişik bir sanatı yarattığı ve ülkemizin tanıtımına katkıda bulunduğu için Merdenyan’ı çok sevdim.
Ne yazık ki mozaik içinde gittikçe azalan Rum, Ermeni, Yahudi cemaatiyle beraber önemli değerlerde yok oluyor. Böyle bir değerle kaybolmadan tanıştığım, konuştuğum ve yaptıklarını görüp hissettiğim için çok mutlu oldum.