Yeni yeni seyahat programlarına giren Güney Çin’de geçmişi günümüze tam anlamıyla taşıyan bir kent var, adı Lijiang. Ona Yunnan Eyaleti’nin harikalar diyarı da diyebiliriz. Tarihi Lijiang kentinin daracık sokaklarında, tipik evlerinde hala pek çok etnik grubun mirası yaşıyor. Kentin etrafındaki dağlar ve nehirler sizi bambaşka dünyaya çekiyor. Her taraf etnik grupların kutsal yeri, tarih, doğa, kültür iç içe geçmiş durumda
Çin’de 23 eyalet var. Güney Çin’de yer alan en meşhurlar eyaletler Yunnan, Suchuan ve Guizhou. Mao’nun ‘’Büyük Yürüyüş’’ü sırasında bu eyaletlerden de geçtiği biliyorum.
Yunnan, "Güzel Bulutlu Güney" anlamına gelmektedir. Çin’in kuzey batısında yer alan, başkenti Kumning olan Yunnan’ın nüfusu 42 milyon. Laos, Burma ve Vietnam’la 400 km.lik ortak sınıra sahip. Sınır ticaretinde 24 saat içinde geri dönmek kaydıyla bu ülkelere geçiş serbest. Ayrıca "Su Festivali" gibi bazı festivalleri de ortak olarak düzenliyorlar. Çin’de yaşayan 56 Etnik grubun 25’i bu bölgede, en büyük etnik grup ise Naxiler.
Yunnan’ın parlayan yıldızı Lijiang , Yuan Hanedanlığı’nın ilk dönemlerinde 13.yüzyılda kurulmaya başlanmış. Bölgeden geçen Yuhe Nehri ve kolları üzerine inşa edilen 354 taş köprü ve köprüler arasında yer alan daracık yollar, kanallar üzerindeki ev ve dükkanlar Lijiang’ı Venedik kentine benzetiyor ve Çin’in Venedik’i olarak tanınıyor.
Üzerinde doğal motiflerin yer aldığı kırmızı briket taşlı yolların döşenmesiyle aynı zamanda yolların kenarlarına ağaçlarda dikilmiş, günümüze kadar da hepsi korunarak, tarihe yenilmeden gelmiş. Ne yazık ki tarihi evler için aynı şeyi yazamayacağım. Kent 1996 da 4.7 şiddetinde bir deprem geçirir. Tarihi evlerin çoğu yıkılır. Kent Yöneticileri Unesco’ya başvurarak destek ister, gelen yardımla evler eski halleriyle onarılır. 1997 Yılının ekim ayında yani depremden hemen hemen bir yıl sonra Unesco Dünya Mirası Listesi’ne girerler. Bugün daha ziyade yerli turistin tercih ettiği Lijiang önümüzdeki yıllarda pek çok yabancı turisti ağırlayacak gibi görünüyor.
Buraları fazla turistik olmadan, global markalara, otellere, mağazalara yenilmeden otantik haliyle görmenizi öneririm.
Tarihi kent merkezi girişindeki meydanda benzerini Suriye’nin Hama kentinde gördüğümüz iki su değirmeni bizi karşıladı.
Hemen yanındaki yine kırmızı briket taşlı dev duvar üzerinde Çin’deki etnik grupların yer aldığı kabartmalar konuklara kısa tarih bilgisi verir gibi.
Meydanda atların müşteri beklediği noktada tahta tavana asılmış tahta adaklar var. 10 Yuan veren, bir tahta üzerine dilek yazıp buraya asıyor. Lijiang’tan ayrılırken ben de ‘’bu kente yeniden gelmek istiyorum ‘’ diye yazıp astım.
Kenti at üzerinde gezmeyi arzu edenlerle yayalar meydanda farklı yollara ayrılıyor. Yürümeyi tercih ediyorum. Tarihi evlerin kapıları, kapı kolları, özel motifli kiremitleri, uğur olarak damlara asılmış balık figürleri hepsi eski Çin’e özgü. Hele hele kapılar üzerindeki kaligrafik yazılar, pencerelerdeki tahta oymalar.
Dar ve tarihi sokaklarda yürümek çok eski bir müziği tekrar dinlemek gibi. Beynimin içinde hep o müzik çalıyor. Çarşıya doğru yöneliyorum. İnsan tipleri kuzeydekilerden farklı, daha tipik.
Çarşı beni çok etkiliyor. Maharetini sergileyen ustaların bakır eşya ve mücevher işçiliğini, bu bölgedeki en büyük grup olan Naxilerin kumaş dokumalarını, deri işçiliğini ilgiyle izliyorum.
Dükkanlar ahşap , iki katlı ve hepsi bir örnek, cephelerinde herhangi bir reklam kirliliği ve önlerine atılmış tezgahlar yok. Her şey düzen içinde. Gece 22 .00 de dükkanlar kapanıyor, sokak lambaları sönüyor. Çarşı içinde Yabancılar Sokağı olarak adlandırılan Xinhua’da , hoş vakit geçirebilecek çay, kahve hatta bira içebilecek cafeler var. Bunlarda saat 24.00 de kapanıyor.
KIRMIZI FENERLİ BARLAR SOKAĞI
Çarşının sonunda tipik Çin fenerleri ile aydınlatılmış Barlar Sokağı yer alıyor. İsmi tekil olarak yazılsa da Barlar Sokağı’nda birbirine taş köprülerle, köprü olmayan noktalarda kalaslarla bağlanmış, üzerlerinde onlarca eğlence mekanının bulunduğu paralel sokaklar dizisi yer alıyor. Özellikle hafta sonlarında yakın kentlerden buraya yüzlerce genç eğlenmek için adeta akıyor. Gelişim cuma gününe rastladığı için ben de vakit kaybetmeden Barlar Sokağına merhaba diyorum. Mekanların dışındaki çığırtkanlar sizi kendi yerlerine çekmeye çalışırken, mekanın içinde canlı performans Çin Pop Müziği’ne kendini kaptırmış onlarca genç ellerinde su gibi tükettikleri bira şişeleri ve sigaralarıyla müziğin hızlı temposunda kendilerini kaybetmiş bir şekilde sallanıyor. Çin’de kapalı mekanlarda hala sigara içilebiliyor. Masalarda ve aralarda hiç boş yer yok. Bir tanesini gözüme kestirip giriyorum. Buralarda yabancı az olduğu için hemen ilgilenip, yardımcı oluyorlar. Kimse kimseyi rahatsız etmiyor. Kızlar mini etekli, yaşlarına göre yoğun makyajlı, erkekler uzun saçlı, kulaklarında küpe, moda olan yırtık kot pantolonlarıyla, kasket ve tek tip kıyafetleriyle Mao Devrimini yaşayan dedelerine belki de babalarının annelerinin gençlik dönemlerine tamamen zıt görüntü veriyorlar. İçimden Mao bir gelse de, kafasını uzatıp içeri baksa ne düşünürdü diye geçiriyorum . Barlar sokağında da cafelerde olduğu gibi saat 24.00’de müzik susuyor ve kapanıyorlar. Hiç kimse itiraz etmiyor, ertesi gece eğlenceye kaldıkları yerden devam etmek üzere gençler sokaklara dökülüyor. Kırmızı fenerlerin kanallara yansıttığı o güzel renk yavaş yavaş yok oluyor. Masal gibi bir gece sonlanıyor.
IMPRESION LİJİANG
Lijiang’a gelen herkesin mutlaka izlediği ‘’Impresion Lijiang’’ adlı gösteriyi izlemek için ertesi sabah erkenden kentin yeni kısmına yakın Jade Dragon Snow Mountain ‘a gidiyorum. Gösteri sadece sabahları 9.30 ve 11.30 da olmak üzere günde iki defa yapılıyor. Genellikle gösteri esnasında yağmur yağdığı söyleniyor. Gişeye geldiğimde giriş ücretine ek olarak 12 dolar karşılığında Lijiang Tarihi Kent Merkezi’ni koruma bedeli ödüyorum, kimse bu ödemeye itiraz etmiyor, zaten ödemezseniz gösteriye giremiyorsunuz. Açık hava tiyatrosuna büyük bir mağazanın içinden geçiliyor. Çok akıllıca bir pazarlama yöntemi , beklerken içinde yok yok olan mağazadan geriye dönüş bu yoldan olmayacağı için alışveriş yapılıyor. Tiyatro girişinde kalın yağmurluk dağıtılıyor demek ki bugün yağmur yağacak. Gösteri alanı Jade Dragon Dağı’nın altında en az hakikisi kadar görkemli yapay bir dağ. Impresion Lijiang Show’un Güney Çinde Guilin yakınındaki Yangshu Kasabası’nda deniz üstünün sahne olarak kullanıldığı inanılmaz Yangshu Impression Show’dan sonra en etkilisi olduğu söyleniyor.
Her iki gösterinin sanat direktörü 1951 doğumlu Zhang Yimou. Yimou aslında film yönetmeni, filmlerinden dolayı sadece sinema camiasınca tanınırken , 2008 Beijing Olimpiyatları’nın görkemli açılış ve kapanış seramonisine imza atması onu bir anda dünya çapında şöhret yapıyor. Yimou, 2012 Londra Olimpiyatları için yapılan teklife ‘’ben sadece ülkem için çalışırım’’ diyerek olumsuz yanıt veriyor.
Yapay dağın tümü sahne, 360 derecelik bir açıyla tamamen gösterinin içindeyiz. En tepede elinde davulu ile bir şaman beliriyor, gösteriye başlama vuruşundan sonra dağın katlarından onlarca şaman sahneye çıkıyor. Hem Orta Asya’daki atalarımızın geçmişteki inançları açısından, hem de Anadolu Ateşi gösterisindeki davulları hatırlatması bakımından bize ne kadar tanıdık bir görüntü. Davulun yanı sıra diğer yerel müzik aletleri yavaş yavaş devreye giriyor, Çin’de yaşayan etnik gruplardan on kadarı yerel kıyafetleriyle sahnede yerlerini alıyor.
Dile kolay tam 500 kişi aynı anda dağın üzerinde hareket ediyor. Konuştukları dilleri anlamasam da insan ve doğa arasındaki olaylar, bugüne taşınan gelenekler gibi konular işleniyor. Elele tutuşarak birlik mesajları veriyorlar. Yabancı konuklar çok az, Çinliler sık sık ayağa fırlayıp alkışlayınca bizlerde aynı hareketi yapıyoruz. Ancak Çinliler hislenip ağlayınca bizlerin yerine bu kez gökyüzü ağlamaya başlıyor, acaip bir şekilde yağmur boşanıyor. Gösteri o kadar etkileyici ki kimse yerinden kalkmıyor, nefesler tutulmuş halde, verilen kalın yağmurlukları giyiyor, fotoğraf makinalarımızı içimize saklayıp, izlemeye devam ediyoruz. Herkes büyülenmiş gibi. Gösterinin sonuna doğru 100 kadar at ve üzerlerindeki etnik grupları temsil eden 100 yerel kıyafetli genç dağın tepesinden aşağıya yağmurla beraber akıyor, seyircinin de arasından geçiyorlar , lirik bir anlatım ve müzik.
Eşine başka bir yerde rastlayamayacağımız bu kültür gösterisi için bile Lijiang’a gelmeye değer. Sanatçıların çoğu çıkışta bizleri bekliyor. Naxi bir gencin koluna girip resim çektiriyor, gösterinin kasedini imzalatıyorum.
Sırada öğlenden sonra Mu Ailesi Konutu ve Black Dragon Havuzu ziyareti var.
MU AİLESİ KONUTU
Lion Hill - Aslan Tepede yer alan 162 odalı Mu Ailesi Konutu 1998 yılında kent müzesine dönüştürülmüş. Ming Hanedanlığı’nın yerel yöneticisine ait olan konut, Yasak Kent’in Güney Çin’deki kopyası gibi, bu nedenle saray demek daha doğru olur.
Girişte 12 metre yüksekliğindeki beyaz mermer alınlık üzerinde sadakat ve doğruluk yazan taş kapıdan itibaren konut aşağıdan bakıldığında tepeye kadar iç içe geçen evlerden oluşuyor.
İlk gördüğüm ev Karşılama ve Toplantı Salonu sonraki ise Guangbi Köşkü, sırasıyla Yuyin Köşkü ve Sanqing Odası gibi adlar altında diğer evler tepedeki tapınağa kadar uzanıyor. Bu evlerin birinde çeşitli dönemlerdeki İmparatorlar tarafından aileye hediye edilen 11 önemli yazılı levha bulunuyor. Birinci Ming Hanedanı tarafından bizzat Bay Mu’ya verilen İmparatorluk Belgesi; Huayan Scpriture adlı yazıtı da burada görebiliyoruz. Evler arasında soluklanmak için meşhur Çin bahçeleri var, en güzel bahçenin en tepede olduğunu görüyorum, hedefim oraya çıkmak.
Mu Ailesi hangi bahçede çay içeceklerine gün içinde karar verip çay servisini o bahçeye isterlermiş. Servis hazırlanan evin orta kısımlarda olduğunu öğrenince en tepedeki bahçeye çay götüren hizmetkarların nasıl söylene söylene yukarı çıktıklarını hissedebiliyorum. Ben de söylene söylene çıktım ama çıktığıma değdi. Kuşbakışı olarak Lijiang tüm görkemiyle karşımdaydı.
Birbirine kenetlenmiş gibi görünen tipik kiremitle kaplı damlar arasında boy gösteren ağaçlarla soluklanıyor gibi . Ben de tepede biraz soluklandıktan sonra bu kez evler ve bahçeleri içime sindire sindire gezerek aşağı iniyorum.
BLACK DRAGON HAVUZU
İçinde Dragon kelimesi olmadan Çin’de bir yer adı bulmak olanaksız. Lijiang kentinin ana su kaynağı olan Siyah Ejder Havuzu’na Wenming Kapısı’ndan giriyorum. Mevsim sonbahar olduğu için göl görünümlü havuz etrafındaki ağaçların kırmızı, sarı renge dönen yaprakları dalları terk ederek su üzerindeki yerlerini almışlar, nazlı nazlı salınıyorlar. Havuzu çevreleyen dağlar kar içinde bembeyaz, bu görünümüyle havuz sanki tuvalde duran tablonun tamamlanması için ressamın son fırça darbesini bekler gibi.
Havuz üzerinde inci gerdanlık gibi duran Suocui Köprüsü ve ağaçlar arasından göz kırpan Yiwen Köşkü tabloyu tamamlayan diğer öğeler. Elbette burada da tapınaklar var. Temple of the God of Dragon 1737 de İmparator Quanlong tarafından inşa ettirilmiş. Fuguo Tapınağı diğer adıyla Five Phoenix Pavilion -Beş Zümrüt Anka Kuşu Köşkü , Ming Hanedanı Wanli döneminde 1601 de inşa ettirilmiş. Tavanlarındaki motifler görülmeye değer. Tibet ve Naxi mimarlık tarzlarını birleştiren bu bina Çin’in eski yapı örneklerinden biri.
Bir başka mimari örnek, İmparator Guang Xu tarafından 1876 yılında yaptırılmış olan Deyue Köşkü . 1963 yılında ünlü Yazar Guo Moruo köşkü elden geçirtmiş. Köşkün girişinde Moruo’nun kaligrafik yazıyla yazdığı Mao’nun bir şiirinden alıntı iki satırlık beyit yer alıyor. Mao’ya dalmış giderken yanımdan geçen Mao’nun tek tip kıyafeti ve kasketleriyle yürüyen kadın grubuna sevgi ile bakıyorum. Onlarda başları ile selam veriyorlar.
TİGER LEAPİNG GORGE
Kentin 100 km. kuzeybatısında bulunan farklı bir doğa harikasını , Unesco Dünya Mirası Listesi’ndeki Tiger Leaping Gorge’u mutlaka görmek gerekir.
Dünyanın en önemli vadileri arasında bulunan Sıçrayan Kaplan Vadisi 3200 ile 3900 metre arasında değişen yüksekliğe sahip.
15 Km uzunluğundaki vadi en tehlikeli, en derin, en uzun vadi olarak tanınıyor.
Birbirine paralel üç nehrin çılgınca akan sularının yarattığı girdaplar ve gümbür gümbür su sesi vahşi bir ortamda bulunduğumuzu gösteriyor. Suyun derinliğ kayalar üzerinde belirtilmiş.
Vadiye adını veren olay, bir Naxi avcının bir kaplanı Jingsha Nehri kenarında kıstırmasıyla başlar. Kaplan vadi boyunca kaçar ve 3800 metre yükseklikte vadinin karşı kıyıya en yakın mesafesi 17 metre olan yerinde bir kayanın üzerinden sıçrayarak atlar, kurtulur. Bugün bu kayanın üzerinde kaplan heykeli bulunuyor. Vadi boyunca 3 nehrin birleştiği noktaya gitmek için ya çekçeke binip 4 km gidiş, 4 km dönüş için 80 Yuan ödeyeceksiniz ya da gidiş -geliş 1.5 saat yürüyeceksiniz. Dağların kenarında Vadi boyunca nehre paralel yürüdüm, insan emeğiyle 1.5 yılda açılmış 3 tane uzun dağ içi tünelinden geçtim. Çeşitli seyir noktalarında ve burada bile olan hediyelik eşya dükkanlarında soluklanarak sonunda üç nehrin buluşma noktasına geldim.
Merdivenden bu doğa harikasını yaşayarak ağır ağır nehre en yakın noktaya indim. Suyun gücünü görmek , hissetmek bu olmalı…
NAXİLER VE DONGBA RESİM SANATI
Yunnan Eyaleti’nde toplam 200.000 Naxi yaşıyor. Lijiang’da nüfusları 20.000 kişi. Kendi dilleri ve yazıları var. Harfler bir tür hiyeroglifle ifade ediliyor. Şamanları var, totemleri kızılderelilerinkine benziyor. Kutsal saydıkları tanrı ve efsanelerindeki kahramanlar ile hayvanları konu alan Dongba resim sanatını miras olarak kabul edip yaşatıyor, yayıyorlar. Dongba, Naxi dilinde ‘’Bilge’’ anlamına gelmektedir. Dongba resimleri kağıt ve keten kumaş üzerine yapılır. Önce bambudan yapılmış kalemle resmin ana hatları çizilir sonra doğal boyalarla renklendirilir. Hem yazıya hem de resme benzeyen Dongba sanatı, ilkel resim araştırmacıları tarafından ‘’canlı fosil’’ olarak nitelendirilir.
Yaşlı Dongba ressamlarının eserlerini baz alarak 1980 ‘li yıllarda genç Dongba ressamları bu sanata çağdaş yorum getirir. Genç grubun yaptığı resimler ABD, Japonya ve Kore’nin büyük kentlerinde sergilenir. Yoğun etnik özellikleriyle, eski ve gizemli görünümüyle yeniden yorumlanan resimler sanat çevrelerinden yoğun ilgi gördüğü için mi bilinmez, bugün bir Dongba ressamına adınızı yazdırmanız bile 25 Dolardan başlıyor. Dongha Kültürü Unesco Dünya Mirası (Somut olmayan) Listesi’de yer alıyor.
YULONG SNOW CAPPED MOUNTAIN
Lijiang’ın 15 km kuzeyinde karlı kaplı bu dağ 4500 metre yükseklikte. Bunun 2968 metresine Teleferik ile çıkılıyor, oradan da doğa dostu yeşil otobüslerle ormanlık alana gidiliyor. Orman içinde yürüyüş yolları var.
Burada da yine dilek yazıp asacağınız tahta tavanlar, yerel kıyafetleri giyip resim çektireceğiniz seyir noktaları , en önemlisi Naxi Totemleri var. Totemleri bu kadar yakından görünce çocukluğumda okuduğum Teksas Tommiksleri hatırladım. Asya nire Kuzey Amerika nire demeyin. İki kıta bitişikken Orta Asya’dan gidenler elbette kültürlerini götürmüşlerdir. Yoksa, Güney Çin’de olan Totem’in hemen hemen aynısının Amerika olabilmesinin nasıl bir açıklaması olabilir?. Ruhların bu alanı terk etmediğine inanan Naxiler gece ay ışığında elele dans ederlermiş. Eski inançlar her zaman insana hakim.
Lijiang’tan ayrılmadan önce kentin kuzeybatısından 45 km uzaklıkta olan Stone Drum Town ’u ziyaret edeceğim son yer olarak belirleyip, dünyanın en önemli nehirlerinden biri olan Yantze Nehri’nin ilk kıvrımını görme heyecanı ile yollara düşüyorum. Yantze Çince uzun nehir anlamında. Gerçekten de Asya’nın en uzun, dünyanın Nil ve Amazondan sonra üçüncü büyük nehri. Bir ülkeyi sulayan en büyük nehir, uzunluğu 6300 Km. Bugün tek tük ziyaretçinin geldiği ilk kıvrımdan zamanında Kubilay Han deri teknelerle birliklerini geçirmiş.
Kente dönerek adağımı Lijiang Meydanı’na asıyor ve havaalanına doğru yola çıkıyorum. Havalanı kente 37 km uzaklıkta yaklaışk 40 dakikalık mesafede. Yolculuk Sichuan Eyaleti’nin başkenti Chendu’ya. Chendu’ da görmeyi arzu ettiğim dev pandalar ile kırmızı pandaları sevmek için sabırsızlanıyorum…
Nasıl gidilir, nerede kalınır?
-THY ile Hong Kong , Hong Kong ’tan iç uçuşla Çin’in Güneyinden Lijiang’a gidilir, veya THY ile Beijing’e uçulur , Kuzey Çin’den iç uçuşla Lijiang’a gidilir.-Grang Lijiang Otel (En merkezi Otel)
Aynur Koç
-UNESCO DÜNYA MİRASI GEZGİLER DERNEĞİ GENEL SEKRETERİ,
-KÜLTÜR BİLİNCİ VAKFI KURUCU ÜYESİ
[email protected]