Almanya’nın dördüncü en büyük kenti olan Köln, Romalılar tarafından milattan önce 38’de kurulmuştur. Şehre İmparator Nero’nun annesinin adı olan Colonia (Köln) Claudia Ara Aggripinensium’un ismi verilmiştir. Köln, Orta Çağ’dan günümüze bir ticari merkez olarak günümüzde de büyümesini sürdürmektedir.
Sonsuz bir güzellik sunan Köln; çikolataları, spor aktiviteleri, festivalleri ve Roma tarihi ile adından çokça söz ettirir. Şehir adeta üç boyutlu tarih ve mimarlık kitabı gibidir. Kimi zaman dar, kimi zaman geniş olan güzel sokaklarında dolaşırken antik Roma surları, Orta Çağ kiliseleri, savaş sonrasından kalma binalar, öncü yapılar ve Ren Nehri üzerindeki post modern binalardan etkilenmemek mümkün değildir.
Köln, kimlik ve bireysellik duygusu güçlü olan bir şehirdir. Başlarken bir veya iki hafta kalsanız da ayrılırken akıllarda kalan tek şey, bu şehirde daha yapılacak ve görülecek çok şey olduğu düşüncesi olacaktır. Müzeler, Avrupa’nın en iyi ve en ünlü müzeleri arasında, katedral ve çeşitli kiliseler şehrin tarihi siluetini boyamakta ve yerel biraları kendi başına bir dünya oluşturmaktadır.
Köln şehrine okyanus iklimi hakimdir. Hava durunu genellikle ılıman, rüzgarsız fakat oldukça değişkendir. Almanya ortalamasının üzerinde seyreden yağışları sebebiyle, genelde yağışın az olduğu ve sıcaklıkların 30 derecenin üzerine çıktığı Temmuz ve Ağustos ayları, Köln şehrini ziyaret etmek için en uygun dönemdir.
Tanıtım Videosu: