Aspendos Tiyatrosu

Roman_theater_in_Aspendos.jpg

Antalya-Alanya karayolunun 44. km’sinden kuzeye dönen ilk yolun 2. km’sinde yer alan Aspendos, sadece Anadolu'nun değil tüm Akdeniz’in en iyi korunan Roma Dönemi tiyatrosudur. Şehir, bölgenin en büyük nehirlerinden Köprüçay (Antik Eurymedon) yakınlarındaki tepe düzlüğünde kurulmuştur. M.Ö. 2. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilen görkemli yapının, hâlâ muhteşem bir ses akustiği yansıtması, o dönemin teknolojisini gözler önüne sermesi bakımından çok önemlidir. Aspendos, Yunan mimari geleneğine uygun olarak tepedeki bir bayıra yapılmıştır. Günümüzde ziyaretçiler yapıya daha sonra inşa edilen ön cephedeki kapıdan girmektedirler. Ancak orijinal giriş, sahne binasının iki ucundaki tonozlu paradoslardandır.

Tiyatronun en dikkat çeken bölümü sahne binasıdır. Yığma taştan yapılan bu bina iki katlıdır. Alt katında, sanatçıların sahneye çıkışlarını sağlayan beş kapı bulunmaktadır. Ortada “porta regia” olarak bilinen büyük kapı ve bunun iki yanında da “porta hospitales” olarak bilinen iki küçük kapı vardır. Orkestranın hizasındaki küçük kapılar ise, vahşi hayvanların saklı tutulduğu bölümlere açılan uzun koridorlara aittir.

Sütunlu üst kattın ortasındaki pediment’te şarap tanrısı, tiyatroların kurucusu ve koruyucusu olan Dionysos’un kabartması bulunmaktadır. Sahne binası cephesinin bazı bölümlerinde görülebilen beyaz sıvanın üzerindeki kırmızı zikzak motifler, Selçuklu dönemine aittir. Sahne binasının üst kısmı oldukça süslü ahşap bir çatı ile kapanmıştır.

Güney parados’taki bir yazıtta, tiyatronun İmparator Marcus Aurelius (M.S. 161-180) döneminde Aspendoslu mimar Zeno tarafından yapıldığı yazmaktadır. Aspendos’un diğer önemli kalıntıları tiyatronun arkasında, Acropolis’in yukarısında yer almaktadır. Tiyatronun yanından başlayan bir patikadan ulaşılan Acropolis’te karşılaşılan ilk yapı, bazilikadır. Bazilikanın güneyinde, şehirdeki ticari, sosyal ve politik faaliyetlerin merkezi olan üç yanı evlerle çevrili agora bulunmaktadır. Batıya doğru gidildiğinde ise stoanın (gezinti caddesi) arkasında hepsi aynı sırada ve eşit büyüklükte 12 dükkân ortaya çıkar. Agoranın kuzeyinde, bugün sadece ön duvarı ayakta duran nymphaeum, onun arkasında da, alışılmışın dışında bir plana sahip olan, ya konsey üyelerinin toplandıkları bir bouleterion (konsey odası) ya da (müzik konserleri verilen, tiyatro oyunları oynanan) odeon olarak kullanılan bir bina yer almaktadır.

Aspendos’un bir diğer önemli kalıntısı da su kemerleridir. Kuzeydeki dağlardan şehre su getiren 1 km uzunluğundaki bu kemerler dizisi, olağanüstü bir mühendislik becerisiyle yapılmıştır ve eski çağlardan bugüne taşınmış nadir örneklerdendir. 15 bin kişi kapasiteli Aspendos Antik Tiyatrosu, yıllardır birçok konsere ve festivale ev sahipliği yapmaktadır.