Brezilya halkı 500 yıllık geçmişinde tüm ırkların karışması nedeniyle dünyanın başka hiçbir ülkesinde rastlanmayan bir çeşitlilik ve renkliliğe sahiptir. Portekizli, Fransız ve Hollandalı kolonicilerin gelmesiyle başlayan ırk ve kültür çeşitliliği, önce Afrika’dan getirilen köleler sonra 20. yüzyılda gelen Alman, İtalyan, Polonyalı, Japon ve Arap göçmenlerin de bu çeşitliliğe yeni öğeler katmasıyla bugünkü haline gelmiştir. Bu ilginç çeşitlilik, kolonileştirilmiş diğer ülkelerde olanın tersine Avrupa kökenli olmayanlara karşı ırkçılığın çok daha az olması nedeniyle yalnız ten rengi düzeyinde kalmayıp günlük adetler, yemekler, müzik, danslar, el sanatları ve hatta çeşitli dinler gibi nice kültürel değerlerin hem korunmasını hem de birbirleriyle iç içe girmesini sağlamıştır.
Günümüzde hafif çekik gözlü esmer bir kişinin kumsalda bira içip içli köfte yerken samba yapması olağan bir görüntüdür. Tabii böylesine hoşgörülü, rahat ve her türlü önyargıdan uzak bir halkın keyifli ve eğlenceyi sever olmaması mümkün değildir. Bu sebeple ülkenin festivalleri coşkulu geçer ya da fanı oldukları futbol olgusu ve takımları dünyaca tanınmaktadır. Buna bir de tropik iklimin getirdiği rahatlık da katılınca Brezilya’yı ziyaret eden kişilerin niçin her zaman hoşnut kaldıkları anlaşılabilir.