Edinburgh’ta Gezilecek Yerler

Başkent Edinburgh’un merkezinde bulunan ve şehrin simgelerinden biri olan Edinburgh Kalesi’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz. İskoçya’nın en önemli turistik mekanlarından biri olan Edinburgh Kalesi yılda yaklaşık olarak 1 milyon ziyaretçiyi ağırlıyor.

Eski krallık sarayı olan Edinburgh Kalesi dünyanın en görkemli yapılarından biri olarak kabul ediliyor. 1000 yıldır yıkılmadan ayakta kalmayı başarmış kale bütün şehre hakim bir tepede bulunuyor. Castle Rock olarak bilinen tepede yer alan Edinburgh Kalesi muhteşem bir Edinburgh manzarasına sahip.

Edinburgh Kalesi uzun yıllar kral ve ailesinin yaşadığı, devlet işlerinin yürütüldüğü bir yer olmuştur. 1603 yılında I. Elizabeth’in ölümünün ardından kalede gerçekleştirilen bu faaliyetlerin Londra’da devam etmesi kararı alınmış. Bu tarihten sonra daha çok askeri işlerin görüşüldüğü bir yer haline gelen kalenin bir kısmı da cezaevi olarak kullanılmış. Önemini hiçbir dönemde kaybetmeyen Edinburgh Kalesi 1963 yılına kadar İskoç parlamentosuna ev sahipliği yapmıştır.

Edinburgh Kalesi’ni gezmek isterseniz yorulmayı göze almalısınız. Kalenin tamamını gezmek yaklaşık 3 saat sürüyor. Kale girişinde ziyaretçileri İskoçların halk kahramanı olarak kabul ettikleri William Wolce heykeli karşılıyor. İçerisinde çeşitli askeri teçhizatın ve kraliyet mücevherlerinin sergilendiği bir bölümde bulunuyor. Ayrıca Edinburgh Kalesi’nin içinde bulunan “one O’clockan” olarak anılan top pazar günleri hariç saat 13.00’de ateşleniyor. Kalenin askeri önemine ve tarihi anısına saygı amaçlı yapılan bu top patlama işlemini Edinburgh halkı çok seviyor.

Edinburgh Kalesi’nin içerisinde evlilik ve vaftiz törenlerinin gerçekleştirildiği St. Margeret’s Şapeli de bulunuyor.

Edinburgh Kalesi’ni haftanın her günü ziyaret edebilirsiniz. Kaleye ulaşmak içinse şehrin ana caddesi olan Royal Mile’n sonuna kadar yürümeniz yeterli.

Çalışma saatleri: her gün 09.30- 17.00

Ücret: 5-15 yaş arası 10 sterlin, 16-59 yaş arası 16.50 sterlin ve 60+ ücretsiz.

Edinburgh’un siluetlerinden birini oluşturan St. Giles Katedrali şehrin en görkemli yapılarından bir tanesi. St. Giles Katedrali, İskoçya Kilisesi’nin merkezidir. Kendine özgü taç şeklindeki çan kulesi Edinburgh’un simgelerinden biri haline gelmiştir. Edinburgh’un ana caddesi olan Royal Mile adlı yolun yaklaşık üçte birini kaplar.

St. Giles Katedrali 14. yüzyılın sonlarında inşa edilmiştir. 19. yüzyılda ise geniş çaplı bir restorasyon dönemi geçirmiştir. St. Giles Katedrali yaklaşık 900 yıldır İskoçya’nın dini merkezi konumundadır.

Oldukça ihtişamlı bir yapı olan St. Giles Katedrali her yıl binlerce turistin yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. St. Giles Katedrali’nin turistler tarafından ilgi odağı haline getirilmesinin bir sebebi ise başka hiçbir yapıda görülmeyen taç şeklindeki çan kulesi. Edinburgh’un Eski Şehir olarak adlandırılan bölümünde bulunan katedrali mutlaka ziyaret etmelisiniz.

St. Giles Katedrali’nin içi de dışı kadar büyüleyici. 19. yüzyılda geçirdiği yenilenme döneminde katedralin camları vitraylarla değiştirilmiştir. Presbiteryen kilisesinin anlayışında bu durum hoş karşılanmıyordu ve oldukça radikal bir hareket olarak görülüyordu. Fakat kilisenin camlarına yerleştirilen vitraylarda İncil’de geçen hikayelerin resmedildiği gerekçesiyle bu durum normalleştirilmiştir. St. Giles Katedralinin kuzeydoğusundaki pencereden başlayarak kuzeybatı tarafına doğru olan pencerelerde bütünlüklü bir hikaye anlatılmaktadır.

St, Giles Katedrali’ni gezerken sanatın ve mimarinin ihtişamı karşısında büyüleneceksiniz. Katedralin içinde küçük bir hediyelik eşya mağazası da bulunuyor. Edinburgh seyahatinizden bir anı kalsın isterseniz buradan alışveriş yapabilirsiniz. Mağazanın geliri katedral için kullanılıyor.

St. Giles Katedrali’ni 25-26 Aralık ve 1-2 Ocak tarihleri dışında her gün ziyaret edebilirsiniz.

Edinburgh seyahatinizden gezmeden dönmemeniz gereken yerlerden bir tanesi de Edinburgh Kraliyet Botanik Bahçesi’dir. Oldukça geniş bir araziye kurulmuş ve içerisinde binlerce farklı bitki barındıran Kraliyet Botanik Bahçe’si turistlerin gözde mekanlarından bir tanesi.

Edinburgh Kraliyet Botanik Bahçesi 1670 yılında kurulmuştur. İlk kurulduğu yıllarda şifalı bitkiler yetiştirme amacı güden bahçe sağlık hizmetleri vermekteydi. İlerleyen yıllarda botanik bahçede yapılan çalışmalar ve ilerlemeler sonucunda bitki türlerinde ve sayısında artış oldu. Zamanla büyüyen botanik bahçe günümüzde 13 binden fazla bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Oldukça geniş bir arazi üzerinde kurulu olan Kraliyet Botanik Bahçesi’nin içerisinde araştırma ve iyileştirme amaçlı çalışmalar yapan laboratuvarlar bulunuyor.

Botanik bahçesinin girişinde ziyaretçilerin alışveriş yapabilmesi için küçük bir mağaza var. Dilerseniz bu mağazadan çeşitli bitki tohumları alabilir, bahçe bakımıyla ilgili bilgilerin bulunduğu kitaplara göz atabilirsiniz.

Kraliyet Botanik Bahçesi’nin içerisinde ayrıca bahçe ve tarım işlerine yeni başlayanlar için ayrılmış bir bölüm de bulunuyor. Öğrenciler burada toprakla ve bitkilerle nasıl ilgilenmelerini gerektiğini öğrenirken kendileri için ayrılmış alanlarda istedikleri bitkiyi yetiştirebiliyorlar. Kraliyet Botanik Bahçesi’nin içerisinde çocukların oynayabilmeleri ve ziyaretçilerin oturup dinlenebilmeleri için ayrılmış parklar, süs havuzları da var. Ayrıca Kraliyet Botanik Bahçesi içinde nikah törenleri için ayrılmış bir yer bulunuyor. Eğer şanslıysanız botanik bahçeyi gezerken bir İskoç düğününe denk gelebilirsiniz.

Edinburgh Kraliyet Botanik Bahçesi’ne girişler ücretsiz. Haftanın yedi günü açık olan botanik bahçesinin çalışma saatleri ise 10.00-18.00 saatleri arasında.

Tarihi yapıların özenle korunduğu Edinburgh’ta ziyaret etmeniz gereken bir başka yapı ise Holyrood Sarayı’dır. İngiliz Kraliyet Ailesi’nin İskoçya’daki sarayı olan Holyrood Sarayı, Edinburgh’un Eski Şehir kısmında yer alıyor.

Holyrood Sarayı’nın kurulu olduğu arazi, Edinburgh Sarayı’na kadar uzanmaktadır. 16. yüzyıldan kalma bu saray resmi davetler ve törenler için kullanılmaktadır. Kraliçe Elizabeth her yıl yaz mevsiminin ilk haftası Holyrood Sarayı’na gelir. Bir hafta boyunca Holyrood Sarayı’nda Kraliçe bir takım resmi işlerle ilgilenirken çeşitli davetler ve törenler düzenleyerek sarayda eğlenceli bir ortam yaratır.

Holyrood Saray arazisinin içerisinde 19. yüzyılda kilise ve düşes eğitimi için kullanılan okul binası bulunuyor. Bu binalar 2002 yılında müzeye çevrilerek halka açılmıştır. Sanat galerisi olarak anılan bu müzede kraliyet ailesine ait eserler ve birtakım mücevherler sergileniyor. İskoçya’nın unutulmaz kraliçesi Mary Stuart’ın da sık sık Holyrood Sarayı’nda kalması sarayın ününe ün katmıştır.

Edinburgh’un ana caddesi olan Royal Mile üzerinde bulunan Holyrood Sarayı’na merkezden yürüyerek ulaşmanız mümkün.

Holyrood Sarayı her ne kadar Kraliyet ailesine ait olup resmi davetlerin merkezi olsa da her daim halka açık bir yapı olmuştur. Haftanın her günü açık olan Holyrood Sarayı’nın çalışma saatleri ise 09.30-18.00 saatleri arasındadır.

Edinburgh geziniz boyunca tarihle dolu olan sokaklarda ve caddelerde dolaşacak ve pek çok tarihi yapıyla karşılaşacaksınız. Bu tarihi yapılar içerisinde Holyrood Sarayı’nı mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Edinburgh, müzeleri ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakan bir şehir. Bünyesinde çeşitli konularda müzeler barındıran Edinburgh’un en meşhur müzesi İskoçya Ulusal Müzesi’dir. Bu müze sadece Edinburgh’un değil İskoçya’nın en büyük müzelerinden biridir ve her yıl binlerce ziyaretçi ağırlamaktadır.

Genellikle müzeler tek bir konu üzerine koleksiyonlara sahiptir. Örneğin arkeoloji, sanat, resim gibi. Fakat bu durum İskoçya Ulusal Müzesi için geçerli değil. Pek çok farklı alanda koleksiyonları ve sergileri bulunan İskoçya Ulusal Müzesi çeşitliliğiyle sizi kendine hayran bırakacaktır. İskoçya Tarihi ile ilgili çok sayıda eser ve sergi barındıran müze ayrıca Antik Mısır dönemi eserleri gibi pek çok farklı kültüre ait koleksiyonlara da sahiptir.

İskoçya Ulusal Müzesi’nde tarihi eserlerin sergilendiği bölümün haricinde sanat, bilim ve teknoloji gibi bölümler de bulunuyor. Bu bölümlerde çeşitli eserler sergilenmesinin yanı sıra ilgi çekici aktiviteler de gerçekleştiriliyor. Dilerseniz sanat eserleri hakkında ilginç bilgilerin verildiği sunumlara katılabilirsiniz dilerseniz de bilim dünyasının büyüleyici deneylerine katılabilirsiniz. Özellikle çocuklar için etkileyici bir deneyim olan bilim bölümünde ilginç deneyler yapılıyor.

İskoçya Ulusal Müzesi’nde yılın belirli dönemlerinde çeşitli konularda sergiler de düzenleniyor. Edinburgh’u ziyaret etmeden önce müzenin etkinlik takvimine göz atmanızı öneririz. İskoçya Ulusal Müzesi’nde isterseniz tarihi eserleri inceleyebilir isterseniz bilimden sanata teknolojiden doğaya pek çok konuda sergi ve aktivite barındıran bölümleri ziyaret edebilirsiniz.

İskoçya Ulusal Müzesi haftanın yedi günü açıktır. Girişleri ücretsiz olan müzenin çalışma saatleri ise 10.00-17.00.