Edinburgh'da Gezilecek Yerler

Britanya İmparatorluğu'nun belki de en görülesi şehridir Edinburgh. 1437 yılından itibaren İskoçya'nın başkenti olan Edinburgh korumuş olduğu tarihi şehir görünümü dolayısıyla her yıl birçok turist tarafından ziyaret edilmektedir. Biz de Edinburg'a ilk giriş yaptığımızda sanki tarihi bir filmin setinde gibiydik :). Gerçekten çok etkileyiciydi. Bu sebeple kapalı alanlar yerine daha çok sokaklarda gezmeliyiz diye düşündük ve kendimizi Edinburgh sokaklarına bıraktık =).

Victoria Street, belki de şehirdeki en güzel sokaktı. Oldukça yoğun bir turist ilgisi olmakla birlikte herkesin elinde poz yakalamaya uğraşıyordu =). Şehir gerçekten oldukça etkileyici sokaklara sahip. Tarihi doku oldukça iyi korunmuş. Şehir 'Old Town' ve 'New Town' diye ikiye ayrılmış. ancak 'New Town' olarak adlandırılan kısımdaki en yeni yapılar dahi 18.yy'ın başlarından =).

New Town olarak adlandırdıkları sokaklar gerçekten harikaydı. Sivil yaşam alanı genel olarak buradaydı, ancak insan buralarda sivil halkın yaşadığına gerçekten şaşırıyor. Sokaklar birer açık müze gibiydi =).

Şehir oldukça sakin ve sessiz, belki de insanlar bu kapalı havadan ötürü durgunlaşıyor gerçekten. Ancak turistlerin getirmiş olduğu hareketlilik gözle görülüyor.

Şehrin 'Old Town' kısmına doğru yürümeye başladık. Müzeler, katedral ve kliseleri burada görmek mümkün. Ayrıca şehirde çok fazla müze ve galeri var. National Gallery ve Royal Academy, National Portrait Gallery, Dean Village’da yer alan National Gallery of Modern Art ve Dean Gallery Edinburgh'da görülmesi gereken yerler. Bunlara ek olarak sanattan daha farklı ama eğlenceli vakit geçirilen Camera Obscura ve Our Dynamic Earth müzelerini de atlamamak lazım. Giles Katedrali gerçekten harikulade ve mutlaka görülmeli. Biraz dinlenmek etrafı izlerken isterseniz ruhunuzda dinlenebilir =)

Şehirde bizi en çok etkileyen yeri yazının son kısmına bırakmak istedik =). Tarih boyunca hiçbir zaman fethedilememiş, olağanüstü bir yere kurulmuş; şehre tamamen hakim olağanüstü bir yapı 'Edinburgh Kalesi'. Gerçekten insanın tüyleri ürperiyor. Gezmek için en az 3 saatinizi ayırmanız gerekmekte. Bu süreye Edinburgh'u tepeden izleme keyfi için ayırdığınız vakit dahil değil. Her taşında ayrı bir ayrıntı gizli sanki.

Hemen çıkışta sağda bir viski müzesi bulunmakta. Uğramadan ve viskileri denemeden geçilmemeli. İskoç Savaş Müzesi de bu kaleni sınırları dahilinde. Bizim tarihimiz kadar şanlı olmasa da farklı bir tat bırakıyor insanın zihninde.

Biz çok beğendik belki de bizi en çok etkileyen şehir olabilir Edinburgh. Mutlaka görülmeli bu zaman tüneli tadındaki şehir. Backpackwine olarak harika bir serüven geçirdik.

Tekrar görüşmek üzere =)

backpackwine

Yazar Hakkında

backpackwine

Biz iki gezgin Atakan ve Fatos, sizlere merhaba diyoruz. Hayat bizi uzaklara gitmeye zorladikca artik baktik ki en guzel tutku ile basbasa kalmisiz.