Bir Kaliforniya Macerası: San Diego

Büyük bir heyecanla düşlediğimiz Amerika seyahatimizde ilk durağımız San Diego oldu. San Diego daha önce çok duymuştuk ama pek fazla araştırma yapmamıştık. San Diego, Amerika’nın güneyinde hemen Meksika sınırında böyle mis gibi havası olan, Kaliforniya’nın en büyük şehridir.“America’s Finest City” lakabı boşuna verilmemiş.

Biz San Diego’da 4 ay kalmıştık ama yok doyulmuyor bu şehire gerçekten. Elbette Amerika devasa caddeleri, geniş sokakları ve yüksek binaları ünlü bir ülke ancak San Diego hiçbir şekilde sizi boğmayan bir şehir. Ortalama 24-25 derece olan hava sıcaklığı hiçbir şekilde terletmiyor. Nem gerçekten çok az bu durumda da rahat rahat sokaklarda dolaşabiliyorsunuz. Sabahları yürüyüş yapmak için sokaklara çıktığımızda tanımağımız insanlar bizlere günaydın diyip gülümsüyor. Şehir gerçekten tertemiz ve yemyeşil :). Bir çok şehir ve ülkeyi gezmeyi fırsatımız oldu ancak San Diego gerçekten cennetten bir kesit gibi diyebiliriz. İnsanlar gerçekten çok mutlu ve şehir gerçekten çok güvenli. Mutlaka ama mutlaka ziyaret etmelisiniz. Eğlenmeye bakın sakın keşke burada yaşasaydım gibi fikirlere kapılıp üzülmeyin.

Konaklama için kaldığımız ev şehir merkezine 5 dakika yürüme mesafesinde olduğu için San Diego içinde pek fazla araç kullanmadık. Genel olarak yürümeyi tercih ettiğimiz için bu harika şehiri doyasıya yaşadık diyebiliriz.

Little Italy: Burası İtalyan restorantlarının yoğun olduğu, çok önceden buraya yerleşen İtalyanların çoğunluk olarak yaşadığı bir cadde. Bizim çok sık gittiğimiz  restoran da burada bulunuyor. Cadde yemyeşil ve gerçekten çok temiz görünüyor. Burada her pazar günü küçük bir pazar kurulmaktadır.

San Diego Pazarı: Her pazar günü sabah 9 akşam 4’e kadar pazar yeri kuruluyor ama ne ararsanız var. Kıyafetten çiçeklere, yiyeceklerden içeceklere kadar her şeyi bulabilirsiniz. Tadımlıklardan almadan geçmeyin bir de. Şimdi müzik de ekleyin işin içine ohh tadından geçilmez. Pazardan çıkınca bir de Extraordinary Desserts’e gitmeyi unutmayın muhteşem pastaları var. Hatta öyle bir meşhur ki mutlaka gidilmesi gereken yerlerden!

Sea World: Bir gününüzü ayırıp gerçekten eğlenceli vakit geçirmek istiyorsanız bu su tema park’ını mutlaka ziyaret etmelisiniz. Gerçekten harika vakit geçireceksiniz.

Balboa Park: Harika bir milli park ve gerçekten çok büyük. İçerisinde müzeler, küçük dükkanlardan oluşan minik çarşılar ve harika bir göl bulunmakta. Kapalı botanık bahçeleri gezerek gerçekten harika vakit geçirebilirsiniz. İşkence Müzesi gerçekten çok ilgi çekiciydi. Eski zamanlarda kullanılan işkence aletlerini görmek içinize ürpertiyor :). Dünyaca ünlü San Diego Hayvanat Bahçesi de burada bulunuyor. mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Old Town: Gelelim bizi en çok etkileyen çok sık vakit geçirdiğimiz ‘Old Town’a. Burası 4-5 kuşak önce buraya yerleşen Kızılderililer ve Meksikalılar'ın yerleştiği, genelde restoran ve hediyelik eşya dükkanlarının bulunduğu bu şirin bölgeye bayılacaksınız. Mutlaka görülmesi gereken yerlerde en başa yazabilirsiniz.

San Diego Rıhtımı boyunca yemyeşil çimlerin uzandığı küçük mağazaların, kafelerin ve restoranların olduğu bir şerit. Şöyle mis gibi bir pazar günü geçirebilirsiniz. Bir de öpüşen denizci ile sevgilisini unutmuyoruz.

Fashion Valley: Seaport Village açık havada gezebileceğiniz, harika indrimlerin olduğu bir alışveriş merkezi. Hiç sıkılmadan bir yandan açık havada gezerken bir yandan alışverişinizi yapabilirsiniz. Hemen hemen bütün ünlü markalar bulunmakta. Restoran kısmı da gerçekten harika.

Pasific Beach: Güney Kalifornya’nın en güzel sahili diyebiliriz. birçok gece kulübü ve barla birlikte genç nüfusun en uğrak yeri diyebiliriz. Bir de gündüzleri bu sahilde sörfçüleri izlemeye bayılacaksınız.

Gaslamp Quarter: İlk gittiğimizde San Diego’ya bir caddeden geçiyorduk tabi o esnada bilmiyoruz nerede olduğumuzu. Böyle yürüyoruz ama diyoruz ki aynı Bağdat Caddesi gibi burası. İşte orası meğerse Gaslamp Centre’mış. Birbirinden güzel mekanlar, gece klupleri, publar, mağazalar ve restoranlarla dolu. Capcanlı bir cadde sizin anlayacağınız.

La Jolla: San Diego merkezine arabayla 15 dakika uzaklıkta sahil semti. Villalar, lüks restoranların bulunduğu bu yer gerçekten bayağı klas. Deniz arslanlarının özel yaşam alanları da burada bulunuyor.

Coronado Island: Biz Coronado’ya sahile gidiyorduk daha çok bir de pazar günleri tabi. San Diego’ya bir köprü ile bağlı küçük bir ada. Burası zengin kesimin yaşadığı sakin bir yer. Coronado Otel’i görmeden dönmeyin.

Son olarak bir “Must Do” olayı olan üstü açık araba kiralamanızı büyük bir şiddetle tavsiye ederiz.