Kopenhag'a bir haftasonu gezimiz için gitmiştik, iyi ki de gitmişiz. O soğuk kış günlerine rağmen muhteşem bir haftasonu geçirdik. Gidiş tarihimiz tam olarak 16 Aralık’tı. Zaten iki gün kalıp döndük ve fazlası ile yetti. Gelelim şimdi genel kültür kısmına... Eskiden burası Vikingler kasabasıymış. Günümüze baktığımızda iseDanimarkarefah seviyesi en yüksek ülkelerden biri. En yüksek derken şöyle bir para durumlarına da göz atalım. Biz çok şaşırmıştık. Para birimleri DKK (Danimarka Kronu) 2TL=1DKK yapıyor yani ama çok sevinmeyin çünkü herşey gerçekten çok pahalı. Bir hamburgere 100 TL verebilirsiniz mesela.
Bir de şu mühim bisiklet konusu var. Halkın yüzde 75' i heryere bisikletleri ile gidiyor. Tamam harika, kutluyoruz onları ama dikkat etmelisiniz ki gerçekten çok hızlılar. Karşıdan karşıya geçerken alışkanlık kaldırımdan ayağımı aşağıya attım ki neredeyse bacağımı kaybediyordum. Bisikletlilere farklı trafik ışıkları yanıyor ve bu da şaşırtıcı olabiliyor. Aman siz dikkat edin.
Yeme içme
Biz ne bulduysak onu yedik doğrusu. Genel Danimarka mutfağına bakınca da somon ve diğer balık türleri ağırlıklı menüleri var. Ama karşınıza bolca Çin yemeği de çıkabilir. Biz özellikle Christmas dönemininde gittik. Marketleri gezelim o enfes süslemeleri görelim diyerekten. Hava -2 derecelerdeydi, ayak uçlarımız buz tutmuştu ama olsun değdi :).
Görülmesi gereken yerler
1. Nyhavn Limanı2. Amelienborg Sarayı
3. Rosenborg Sarayı
4. Christiansborg Sarayı
4. Deniz Kızı
5. Gözlem Kulesi (Rundetarn)
6. Stroget Caddesi
7. Tivoli Bahçeleri8. Christiania Free Town
Biz şahsen Deniz Kızı'nı görmeye gitmedik. Yıllar önce annem gitmişti Kopenhag’a gitmiş aramış taramış bulmuş deniz kızını ufacıkmış hiç değmedi demişti. Biz de şimdi boş yere vakit harcamayalım dedik zaten bir kez kafası çalınmış bir de kırmızıya boyanmış. Sizin anlayacağınız tüm orjinalliği gitmiş.
Nyhavn Limanı
Liman boyunca kafeler ve restoranlar bulunmakta. Ama tabi binaların tatlı renklerine bakarken kendinizi kaybediyorsunuz. Gezimiz esnasında tam üç kez gittik, biri geceydi diğer ikisi de gündüz siz anlayın yanı şehrin ne kadar küçük olduğunu. Bir de en güzel sıcak şaraplar tam olarak orada :)
Rosenborg Kalesi ve Bahçeleri
Evet kabul etmek gerekirse sanırım bir tek burası kış mevsiminde gezilmez. 1606 yılında Rönesans döneminde Kral IV. Christian tarafından inşaa ettirilmiş.
Stroget Caddesi
Stroget Caddesi tam anlamıyla İstiklal Caddesi gibi. Mağazalar, restoranlar ve kafelerle sıralı upuzun bir cadde. Yalnız caddeden yan sokaklara geçtiğinizde muhteşem yerlere çıkabilirsiniz.
Free Town Christiania
En sevdiğimiz kısma geldik içeride fotoğraf çekmek tabi ki de yasak. Şehrin en özgür kasabası, hatta özerkliğini ilan etmiş bir kasaba burası. Tek başınıza gittiğiniz zaman korkutucu olabilir ama gündüz turist kafileleriyle gezebilirsiniz. Kasaba halkı turistlere sattıkları hediyelik eşya, yemek gibi şeylerden geçimlerini sürdürüyorlar. Kendi çöplerini kendileri toplayıp kendileri ayrıştırıyorlar. Bir de tabi ki de bol bol içip, müzik dinliyorlar. En güzel tarafı da duvalardaki grafittiler.
Tivoli Bahçeleri
En sevdiğimiz yer, en güzel anımızı bıraktığımız yer… İçerisi kafeler, restoranlarla dolu büyük bir eğlence parkı. Giriş ücreti 120 DKK. Özellikle Christmas zamanı çok hareketli ve ışıl ışıl oluyor.
Yazar Hakkında
backpackwineBiz iki gezgin Atakan ve Fatos, sizlere merhaba diyoruz. Hayat bizi uzaklara gitmeye zorladikca artik baktik ki en guzel tutku ile basbasa kalmisiz.
