San Diego, ABD’nin batısında, Kaliforniya eyaletinin en güneyinde ve Meksika sınırında yer alan bir şehirdir. San Diego, Kaliforniya eyaletinin en büyük, Amerika’nın ise en büyük 7. Şehridir.
San Diego’nun lakabı “America’s finest city” yani “Amerika’nın en güzel şehri”dir. Burada oturanlar bu kente “Sun Diego” yani güneş şehri derler. Coğrafi konumu açısından yılın her zamanı güneşlidir. Masmavi pasifik okyanusu kenarında güneşlenirken buraya yaklaşık 1 saat uzaklıktaki kayak merkezlerine de gidilebilmektedir. Diğer Amerika şehirlerine göre daha sakin bir ortama sahip olduğundan Tüm Amerikalılar’ın emeklilik hayallerini süsleyen bir şehirdir.
San Diego bir ticaret ve liman kentidir. Bunun yanı sıra en büyük Piyade üssü (Marine) ve deniz kuvvetlerinin büyük bölümü (Navy) burada yer aldığından askeri bir şehirdir. Aynı zamanda Amerika’yı Meksika’ya bağlayan bir köprü görevi görür. San Diego ile Meksika’nın Tijuana kenti arasındaki San Ysidro Border sınır kapısı, dünyanın en işlek sınır kapısıdır. Ayrıca bu sınır kapısına yakın pek çok Outlet mağaza da bulunmaktadır. Bunlar arasında en ünlülerden biri Las Americas Outlet.
Meksika’ya bu kadar yakın olması nedeni ile kentte Meksika kültürü yoğun olarak hissedilmektedir. Bu bölgedeki nüfusun yaklaşık %60’ı hispaniktir.
Şehir ilk olarak 1542 senesinde İspanyollar tarafından keşfedilmiştir. Kent adını da İspanyollar’a ait üç ana keşif gemisinin birinden almıştır. İspanyollar buraya geldiklerinde ilk olarak Down Town olarak adlandırılan bölgeye yerleşmişlerdir. Bu bölge günümüzde kentin en tarihi ve hareketli bölgesidir. En ünlü semtleri La Jolla ve Askeri havaalanının bulunduğu Miramar’dır. La Jolla, özellikle zengin kesimin yaşadığı doğal bir koydur. Bu koyda çok sayıda fok balığı da görülebilmektedir. Aynı zamanda La Jolla lüks restoranları ve sanat galerileri ile ziyaretçi çekmektedir.
San Diego’da her bütçeye göre birçok güzel otel bulunuyor. Şehir merkezinde konaklayabileceğiniz kaliteli otellere Wyndham San Diego Bayside örnek verilebilir. Otelin içinde restoranlar ve bir de hayvanat bahçesi bulunuyor. Üstelik havalimanına ücretsiz servisi de var. Oldukça kaliteli olan bu oteli, eğer lüks bir yerde kalmak istiyorsanız tercih edebilirsiniz. Ya da merkezden birazcık uzaklaşıp daha sakin bir yerde, benzer kalitede bir otel arıyorsanız size önerim San Diego Marriott Marquis oteli. Otel San Diego koyu’nda bulunuyor. Ayrıca San Diego Hayvanat Bahçesi’ne 5, Sea World’e 3 km. uzaklıkta. Bu civarda ki bir diğer güzel otel ise Manchester Grand Hyatt. Çok lüks bir otel olan Manchester Grand Hyatt, şehir merkezinde sahil şeridinde yer alıyor. Konum olarak birçok turistik alana yakın olmakla beraber yaklaşık 1 kilometre ötesinde birde Türk restoranı bulunuyor. Lüksten hoşlananlar için tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabilecek kapasiteye sahip.
Eğer ekonomik bir otel arıyorsanız Super 8 Sea World Zoo Area hem fiyat olarak uygun, hem de birçok yere yakın bir motel. Bulunduğu yer Sea World ve hayvanat bahçesinin yakınlarında. Diğer uygun ücretli otellerden biri de La Jolla’da bulunan La Jolla Cove Suites. Otelin en güzel özelliği ise okyanusa sıfır bir konumda yer alması.Bu önerilerin yanında daha fazla otele göz atmak isterseniz, booking.com San Diego otellerine linke tıklayarak ulaşabilirsiniz.
San Diego’da çok hareketli bir gece hayatı vardır. Gece hayatının en yoğunlaştığı bölge de yine Down Town çevresi. Down town’daki 4,, 5. ve 6. caddeler çevresinde çok sayıda gece kulübü bulunmaktadır. Gece klüplerine 21 yaş altı kişilerin girmesi yasaktır. Gece kulüpleri giriş ücretleri yaklaşık 30 – 40 dolar civarındadır. Yine Gaslamp Quarter restoranları, barları, tiyatro salonları ve alışveriş merkezleri ile kentin hareketli bölgelerindendir. Restoran olarak burada çok sayıda Meksika mutfağı sunan mekan olduğu dikkatinizi çekecektir.
San Diego’da çok sayıda gezilip görülecek yer var. Ama bana göre bunların başında San Diego Hayvanat Bahçesi geliyor. Çünkü bu hayvanat bahçesi Amerika’nın hatta Dünyanın en büyük hayvanat bahçeleri arasında yer alır.Kentin simgesi haline gelmiş olan San Diego Zoo, Balboa Parkının içerisinde yer almaktadır. Burası oldukça büyük olduğundan tüm bir günü ayırabilirsiniz. Bu hayvanat bahçesi akşam saatlerinde de açık. Buradaki pembe pelikanlar benim çok ilgimi çekmişti. Giriş ücreti ise 22$ - 33$ arasında değişiyor.
Diğer bir önemli bölgesi ise Sea World ve Shamu. Buradaki katil balina şovu oldukça ilginç. Bir tam gün ayırmakta yarar vardır. Giriş ücreti yaşa göre 46$ - 56$ arasında değişmektedir.
San Diego’da çok sayıda müze de bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi ise San Diego’nun körfezinde bulunan Midway Müzesi'dir. Bu müze, bir uçak gemisidir ve 2. Dünya savası sırasında Japonlara karşı ilk ateşin açıldığı gemidir. Bunun yanında Karayip Korsanları gemisi de müzeye çevrilmiştir.
Coronado adası, San Diego’da mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında gelir. Bu Ada San Diego ana karaya bir köprü ile bağlanmıştır. San Diego şehir merkezinden 10 – 15 dakika uzaklıktadır. Aynı zamanda buraya San Diego’dan Ferry ile de gelebilmek mümkün. Bu ada daha çok San Diego zenginlerinin ikamet ettiği bölgedir. Bir çok dünya liderine, ünlü sanatçılara ev sahipliği yapmıştır. Plajları ve denizi oldukça temizdir. Özellikle sörfçüler burayı çok tercih ederler. Adanın en meşhur yeri ise hayaleti ile ünlenen 1888 senesinde yapılmış olan Hotel Del Coronado’dur. Adadan San Diego’nun manzarası müthiştir.
San Diego’nun diğer bir önemli bölgesi ise Del Mar’dır. Burası mükemmel bir sahil şerididir. Burada elitlerin evlerini ve lüks restoranları görebilirsiniz. Aynı zamanda Del Mar san Diego’daki At yarışlarının düzenlendiği bölgedir.
San Diego körfezinin biraz içinde bulunan Mission Bay, diğer adıyla False Bay oldukça sakin bir bölgedir. Burada Bot ve Yelkenli turları yapılmaktadır. Ayrıca bölgedeki türk nüfus çoğu etkinlik için bu bölgeyi tercih ediyormuş. Aynı zamanda yüzmek ve su kayağı gibi farklı su sporlarını yapmak için de ideal bir bölge burası. Ancak beach deyince öyle aklınızda bizdeki gibi sıralanmış beach clublar oluşmasın. Gayet sakin bir ortam var burada. Şezlong yok bu nedenle havlunuz ile gitmelisiniz. Bir de okyanus olduğundan mevsim Temmuz dahi olsa su genelde soğuk.
San Diego'nun Old Town bölgesi de oldukça ilgi çekici. Burada çok sayıda tarihi görünümlü Meksika ve İspanyol mimarisinden esinlenilmiş yapılar yer alıyor. Bölge oldukça turistik olduğundan çok sayıda hediyelik eşya dükkanı var.
San Diego'da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri de Balboa Park. Park içerisinde yer alan kuleye çıkmak mümkün. Kule çok yüksek değil ancak çıktığınızda göreceğiniz manzara oldukça güzel. Biz gittiğimiz dönemde yetişkin ücreti 25 dolar civarındaydı. Bu ücreti aslında sadece kuleye çıkmak için değil, buradaki müzeyi gezmek için de ödemiş oluyorsunuz. Müze gezilmeye değer.
Amerika'nın her yerinde olduğu gibi San Diego'da da Little Italy bölgesi var. Çok geniş bir alan değil ama Amerika'dayken İtalyan lezzetlerine özlem duyanlardansanız mutlaka uğranmalı. Çok şık restoranlar ve pizza dükkanları var.
San Diego’yu gezmek için en az 4 gün ayırmalısınız. San Diego Meksika’ya geçişte bir köprü olduğundan ve Tijuana kenti, San Diego’ya sadece 30 dakika mesafede yer aldığından son günü Meksika’nın Tijuana kentine ayırmanızı öneririm. Ancak Tijuana, Meksika’da suç oranının en yüksek olduğu sehirlerden biri olduğu için sınırı geçiş işlemini gündüz saatlerinde yapmanız tavsiye edilmektedir.
Gezimizin son günü Meksika sınırındaki Tijuana’ya geçiyoruz. Meksika sınırını geçtiğimiz gibi fakirlik bariz olarak göze çarpıyor. Tijuana, Dünyaca ünlü Carlos Santana’nın doğduğu şehir. Bir sınır şehri olduğundan sınır trafiği de çok yoğun.
Aslında kentin içerisinde çok fazla görülecek bir yer de yok. Ancak burada NAFTA (Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması) gereğince Amerikalılar tarafından kurulmuş çok sayıda imalat fabrikaları var. Çünkü Meksika’da iş gücü Amerika’ya göre çok daha ucuz.
Burada Foritan denilen bir Meksika yemeği yedik. Bu yemek güveçte karides, midye ve deniz ürünlerinden oluşuyor. Yanında da acı soslu ezme fasulye servis ettiler. Bir de Meksika birasıCorona içtik.
Öğrenci çocuklar bizim varoş kesimlerdeki gibi sıkışık trafikte bir şeyler satarak para kazanmaya çalışıyorlar. Buradan aklımda kalabalık, kargaşa ve fakirlik kaldı. Sıkı bir gümrük kontrolü sonrası tekrar ABD sınırlarına girerek San Diego’ya gittik.