Peribacaları Nerededir?

Peribacalarının büyük bir kısmı, Türkiye Cumhuriyeti’nin İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan Nevşehir il merkezine 7 kilometre mesafedeki Kapadokya ilçesinde yer almaktadır. Nevşehir’in birçok bölümünde peribacası bulunmaktadır fakat en sık ve en eski peribacaları Kapadokya’da mevcuttur. Kapadokya bölgesi, başta Nevşehir olmak üzere Kırşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri illerine yayılmıştır. 

1

Peribacaları Nasıl Oluşmuştur?

Peri bacalarının oluşması oldukça uzun bir zaman almıştır. Peri bacalarının bulunduğu Kapadokya’nın bundan 60 milyon yıl önce iç deniz olduğu tahmin edilmektedir. Bölgede yapılan arkeolojik çalışmalarda ortaya çıkan deniz canlılarının fosilleri de bu bilginin doğru olduğunun kanıtı sayılabilir.
Bundan 60 milyon yıl öncesinde, bölgede aktif olarak varlığını sürdüren volkanik dağların püskürttüğü lavlar, arazinin toprak yapısına karışmıştır. Bu dağlar günümüzde Erciyes, Hasandağı ve Göllüdağ olarak adlandırılmıştır. Bölgede bulunan ve yer kabuğunun hareketiyle açığa çıkan lavların çatlaklar yoluyla ortaya çıkması, bir coğrafi değişim sürecinin başlangıcı olmuştur. Hasan Dağı, Erciyes Dağı ve Güllü Dağ’dan çıkan ve uzun yıllar çıkmaya devam eden lavlar sonunda Kapadokya’da bulunan iç denizi kurutur. Kuruyan denizin olduğu bölgedeki çukurlar bu lavlarla dolmaya başlar. Bu aşama da peri bacalarının oluşumunun başlangıcı sayılır. Bu volkanik dağların zamanla sönmesinin ardından bölgedeki akarsular kayaları yontarak derin vadiler meydana getirmiştir. Esen sert rüzgâr ve yağmurların etkisiyle birlikte peribacalarının oluşma zemini hazırlanmıştır. Tarihsel süreci içinde yerleşim de görmüş olan vadide, bitki örtüsünün de bulunmaması etkisi ile binlerce yıllık süreç sonucunda yağmur ve fırtınaların işbirliğiyle peribacaları meydana gelmiştir. 9 ila 10 bin yıl öncesinde yerleşim görmüş olan peribacaları, ilk Hristiyanların kayalara oydukları kiliseler ve yer altı şehirlerine ev sahipliği yapmıştır.
Aradan uzun bir zaman geçmesiyle yanardağlar söner. Yanardağların sönmesinden sonra, akarsuların görevi başlar. Donup sertleşen lavların üzerinden akan sular kayaları aşındırıp vadiler oluşturmaya başlar. Oluşan vadilerin yamaçları ise rüzgarın aşındırması sonucunda dalgalı ve eğimli bir görünüm kazanır. Lavların katmanlı bir yapısının olması ve rüzgar aşındırması, baca kısımlarını oluşturmuştur. Rüzgar aşındırmasının hala devam ettiğini düşürsek, peri bacaları maalesef yıllar içinde yol olacağı söyleniyor.

Peribacaları’nın Tarihi

Bölgedeki insan yerleşimi tarihi, Paleolitik Dönem’e kadar uzanmaktadır. Hititlerin yaşadığı bölge, daha sonra Roma İmparatorluğu’nun baskısından kaçan Hristiyanlar için muazzam bir sığınak işlevi görmüş ve Hristiyanlığın en önemli merkezlerinden biri haline gelmiştir. İpek Yolu’nun önemli noktalarından biri olan, yazılı tarihi Hitiler ile başlayan Kapadokya; tarih boyunca insanların ev ve kilise gibi yapılar kurdukları ve buraları fresklerle (duvar resimleri) ile süsledikleri bir yer olmuştur. Doğa ve tarihin bir arada günümüz ziyaretçilerini büyülediği peribacaları, sosyal ve ticari bağların kurulduğu bir bölgenin göz alıcı doğal unsurlarıdır.

Perslerin koyduğu Kapadokya adı, “Güzel Atlar Diyarı” anlamına gelmektedir. MÖ 12. yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun çöküşü, karanlık bir dönemin başlamasına sebep olmuştur. Asur ve Frig etkileri taşıyan geç Hitit Kralları bölgeye egemen olmuş; bu egemenlik MÖ 6. yüzyıldaki Pers işgaline karşı aktif olmuştur. MÖ 332’de Perslerin Büyük İskender’e yenilmesine rağmen Kapadokya büyük bir direniş örneği göstermiş ve Kapadokya Krallığı’nı kurmuştur. MÖ 3. yüzyılda bölgedeki etkilerini iyice artırmaya başlayan Romalılar, MS 17 yılında son Kapadokya kralının ölümünün ardından bölgeyi imparatorluğun bir eyaleti olarak atamıştır.

MS 3. yüzyılda ise Hristiyanların Kapadokya’yı bir sığınak, eğitim ve düşünce merkezi olarak kullandığı görülmektedir. 303-308 yılları arasında büyük baskı gören Hristiyanlar, volkanik kayalara oydukları yaşam alanlarıyla askerlerden korunmayı başarmışlardır.
11 ve 12. yüzyıllarda ise bölge Selçuklu Türklerinin eline geçmiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde sorunsuz bir dönem geçiren Kapadokya’daki son Hristiyanlar, 1924-26 yılarındaki Lozan Antlaşması mübadelesi ile bölgeden göç etmişlerdir.

Peribacaları Efsanesi

Peri bacalarının coğrafi şekil olarak oluşumlarının yanı sıra, bu şekillerle ve Kapadokya ile ilgili birçok efsane de dilden dile dolaşmaktadır. Bu efsanelerin en ünlülerinden bir tanesi bu bölgede korkunç devlerin yaşadığı ile ilgilidir. Dağların boyunda olan bu devler ve inşalara kızdıkları zaman dağların tepelerinden insanlara alev dalgaları gönderirlermiş. Bu yüzden de insanlar bu devleri kızdırmamaya gayret ederlermiş hatta zaman zaman hep beraber devler onlara zarar vermesin diye dua ederlermiş. Bir gün periler ülkesinin padişahının yolu, bahsi geçen insanların yaşadığı Kapadokya’ya düşmüş. Durumu görmüş ve bu insanlar için çok üzülmüş. Bu yüzden onlara yardım etmeye karar vermiş. Tüm perileri yardıma çağırmış. Perilere, bu devleri korkutup yerin altına kaçırmaları gerektiğini söylemiş. Bunun üzerine binlerce peri ellerinde kar ve buz taneleriyle devlerin ateş attığı yere hücum etmişler. Günlerce durmaksızın buraya buz ve kar atmışlar. Sonunda da nihayet fokurdayan ateşi söndürmeyi başarmışlar. Bunun üzerine devler korkmuş ve yerin altına kaçmışlar. O gün, insanlarla periler arasında büyük bir dostluk başlamış ve uzun yıllar devam etmiş. İnsanlar kayalara oydukları mağaralarda yaşarken periler de bu sivri kayaların tepelerinde küçük odacıklarla yaşamaya başlamışlar.

Peribacaları Balon

Kapadokya’ya kadar gidip balon turuna katılmamak olmaz. Kapadokya’nın eşsiz ve doğal manzarasını izlemenin en güzel yolu olan balon turlarına genellikle önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor. İçi sıcak hava ile doldurulan ve bu sayede uçurulan bu manzara balonları artık Kapadokya’nın simgesi haline gelmiştir.

Balon turları, hava 28ºC’nin üzerinde olduğunda ya da fazla rüzgar olduğunda yapılamamaktadır. Bu sebeple genelde sabahın erken saatlerinde yapılır. Güneş doğduktan hemen sonra, 05.00-06.00 saatleri arasında düzenlenen turlar, konukların otellerinden ya da buluşma noktalarından alınması ve kalkış alanına getirilmesiyle başlar. Balonun hazırlanması beklenirken konuklara kahvaltı ikramları da sunulur. Sıcak hava balonlarını yönlendirmek mümkün değildir. Bu sebeple rüzgarın yönüne doğru hareket edilir. Balondan sorumlu bir pilot da mutlaka konuklarla beraber balona biner. Balonlar yaklaşık 5500 feet yükselir ve güneşin doğuşunu izleme fırsatı sunar. Vadi içlerinden geçerek konuklara vadilerin eşsiz görüntüsünü izleme imkanı tanınır. Balon turları uçuş sürelerine ve sağladıkları imkanlara göre farklı fiyatlandırmalara sahiptir.

Peribacaları’na Nasıl Gidilir?

Nevşehir’in Tuzköy Havalimanı, şehir merkezine 30 kilometre mesafededir. Bu havalimanının İstanbul ile gün içerisinde sık sık karşılıklı seferleri mevcuttur. Havalimanından Peribacaları’na ulaşım yaklaşık 20-30 dakika sürmektedir.

Tuzköy Havalimanı ile doğrudan bağlantıya sahip olmayan şehirlerden ise bölgeye en yakın diğer havalimanı olan Kayseri Erkilet Havalimanı Nevşehir il merkezine 100 kilometre mesafededir. Erkilet Havalimanı’ndan Peribacaları’na yolculuk ise yaklaşık 45 dakika sürmektedir.

Bir diğer ulaşım vasıtası olan otobüs ile ülkenin birçok noktasından Nevşehir’e ulaşmak mümkündür. Birçok otobüs firması otogardan Peribacaları’na servis hizmeti sunmaktadır.

Özel araç ile Peribacaları’na ulaşmak için ise öncelikle Ankara’ya gelmek ve bu noktadan Kırıkkale-Kırşehir-Nevşehir güzergâhını takip etmek gerekmektedir.