Birleşik Arap Emirlikleri’nin bulunduğu Arap topraklarının tarihi Mezopotamya ilişkili olarak M.Ö. 3000 yıllarında aktif olarak anılmaya başlanmıştır. Bu tarihlerden sonra önemli bir ticaret rotası olarak görülmüş ve Büyük Umman adı altında anılmıştır. Hristiyan kültürüne dair kalıntılar bulunan bölgede tahminen M.S. 50 ile 350 yılları arasında kiliseler inşa edilmiş ve sonrasında terk edilmiştir. Umman’a dâhil olarak piskoposlar bölgede İslam’ın yayılmasına kadar görev yapmıştır. Bölgede hâkimiyeti olan Sasaniler’den dolayı Hz. Muhammed döneminde olmasa bile Halife Hz. Ebubekir döneminde tüm Arap yarımadasıyla birlikte coğrafya İslam topraklarına dâhil edilmiştir.
16. yüzyıl ile birlikte Osmanlı İmparatorluğu’nun etkisi altına girene dek yüzyıllar boyu tarım ve hayvancılık yapan dönüşümlü kabileler ortaya çıkmıştır. Bu kabilelerden Abu Dhabi ve Al Ain gibi birçoğu günümüze kadar gelip emirlikleri oluşturmuştur. Osmanlı dönemiyle birlikte bölgede Portekizliler, İngilizler ve Hollandalılar etkilerini arttırmaya başlamıştır. 16. ve 17. yüzyıl başlarında Portekizliler körfez bölgesinin kuzeyini ve güneyini etkileri altına almış, 19. yüzyıl itibariyle İngilizler gücünü tamamen hissettirmeye başlamıştır. Önceleri korsanlık faaliyetlerini engellemek için daha sonra direk olarak bölgedeki emirlikleri kontrol altına almak için çalışmış ve Ateşkes Devletleri adında bir oluşum inşa edilmiştir. Bunun ardından 1971 yılına kadar İngiliz etkisinde kalan Ateşkes Devletleri, bu tarihten itibaren Birleşik Arap Emirlikleri adıyla kurulmuştur. 20. yüzyılın başına kadar inci ticareti ile geçinen bölge kültür incisi üretiminin başlamasıyla beraber ekonomisi çökmüştür. 1958 yılında petrolün bulunmasıyla birlikte ekonomi bu yönde kendini geliştirmiştir.