Günübirlik düzenleyeceğiniz bir gezi ile keşfedip öğrenebileceğiniz Braga’da gezilmesi gereken yerleri sizin için derledik. Bu şehir, katedralleri, kiliseleri, müzeleri ve geleneksel mağazalarıyla önemli ve tarihî bir merkezdir.
Braga’da Gezilecek Yerler
Braga oldukça küçük bir şehir ancak görülmesi gereken yerlerin hepsi kayda değer. Bu yüzden sizin için en turistik 9 adresi derledik. Şehrin en önemli kilisesi ola Braga Katedrali (Se), yeşilliği ve çiçeklerin dizaynı ile ruhsal dinginlik sağlayan Santa Barbara Bahçesi, yıllar sonra ünlü bir arkeolog tarafından keşfedilmiş İdolo Çeşmesi, Braga’nın ana girişini Porto Nova Kemeri, Hristiyanlara yol gösterici olması için inşa edilen Dağların İsa’sı Kilisesi, ticari alışverişlerin merkezi aynı zamanda önemli sosyalleşme alanı olan Arcada da Lapa, Meksikalıların Evi olarak da bilinen Raio Sarayı ve Portekiz soylularının yaşamından yansıyan eserleri görebileceğiniz Bischainhos Müzesi’ne kadar hepsini yazımızda okuyabileceksiniz. Bu ziyaret noktalarının her birinin dokusu ve mimarisi sayesinde kendinizi adeta Orta Çağ’ın içinde hissedeceksiniz.
Adını andığımız bu yerlerle ilgili detaylı bilgiler aşağıda mevcuttur.
Braga Katedral (Se)
Portekiz’in ilk katedrali olarak bilinen Se Katedrali’nin tarihi 3. yüzyıla kadar uzanır. Portekiz’in en önemli binasıdır. Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasına rağmen bu kilise varlığını devam ettirmiştir. Orijinal olarak Romanesk stiliyle inşa edilmiştir. Ayrıca Gotik, Manuelin (Portekiz’e özel bir stil) ve Barok tarzlarını da görmeniz mümkündür. Bugüne kadar birçok restorasyon çalışması sonucunda ilk halini korumaktadır. Portekizliler bu kilise için “dünya gibi yaşlı” ifadesini kullanmaktadırlar.
Katedralin yanında ise kemerli yoldan geçerek ulaşabileceğiniz 1930 yılında inşa edilmiş Hazine Katedrali’ne ulaşabilirsiniz. On altıncı yüzyıldan kalma eserler ve bunların arasında yer alan Hazine Müzesi’nde dini parçalar ile fantastik bir koleksiyonu bulabilirsiniz. Heykeltıraş Nicolas Chanterene tarafından yapılan ve 1500 yılında Brezilya'da kutlamalar için kullanılan demir bir haç bulunmaktadır.
On ikinci yüzyıla dayanan ve fayanslarla kaplı Aziz Gerard Kilisesi ve on altıncı yüzyıla dayanan ve günümüze kadar korunmuş olan Arap geometrik motifleriyle boyanmış olan Yüce Şapel diğer ziyaret edebileceğiniz yerlerdir. Ayrıca katedralin "mücevheri" olarak kabul edilen Portekiz'in ilk kralının ebeveynlerinin mezarlarını ziyaret edebilirsiniz
Katedral ile ilgili daha çok bilgi edinmek istiyorsanız rehberli turlara katılabilirsiniz. Bu rehberli turlar giriş ücretini ödemek zorundadır.
Katedral 08.30 - 18.30 saatleri arasında açıktır. Hazine Müzesi ise 09.00 - 12.30 ve 14.00 - 18.30 saatleri arasında ziyaretçilere açıktır. Rehberli turlara katılmak isteyen çocuklar için ödenmesi gereken ücret 1 euro, yetişkinler için 2 euro’dur.
- 1 view
Santa Barbara Bahçesi
Santa Barbara Bahçesi, Portekiz'in tarihini keşfetmek isteyen, Braga kentine gelen ziyaretçiler için mutlaka görülmesi gereken bir yerler arasındadır. Ana meydana, katedrale ve diğer Braga mekânlarına kolayca ulaşılabilecek bir konumda bulunan bu bahçe, başpiskoposluğun eski sarayının yanında kolayca bulunabilir konumdadır. Kale benzeri bir tarzda 14. yüzyılda inşa edilmeye başlayan sarayda daha sonra 17. yüzyılda çeşitli yenileme çalışmaları yapılmıştır.
Ancak bugünkü bahçe orijinal mekânın modern yorumunu yani 1955 yılında orijinal döneminin romantik tarzıyla yeniden düzenlenmiştir. Tasarımcısı ve peyzaj mimarı Jose Cardoso da Silva’dır. Saray o zamanlarda devlet tarafından satın alınmış ve tamamen yenilenmiştir ve şimdi Braga'nın belediye kütüphanesinin bir parçası olarak kullanılmaktadır.
Braga’nın en güzel parklarından biri olan Santa Barbara Bahçesi adını ortasında bulunan 17. yüzyıla ait olan Santa Barbara’nın heykelinin bulunduğu çeşmeden alır. Braga’nın tarihî merkezinde bulunan bu bahçe bakımlı çiçeklerin renkleriyle fotoğrafınızı süsleyecek güzel yerlerden biridir. Geometrik şekilde dizayn edilen bahçede eski heykeller ve armalar da görecekleriniz arasındadır.
Bahçeyi ziyaret etmek için belirli bir saat aralığı yoktur. Yıl boyunca açık olan bu bahçe Braga’nın merkezinde sayılır. Şehir koşuşturmasından kaçmak ve yeşillikler arasında rahatlamak için turistlerin yanında yerli halkın da vakit geçirmeyi sevdiği güzel bir bahçedir.
İdolo Çeşmesi
Bu çeşme 1. yüzyılda inşa edilmeye başlanılan bir tapınaktır ve Roma Dönemi’nden kalma olup üzerinde yazıtlar ve oyulmuş figürler bulunur. Çeşmenin bu özellikleri ve yakınındaki arkitektonik alan eskiden bir mabet olduğuna işaret eder. Bu çeşme eski Roma şehirlerinde eşsiz doğası ile bilinen yerler arasındadır.
İlk defa Georg Brau tarafından Braga şehir haritasında işaretlenmiştir. Anıt ilk olarak ünlü bir arkeolog Jose Leite Vasconcelos tarafından 19. yüzyılın sonlarında, 20. yüzyılın başlarında ulusal bir anıt olarak sınıflandırılmıştır. Ocak 2006’da resmi olarak açılışı yapılmış ve korunmaya başlanmıştır. Şehir merkezinde bulunan çeşmenin zamanında yerel halk tarafından su kaynağı olarak kullanıldığı anlaşılmıştır.
Salıdan cumaya 09.00 –13.00 ve 14.00- 18.00 arasında açıktır. Cumartesi, pazar ve tatil günlerinde ise 10.00- 17.00 arasında açıktır. Tarihe tanıklık edeceğiniz bu çeşmeye giriş ücreti 1,70 euro’dur.
Porta Nova Kemeri
Porta Nova Kemeri, kuzey Portekiz’deki eski Braga kasabasının batısında yer almaktadır. 1512 yılında inşa edilmiştir. 18. yüzyıla kadar birçok kez restorasyon çalışmaları yapılmıştır. Şehrin genişlemesiyle birlikte bu kapı Orta Çağ yerleşim yerleri ile duvarların arasında kalmış bir görüntü sunar. Bu zarif kemer Braga şehrinin ana girişi olarak kabul edilmektedir. Duvarın dışında kalmış şehirler ile Braga arasında bir bağlantı kurar. Bir anıt gibi görünmemektedir, daha çok binaların arasına sıkıştırılmış gibi durur. Rococo dekorasyonları bulunan bu kapı turistler için fotoğraf çekilebilecekleri güzel bir dekorasyon görevi görür. Kemerin üzerindeki figürler Braga şehrinin kinayeli bir şekilde gösterimidir. Kemer ise Başpiskopos Jose de Bragança’nın kalkanını göstermektedir. Braga şehrindeki bu kemer birçok pazarlama ve sosyal kampanyalarda görsel olarak kullanılmıştır. Bu anıtsal kemerin yanında Image Müzesi’ne ait bir kule bulunmaktadır. Bu kulede uluslararası sergileri ücretsiz olarak görebilme imkânına sahipsiniz. Braga’ya gitmişken şehrin giriş kapısını mutlaka görmelisiniz.
Dağların İsa’sı Kilisesi
Portekiz’in en etkileyici dini sığınağı olan Dağların İsa’sı Kilisesi’nin Portekizce adı Bom Jesus do Monte’dir. Braga’nın 6 kilometre doğusunda yemyeşil bir parkta yer almaktadır. Braga’yı kuş bakışı görmek isteyenler için güzel bir seçenek oluşturur.
1784 - 1857 yılları arasında Carlos Merante tarafından neo-klasik tarzda yapılmıştır. Portekiz’deki en önemli hac yollarından biri olarak görülmektedir. Girişinde Dağların İsa’sı Kilisesi ile birleşen granitten inşa edilmiş olan ve 14 Haç istasyonunu gösteren bir dizi şapelin birbirine bağlandığı anıtsal bir merdiven vardır. Bu merdivenlere Eskadaria denilmektedir. Kilisenin içinin güzelliği dışında Eskadaria da görülmeye değer güzelliktedir. Kilise, Hristiyanlık için bir yol gösterici niteliğinde hizmet etmesi amacıyla inşa edilmiştir. Merdivenlerden aşağıya doğru inerken İsa’nın acılarını ve duyularımızı gösteren, her birinde farklı hikâyeler anlatılan sembolik çeşmeler bulunmaktadır. Merdivenin sağında ve solunda şapeller bulunmaktadır. Aşağıdan yukarıya baktığınızda ise manzara gittikçe güzelleşmektedir. En aşağıdan bakıldığında 111 metre yükseklikte kalan kilise ve merdivenler güzel bir uyum içerisindedir. Hristiyanlık inancına göre kiliseden uzaklaşmak isteyen insanların merdivenlerden inerken merdivenlerin güzelliğine kapılıp Hristiyanlık dinine sırtlarını dönemedikleri belirtilir.
Bazı hacılar ise bu merdivenleri dizlerinin üzerinde teşbih ve dua ederek çıkarlar. Kutsal alana çıkmak isteyenler için 1882 yılında kurulmuş olan İber Yarımadası’ndaki en eski füniküler, bugün hâlâ kullanılmaktadır.
Arcada da Lapa (Çarşı)
Arcada da Lapa kısaca Arcada yani “Çarşı” olarak bilinen bu merkez şehrin kalbi olarak geçer. 1715 yılında inşa edilmiş bu bina tüccarların ürünlerini satması için barınak oluşturmuştur. Bu alanda, şehir ekonomisine katkıda bulunan mallar ticarileştirilmiştir. Hayvanların ve malların alım ve satımı için sergileme alanı görevi görmüştür.
1761 ve 1764 yılları arasında Lapa Kilisesi kemerlerin ortasında inşa edilmiştir. Geniş bir kilise olmayan bu kilise kemerler kalenin Orta Çağ duvarlarını kapatır.
Bugünkü çarşı orijinal değildir, ancak aynı yerde ve bir öncekinin yerine inşa edilmiştir. 1715 yılından kalma ve Başpiskopos D. Rodrigo de Moura Teles inisiyatifi üzerine dikilmiştir. Her bir tarafta sekiz kemer ve orta kısımda üç olmak üzere toplam 19 kemerden oluşur.
Portekiz’in şehirlerinin çoğunda insanlar genel olarak şehir merkezinde buluşur. Ancak bu tez Braga için geçerli değildir. Braga’da yaşlı ve deneyimli yerliler sosyalleşmek ve güncel konuları konuşmak için erken saatlerde Çarşı Meydanı’na gelirler.
Circo Tiyatrosu
1911 yılında inşasına başlanılan Circo Tiyatrosu’nun yapımı 1914 yılında son bulmuştur. Circo Tiyatrosu 1.500 kişilik kapasiteye sahiptir ve Portekiz’in en büyük ve en güzel tiyatrosudur. 1999 yılında yapılan restorasyon ile daha modernleşmiştir. Bu restorasyon Büyük Salon’un orijinal görüntüsünü de kapsamaktadır.
Braga tiyatrosu için seçilen isim Circo Tiyatrosu olmuş çünkü sahnesi genellikle şehrin kültürel panoramalarına daha fazla hayat vermek için gelen sirklere (circus Portekizce sirk anlamında) memnuniyetle ev sahipliği yapmıştır.
Circo Tiyatrosu; İber Yarımadası ve Avrupa’nın tarihsel tiyatro rotası ağlayan 4 tarihsel tiyatrodan biridir. Rönesans ile 20. yüzyılın ilk on yılı arasında inşa edilmiş olan ve en güzel, en iyi korunmuş tiyatrolardan oluşmaktadır. Bu listede Circo Tiyatrosu, Lizbon’daki S. Carlos Tiyatrosu ve Bilbao’daki Arriaga Tiyatrosu vardır.
Geçmişten günümüze sahneye hayat vermiş kişilerin isimleri sahneyi kaplayan büyük panelin arkasına yazılmıştır. Böylece varoluş yılları boyunca tarihsel bir parça olmakla kalmayıp aynı zamanda tiyatronun fiziksel belleğini korumaktadır.
Circo Tiyatrosu’nu görmek için mutlaka bir şova bilet almanız gerekmiyor. Tiyatronun sahne arkasını merak ediyorsanız, bunu pazartesi ve cumartesi günleri saat 14.30'a kadar süren rehberli turlara katılarak yapabilirsiniz. Şehirde yaşayanlar için, tur 18 yaşına kadar ücretsiz ve yetişkin bir birey için 2,50 euro’dur.
Raio Sarayı
Raio Sarayı 1752 yılında inşa edilmeye başlamıştır ve yapımı 1755 yılına kadar devam etmiştir. Varlıklı bir tüccar olan Joao Duarte de Faria tarafından yaptırılmıştır. 2015 yılında restorasyon gören bu binanın 10 odası, 500 yılı aşkın tarihe sahip koleksiyonun sergilenmesi için kullanılmaktadır. Aynı zaman da çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmıştır.
Resimler, heykeller, giysiler, belgeler ve kutsal sanatlar vardır. Raio Sarayı zamanında hastane görevi de görmüştür. Bu zamanlarda kullanılan objeler girişte sağ tarafta sergilenmektedir. Başlamanızı önerdiğimiz sol taraftaki odada ise ziyaretiniz sırasında gezmeyi isteyebileceğiniz Braga şehrinin diğer turistik yerleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.
Duvarları mavi renkte olan bu sarayın kapı ve pencereleri ise granit oymalarından oluşmaktadır. Raio Sarayı aynı zamanda "Meksikalıların Evi" olarak da bilinir ve bu yüzden de geleneksel mavi ve beyaz çinilerle etrafı sarılmış heybetli merkezi merdiveni tırmanırken Meksika havası hissetmeniz doğaldır. Raio Sarayı'nın farklı odalarını gezerken tavana bakmayı ve gözlemlemeyi unutmayın. Saray’ın mimarisine ve burada bize sunulan tüm parçalara mükemmel bir şekilde uyan renkli ve detaylı çizimler sizi etkileyecektir.
Yaklaşık yarım saat vakit geçireceğinizi düşündüğümüz bu saray pazar ve pazartesi günleri kapalıdır. Diğer günler ise 10.00 - 13.00 ve 14.30 - 18.30 saatleri arasında sarayı gezebilirsiniz.
Bischainhos Müzesi
Portekizli soylu ailelerin yaşamındaki dekorasyonu hiç merak ettiniz mi? Merak ettiyseniz yolunuzu Bichainhos Müzesi’ne düşürmelisiniz zira soylu ailelerin evlerindeki dekorasyonun sergilendiği müze Biscainhos Müzesi’dir. Görkemli bahçeleri bulunmaktadır. Zücaciye, mobilya, mücevher, seramik ve müzik aletleri koleksiyonları müzenin büyük bir bölümünü oluşturmaktadır. Ayrıca ihtişamlı İberik boyalı fayansları burada görmeniz mümkündür. Büyük bir bahçe içerisindeki çeşmeler ve heykeller müze binasını çevrelemektedir. Pio XII Müzesi olarak da bilinen bu müze iki asırlık bir binada yer alır. Giriş ücreti 2 euro’dur. Pazartesi günü kapalı olan bu müzeyi diğer günler 10.00 – 12.15 ve 14.00 – 17.30 saatleri arasında gezebilirsiniz.