Campulung Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Romanya’nın yazlık bir şehri olan Campulung, ormanlık alanlara yakın konumuyla tertemiz bir havaya sahiptir. Tepeler arasında konumlanan yerleşim, saf havası, etkileyici manzarası ile popüler bir yaz turizmi noktası konumuna gelmiştir. Ayrıca kentteki tarihî binalar, geçmişin izlerini günümüze taşıyarak kültürel açıdan da değerleri bünyesinde barındırabilmiştir. Uzun ve zengin tarih, Campulung’un karakterini meydana getirmiştir. Campulung’un kelime anlamı ise Rumencede “uzun ova” anlamına gelmektedir.
Arkeolojik araştırmalara göre, şehirdeki ilk insan yerleşimi MÖ 1700 ile 1600 yıları, yani Bronz Çağı’na dayanmaktadır. Şehrin konu edildiği tarihteki ilk belge ise 1212 yılına dayanmaktadır. 1292 yılına tarihlenen bir başka belge ise Campulung’u Eflak’ın en eski şehri olarak nitelendirmektedir. 13. yüzyılın başlarında, önemli bir Transilvanya Saksonları topluluğu, şehirde el sanatları ve ticaretin gelişmesinde etkili olmuş ve şehirde bu şekilde kültürel açıdan ilerleme gerçekleşebilmiştir. Bu topluluğu yönetmiş olan en son kişi olan Laurencius de Longo Campo’nun 1300 yılına tarihlenen kitabesi, Eflak’ın en eski epigrafik belgesi olma niteliği taşımaktadır. 1330 yılında, Kral I. Basarab Campulung’u Eflak’ın başkenti ilan etmesi ile Campulung şehir statüsü kazanmıştır. 1559 ile 1774 yılları arasında yazılmış 38 tarihi kayda göre Macar kralının I. Basabarb’a yenildiği Posada Savaşı’nın ardından Campulung başkent ilan edilmiştir. 1369’da ise Kral Vladislav Vlaicu, başkenti Curtea de Arges’e taşımıştır. 1552’de Campulung’da Eflak’ın ilk ilkokulu ve devlet okulu kurulmuştur. Campulung’un tarihsel süreci içerisinde gerçekleşen tüm bu çeşitli olaylar kente bir iz bırakmıştır.
Campulung, turistler için birçok gezilip görülecek anıta sahiptir. Çevresindeki harika manzara, temiz hava ve tarihi binalar ziyaretçileri kendine çekmektedir. Bu açıdan Campulung, rahatlatıcı ve kültürel bir tatil için ideal bir nokta olarak değerlendirilebilir.
Campulung Nerededir?
Campulung, Orta Avrupa’nın güneydoğusunda, Balkan Yarımadası’nın kuzeydoğusunda yer alan Romanya’nın, Argeş ilinde bulunmaktadır. Şehir, Karpat Dağları tepeleri arasında, Targuili Nehri’nin kestiği bol ağaçlı bir vadidekonumlanmaktadır.
Campulung’a Nasıl Gidilir?
Campulung, Argeş’in başkenti Piteşti ile sık otobüs seferleri ile bağlantıya sahiptir. Otobüsler yaklaşık 30 dakikada bir hareket etmektedir. Ayrıca Romanya’nın başkenti Bükreş’ten 3 saat süren, Braşov’dan 2 saat 30 dakika, Targovişte’den de 2 saat süren otobüs yolculuğu ile Campulung’a ulaşmak mümkündür.
Campulung’a tren ile de ulaşmak mümkündür. Bükreş ve Piteşti şehirlerinden kamu demir yollarının Campulung’a seferler düzenlenmektedir. Yolculuk Piteşiti Bükreş’ten yaklaşık 2 saat sürmektedir.
Campulung’ta Görülecek Yerler
Campulung, yürüyerek kolayca gezilip görülebilecek bir şehirdir.
Negru Voda Manastırı, 1215 yılında Prens Redu Negru tarafından yaptırılmıştır. Daha sonra I. Basarab ve Nicolae Alexander tarafından restore edilen yapı, şehrin en önemli dini kompleksidir. Manastıra tarihsel süreç içerisinde birçok yapı eklemlenmiştir. Küçük kilisenin reviri, çan kulesi, kraliyet evi ve odaları ile vakıf, manastır kompleksine zaman içinde eklenen yapılardandır. Manastırın ikinci kurucusu olarak bilinen Matei Basarab, yapıları restore ettirmiştir. 35 metre yükseklikteki çan kulesi hem muhafaza hem de askeri amaçlarla siperlerle donatılmıştır. 1802 ile 1819 yıllarında depremden dolayı zarar görmüş olan kilise, 1826 yılına kadar harap bir şekilde kalmıştır. Bunun ardından yapılan yenileme çalışmalarında oyma taşlar da yapıya eklenmiştir. Kilisedeki ahşap oymalar, imparatorluk kapılarındaki dekoratif unsurlar ve stilize bitki tasvirleri görülmeye değerdir.
Campulung’un Etnografya ve Folklor Müzesi, şehirde korunan en eski sivil bina olma özelliği taşımaktadır. 1735 yılından kalma olan bina 1928 yılında mimar D.I. Brechet tarafından restore edilmiştir. Müzede sergilenen etnografik objeler ve halk sanatı ulusal kültürün bir parçası olduğundan değerli parçalardır.
Klasik Romen mimarisinde sahip, 20. yüzyılın başlarında inşa edilmiş olan BelediyeBinası, ön cephesindeki bronz heykeli ile dikkat çekmektedir. Anıtsal bir mimariye sahip olan Belediye Binası, kentin diğer binaları ile bütünlük içerisindedir.