İkinci Dünya Savaşı sırasındaki bombalamalarda şehrin neredeyse tamamı yok olmuş ve şehir kelimenin tam anlamıyla yeniden yaratılmıştır. Bu durum Rotterdam mimarisinin fazlasıyla modern ve ilginç olmasına neden açmış. İnsanın içinde şehri gezerken kocaman bir modern mimari müzesi geziyormuş hissi uyanmaması neredeyse imkansız. Kübik Evler de bu mimarinin en önemli ve ilgi çekici yapılarından.

1970 yılında şehir belediyesi, ünlü Hollandalı mimar Piet Blom’dan üzerinde evlerin olduğu bir yaya köprüsü tasarlamasını istemiştir. Blom bunun üzerine Floransa’da bulunan Ponte Vecchio Köprüsü’nden ilham alarak bir plan oluşturur. Tasarımda 78 küp ev bulunur ve her evin bir ağaca ve birleşimlerinin bir ormana benzeyeceği bir kompleks oluşturma fikri yatar. İlk 3 ev test evleri olarak 1975 yılında Helmond’da inşa edilmiş, 1977 yılında ise 18 tane daha eklenmiştir. Rotterdam kübik evleri ise maddi sıkıntılardan dolayı ancak 1982 yılında 38 bitişik ve 2 büyük küp ev olarak oluşturulabilmiştir.

Evler 3 kattan oluşur. Üçgen şeklindeki ilk katta oturma odası, ikinci katta yatak odası ve banyo bulunmaktadır. En üst kat yine üçgen şeklindedir ve 3 taraflı piramit şeklindeki tüm tavan camlardan oluşur. Günümüzde evlerden birisi tamamen döşenmiş şekilde müze olarak kullanılıyor. Ziyaret etmek için 1 numaralı tramvay, 32 ve 49 numaralı otobüs ile Station Blaak durağında ya da metro ile Rotterdam Blaak durağında inerek ulaşabilirsiniz. Haftanın her günü 11.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Giriş ücreti 2.50 Euro’dur.