Bangkok Gezilecek Yerler

Bangkok gezilecek yerleri keşfe çıktığınızda hiç görmediğiniz kadar Buda heykeli görebilirsiniz. Sokaklarda, caddelerde, meydanlarda bağdaş kurup oturan Buda heykelleri… New York’u andıran yüksek binalar, eğlence mekânları, Budist tapınakları, saraylar ve keşfetmenizi bekleyen bir çok yer. Gezip görmeye doyamayacağınız Uzak Doğu'nun uzak kültürü tekrar tekrar sizi çağıracaktır. Bu sıcak ve kalabalık şehir günümüz metropollerinden biri haline gelmişken kendi kültürünü farklı köşelerinde yaşatır. Gökdelenlerle dolu kalabalık bir caddede yürürken köşeyi döndüğünüzde karşınıza Tayland'ın geleneksel ahşap evleri çıkabilir. Hoşgörüsüyle de meşhur olan yerli halkın turistlere karşı yardımsever olduğunu fark edeceksiniz. Günün her saati hareketli olan Bangkok'u gezmek için birkaç gün ayırmak gerekir.

Bangkok Gezilecek Yerler

Bangkok'un tarihi kısmı Chao Phraya Nehri boyunca uzanır. 150 seneye yakın bir süre kraliyet ailesinin ikamet yeri olan Büyük Saray da nehir kıyısında bulunur. Sarayın hemen yanında bulunan Wat Phra Kaew ise Tayland'ın en kutsal tapınağıdır. Yatan Buda Heykeli'ne ev sahipliği yapan Wat Pho Tapınağı Tay masajının da doğduğu yer olarak kabul edilir. Wat Arun da şehrin en güzel tapınaklarından birisidir. Altın Budha Heykeli'ne ev sahipliği yapan yer ise Wat Traimit Tapınağı'dır. Tayland'da ipek endüstrisini canlandıran Amerikalı Jim Thompson'ın Evi de Bangkok'da bulunur. Bangkok'un sayılı dinlenme yerlerinden biri olan Lumpini Park soluklanmak için ideal bir noktadır. Dusit Sarayı da Tay ve Batı sanatlarının harmanlandığı bir saraydır. Ülkenin en büyük müzesi Bangkok Ulusal Müzesi birbirinden değerli objeleri barındırır. Geleneksel ahşap Tay evlerinden oluşan Suan Pakkad Saray Müzesi de görmeye değerdir. 

Listede adı geçen yerlerle ilgili bilgiler aşağıda mevcuttur. 
 

Wat Pho Tapınağı

Wat ProThai Masajının doğduğu yer olarak bilinmektedir. Burası Bangkok’un en ünlü Budist tapınaklarından birisidir. Wat Phra Kaew Tapınağı'na kıyasla daha az kalabalık olduğu için burada gezmek daha kolaydır. Tapınakta yer alan Buda heykeli pozisyonundan dolayı Yatan Buda (Reclining Buddha) adı ile anılmaktadır. Heykel 15 metre yüksekliğinde ve 43 metre uzunluğunda olup sağ kolu üzerine uzanmış bir şekilde Buda’yı tasvir etmektedir. Buda’nın ayaklarının altında ve koridordaki kâselerin üzerinde 108 adet sembol bulunmaktadır. Bu Buda’nın 108 hayırlı durumunu simgeler. Giriş ücreti 100 THB olan bu kuruma kâselerin içine para atarak yardım da edebilirsiniz.

Devamını Oku

Büyük Saray

Büyük Saray ışıl ışıl parıldayan altın başlıklarıyla Chao Phraya Nehri'nin sağ yakasında yükselmektedir. Saray, 1782'den 1925’e kadar kraliyet ailesini ağırlamıştır. 218.400 m²’lik bir alana yayılan kompleks birçok yapıdan meydana gelmektedir. Büyük Saray kültürel ve tarihi geçmişi ile kentin en önemli yapısıdır. Gerek yapı içerisindeki birçok heykel ve figür ile gerekse de mimarisi ile uzak doğu sanatının güzel bir örneği niteliğindedir. Wat Phra Kaew Tapınağı da bu kompleksin içinde yer almaktadır. Ziyaret esnasında belli bir kıyafet prosedürüne uyma zorunluluğu vardır.

Büyük Saray kompleksi içerisinde bulunan ana bina ve etrafındaki dört bina ziyaretçilere açıktır. Doğu'da bulunan Borombhiman Binası Kral IV. Rama'nın ikamet ettiği yer olmuştur. General San Chitpatima 1981 yılında darbe teşebbüsü sırasında bu binayı merkez üssü olarak kullanmıştır. Günümüzde ziyaretçiler demir parmaklıklar arasından binanın belli bir kısmını görebilmektedir. Batı'da Amarindra Binası konumlanmıştır ve bu bina hem adalet binası hem de taç giyme törenlerinin düzenlendiği bina olarak kullanılmıştır. Burada bulunan altın taht oldukça gösterişlidir. Dusit Binası da seremonilerin düzenlendiği bina olmuştur. Büyük Saray Binası ise İngiliz mimarisi, İtalyan Rönesans'ı ve geleneksel Tay mimarisinin karışımı olan oldukça gösterişli bir binadır.

Ayrıca Kral VI. Rama haremini sarayın iç kısmına taşımıştır ve kralların da tek eşli olması gerektiğine karar vermiştir. Ancak bu kısım ziyaretçilere açık değildir.

Wat Phra Kaew

Tayland'ın en kutsal tapınağı kabul edilen Wat Phra Kaew aynı zamanda Tayland'ın en görkemli ve etkileyici yapıları listesinin başlarında yer alır. Büyük Saray kompleksinin yanında yer alan tapınağın ismi Zümrüt Buda Tapınağı anlamına gelmektedir. Dünyaca ünlü Zümrüt Buda heykeline ev sahipliği yapmaktadır ve her yıl binlerce turist bu heykeli ve muhteşem tapınağı görmek için akın etmektedir. Tarihçiler, heykeli incelemek için yaklaşamamaktadır ve bu nedenle Zümrüt Buda heykelinin ne zaman yapıldığı net değildir. Bazıları 14. yüzyılda Tayland'da yapıldığını iddia etse de Hindistan'da veya Sri Lanka'da yapıldığını iddia edenler de vardır. Kral Taksin, Ayutthaya Krallığı'nı yıkıp Thonburi'yi başkent olarak kurduğunda heykeli de kısa süreliğine Wat Arun'un yakınlarında bir mezara yerleştirmiştir. Daha sonra da heykel Wat Phra Kaew'e taşınmıştır.

Kral I. Rama tahta çıktığında başkenti nehrin karşı tarafına taşımaya karar vermiştir ve böylece şehri daha iyi korumayı hedeflemiştir. Kralın sarayını inşa ettirmek için seçtiği alan ise Çinlilerin yoğunlukla yaşadığı bir alandır. Sarayın yapılabilmesi için Çinliler bugünkü Çin Mahallesi'ne taşınmıştır. Wat Phra Kaew de saray kompleksinin içerisinde inşa edilmiştir. Zümrüt Buda heykelinin de krallığı koruyan kutsal bir heykel olduğuna inanılmaktadır ve bu nedenle saray çevresinde böyle büyük bir tapınak inşa edilerek heykel buraya taşınmıştır.

Wat Arun

17. yüzyıl yapısı olan Wat Arun diğer adı ile Temple of Dawn, şehrin simgelerinden birdir. Bir piramiti andıran görüntüsü ile dikkat çekmektedir. Uzak Doğu sanatını en güzel şekilde yansıtan tapınakta; Çin seramiklerini, yerel figürleri ve süslemeleri en ince ayrıntısına kadar inceleyebilirsiniz. Tapınak 17. yüzyıla ait olsa da kuleleri 19. yüzyıl Kral II. Rama döneminde inşa edilmiştir. Chao Phraya Nehri'nin kıyısında yükselen tapınak harika bir görüntüye sahiptir. Dış cephesindeki mozikler Çin porseleninden yapılmıştır.

Ayutthaya Krallığı döneminde Wat Arun'un bulunduğu yerde bir tapınak bulunmaktaydı. Ayutthaya'nın yıkılıp Kral Taksin'in tapınağın yanındaki Thonburi şehrini başkent olarak ilan etmesiyle burada yeni bir tapınak inşaatı başlamıştır. Ortadaki 82 metrelik büyük kuleye prang denilmektedir ve yapı bu kule çevresinde şekillenmiştir. Prang'ın yanındaki salonda Kral II. Rama'nın bizzat kendisinin çizdiği buda resmi bulunmaktadır.

Jim Thompson Evi

"Tayland'ın Efsanevi Amerikalısı" olarak anılan Jim Thompson'ın evi Bangkok kültürünü yansıtan en güzel evlerden birisidir. 2. Dünya Savaşı'nda CIA için çalışan Jim Thompson'ın yolu bir şekilde Tayland'a düşer ve ömrünün 25 senesini burada geçirir. Jim Thompson, Tay İpek Şirketi'ni kurar ve Tayland'da ipek endüstrisinin gelişmesine büyük katkı sağlar. İpek endüstrisinin gelişmesindeki başarısı Asya'da çok anlatılan hikayelerden birisi olur ve pek çok yerden ödül alır. Burası aslında altı evden oluşan bir komplekstir. 1959'de yapımı tamamlanmıştır ve Tay mimarisine uygun olarak yapılmıştır. Evin inşaatında Tayland'ın farklı bölgelerinde bulunan evlerden getirilen malzemeler bir araya getirilmiştir. Ev kompleksinin en ilginç özelliklerinden birisi de, her evin dış cephesinin hemen yanındaki evin iç cephesine bakması şeklinde dizayn edilmiş olmasıdır. Ayrıca Jim Thompson'ın kişisel eşyaları ve Asya sanatı koleksiyonu da sergilenmektedir.

Wat Traimit

Wat Traimi Tapınağı, göz kamaştıran bir görünüme sahip olsa da tapınağın bu kadar popüler olmasını sağlan Altın Buda Heykeli'dir. 3 metre yüksekliğinde, 5.5 ton ağırlında saf altından yapılmış bu muhteşem heykelin değerinin 250 milyon dolardan fazla olduğu tahmin edilmektedir. Buda bu heykelinde sağ eliyle toprağa dokunup aydınlanmasını anlatan ve Bhumisparsha Mudra ismiyle anılan pozuyla tasvir edilmiştir. Heykelin ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemekle beraber 13.-14. yüzyıl sanatını yansıttığı için bu döneme ait olduğu düşünülmektedir. Heykelin kafasının yumurta şeklinde olması bu dönemde hüküm sürmüş Sukhothai Hanedanı'nın sanat tarzında olduğunu gösterir. Ayrıca heykel kireçle sıvanarak ilgi çekip çalınmaması istenmiştir. Heykel bu sayede Ayutthaya Krallığı yıkıldığında çalınmamıştır. Ancak değersiz bir görünüm kazandırılan heykel neredeyse 200 yıl boyunca pek kıymet görmemiştir ve tapınaktan tapınağa taşınmıştır. Heykel çok büyük olduğu için de Wat Traimit'de uygun bir yere yerleştirilememiştir. Tapınağa yeni bir bina eklenmesiyle 1954'de heykel de buraya taşınmıştır. Taşıma esnasında heykel yere düşmüştür ve üzerindeki sıva kırılmıştır. Böylece heykelin aslında tamamen altından yapılığı anlaşılmıştır.

Lumpini Parkı

Lumpini Parkı, Bangkok’ta kentin gürültüsünden ve stresinden uzaklaşmanın en iyi yoludur. Şehir merkezinde Central Park’ın küçük bir kardeşi, içerisinde teknelerin yüzdüğü şirin bir göl bulunmaktadır. Kitabınızı alıp çimlere uzanmak hiç bu kadar keyif verici olmasa gerek. Lumpini Parkı ailecek keyifli zaman geçirebileceğiniz ferah bir ortam sunmaktadır. Bangkok'un sayılı yeşil alanlarından olan parkta sigara içmek ve köpek gezdirmek yasaktır. Park ismini de Buda'nın Nepal'deki doğum yerinden almaktadır. Parkın bulunduğu alanda daha önceden bir müze bulunmaktaydı ancak Kral VI. Rama 1920'lerde bu alanı parka çevirerek şehrin ilk parkını oluşturmuştur. Parkı ziyaret etmek için en güzel vakit sabah erken saatlerdir. Bu saatler Bangkok'ta havanın en ferah olduğu saatlerdir ve parkta t'ai chi yapan Bangkokluları izlemek çok keyiflidir.

Dusit Sarayı

Orijinal adı Wang Suan Dusit olan saray üç Tayland kralının ikamet ettiği saraylardan birisi olmuştur. Günümüzde ise müze olarak hizmet vermektedir. 1897-1901 yılları arasında Kral V. Rama döneminde yaptırılmıştır. Kral V. Rama, 1897'de ilk Avrupa turuna çıktığında Avrupa mimarisinden çok etkilenmiştir ve kendi ülkesinde de bu mimariyle Tay mimarisinin harmanlandığı bir saray yaptırmaya karar vermiştir. 1904'te Kral V. Rama için özel olarak inşa edilen Abhisek Dusit Taht Odası döneminin mimarisini yansıtan tipik bir örnektir. Victoria mimarisi, Fas mimarisi ve Tay mimarisinin etkileri görülür. Th U Thong Nai girişinde de kraliyete ait olan üç tane albino filin konulduğu kafesler bulunmaktadır. Ayrıca bu saray kraliyete ait olduğu için uzun kollu tişörtler ve pantolon/uzun etek giymek gerektiğini hatırlatmak gerekir.

Bangkok Ulusal Müzesi

Bangkok Ulusal Müzesi, Güneydoğu Asya'nın en büyük müzesi olarak kabul edilmektedir. Tay sanatının ve tarihinin en güzel örnekleri bu müzede sergilenmektedir. Müze binasının çoğu Kral I. Rama'nın sarayı olarak 1782 yılında inşa ettirilmiştir. Kral V. Rama ise binayı 1874 yılında müzeye çevirmiştir. Tay Tarihi Galerisi ise müzenin en başarılı kısımlarından birisidir. Burada ülkenin en iyi Buda çizimlerinden bazıları, Kral Taksin'in tahtı, Tay yazısının en eski örneklerinden birisi olan Kral Ramkamhaeng'in taş sütunu gibi eserler sergilenir. Dekoratif Sanatlar ve Etnolojik Koleksiyonu'nda da altın hazineler, oyuncak bebekler, Çin silahları gibi oldukça ilgi çekici eserler mevcuttur. Arkeoloji ve Sanat Tarihi Koleksiyonu ise Tarih Öncesi Galerisi ve Sanat Tarihi Galerisi olmak üzere iki kısma ayrılmıştır.

Suan Pakkad Saray Müzesi

Gökdelenlerin arasında yavaş yavaş kaybolan Tay kültürünün can bulduğu bu saray kompleksi görülmesi gereken yerlerden birisidir. 1959 yılında hayatını kaybeden Prens Chumbhotbongs Paribatra ve eşine ait olan bu kompleks tropikal bir bahçeden ve sekiz geleneksel ahşap Tay evinden oluşuyor. Evleri çevreleyen göletler de buraya tam bir Uzak Doğu havası katıyor. Prens ve prenses burayı bir süre kullandıktan sonra 1952 yılında müzeye çevirmiştir. Müzede sergilenen eserler arasında UNESCO Dünya Mirasları Listesi'nde yer alan Ban Chiang kentinden getirilen 4,000 yıllık çömlek gibi objeler de bulunmaktadır. Bu eserler Antik Mısır ve Stonehedge eserlerinin Asya kültürüne denk gelen eserleridir. Tarihi Buda'lar, Khmer stili ve Budist eserler de yine müzede sergilenen parçalar arasındadır.

Lokasyon Sayfasında Detayı Göster
Kapalı