Uzakdoğu’nun yıldızı olan Bangkok’un Thai dilindeki anlamı "Melekler Şehri". Bu manayı sonuna kadar hak eden kente ilk ulaştığınızda biraz hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz.
Bunun sebebi trafik ve havadaki ağır koku. Ama panik yapmayın! Bangkok ile tanıştıkça, kentin sunduklarıyla merhabalaştıkça ne kokuyu ne de trafiği umursamayacaksınız.
Öncelikle oteli seçeceğiniz yer çok önemli. Hem merkezi olmalı hem de konforlu. Siam Square bölgesi bu iki koşulu da size sağlayacak alternatifler ile dolu. Bangkok’taki 5 yıldızlı otel fiyatların Türkiye’deki 5 yıldızlı otel fiyatlarına göre çok daha makul olduğu bir gerçek.
Bangkok'ta Nereleri Gezmeli?
SIAM SQUARE
İstanbul’da Taksim ne ise Bangkok’ta da Siam Square o. Alışveriş, yeme-içme için en ideal nokta. Özellikle Siam Center Alışveriş Merkezinin en üst katındaki restoranlar tercih edilebilir. Fiyatları makul ve seçenek çok. Tayland’da geleneksel yemekleri tatmak isterseniz sokak tezgahları da diğer bir alternatif. Dev alışveriş merkezleri önlerinde kurulmuş olan sokak tezgahları kent içindeki tezatlıkların da en önemli göstergesi aynı zamanda.
Başka tezatlıklar mı? O kadar çok ki…
Göğü delercesine yükselen gökdelenlerin yanı başındaki tenekeden yapılmış olan barakalar, trafikte sıkışmış lüks arabaların yanı başındaki kafeslerde canlı hayvan taşıyan motosikletler, gökdelenlerin ve plazaların hakim olduğu şehri birbirine bağlayan açıkta sarkan kablolar, uzay trenini andıran toplu taşımaya eşlik eden sağı solu dökülmüş tuktuklar… İşte size Bangkok’tan manzaralar…
YÜZEN ÇARŞI – FLOATING MARKET
Sabah saat 6’da başlayıp 10’a kadar devam ediyor. Saat 10 gibi kapanıyor. Bu nedenle erken saatlerde gitmek gerek. Floating markete sürat teknesi ile ulaşılabiliyor bu yolculuk sırasında nehrin üzerine kurulmuş olan mahalleler oldukça etkileyici. Ahşap bacaklar üzerindeki sundurmalar, sundurmalar üzerinde yatak niyetine kullanılan hamaklar, nehirde kendini yıkananlar ve meyve sebzesini yıkayanlar bir arada. Güzel fotoğraf kareleri sizi bekliyor…
Floating Markette pek çok insan kendi teknelerinde meyve, balık ve kendi pişirdikleri yemekleri satıyorlar. En çok satılanlar arasında da Hindistan cevizi ve karışık meyve paketleri var.
Burası hediyelik eşya almak için ideal noktalardan. Fotoğraf çekmek için ise oldukça renkli kareler sunan bir bölge.
BÜYÜK SARAY - GRAND PALACE
Bangkok’taki en etkileyici yerlerden biri olan Grand Palace 150 seneyi aşkın bir süredir kraliyete hizmet eder. Büyük saray denilen kompleks 218.400 metrekarelik alanı içinde 100 civarında farklı bina barındırır. Dış alan, orta alan ve iç alan olmak üzere üç bölümden oluşan Grand Palace’ın iç alanı ziyarete kapalıdır. Kraliyet ailesi halen taç giyme törenleri, kraliyet cenazelerini ve düğünlerini burada gerçekleştirmektedir.
Bangkok’ta ve Tayland’da hâlen gücün ve dinin simgesi durumundadır. Kraliyetin gücü ise tapınağın her yerindeki semboller ile kendini net olarak hissettirmektedir.
Kral 1. Rama döneminde başkent Bangkok’a taşınmaya karar verildiğinde 1782 senesine inşasına başlanan saray zaman içerisinde yeni yapıların eklenmesi ile büyütülmüştür.
Grand Palace sabah 08:30 – 16:00 arası açıktır. Girişte dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise sarayın kapalı olduğunu söyleyip sizi alışveriş yapmaya yönlendirmeye çalışan fırsatçılardır.
ZÜMRÜT BUDA TAPINAĞI – WAT PHRA KAEW
Yüzde 95’i Budist olan ülkede, sadece Bangkok’ta bile 400’ün üzerinde tapınak bulunmaktadır. Bazıları yapısal olarak çok büyük bazıları küçüktür. Wat Phra Kaew yapısal olarak küçük bir tapınak olsa da Bangkok’taki en önemli tapınaktır.
Tay sanatının inceliklerine sahip olan bu tapınağı değerli kılan en önemli unsur ise Budizmin en önemli sembolü olan Zümrüt Buda heykelini (Emerald Buddha) içinde barındırmasıdır. Heykelin yüksekliği 66 santimetredir.
Üç girişi olan tapınağın ana girişi ise ziyaretçilere açık değildir. Çünkü bu girişten sadece kral ve kraliçe geçebilmektedir.
Tapınağı çevreleyen duvarlarda Ramakian efsanesini anlatan resimler oldukça ilgi çekicidir. Tapınaktaki heykellerin bir kısmı bu efsanenin kahramanlarıdır.
Sabah 08:30 – 16:00 arası açıktır.
YATAN BUDA HEYKELİ – WAT PHO
Bangkok’un en eski ve en büyük tapınağı olan Wat Pho, 16. yüzyılın başlarında inşa edilmiştir. Ancak Bangkok 1781 senesinde başkent olunca yeniden renove edilmiştir. Tayland’da yaygın eğitim de yapılan bir tapınaktır. Eğitim verilen konular arasında Thai tıp öğretisinden thai masajına kadar çeşitli konular yer alır. Hatta bazı kaynaklar bu tapınak için Tayland’in ilk üniversitesi yakıştırmasını yapar.
Tapınağın en önemli özelliği 46 metre uzunluğa ve 15 metre yüksekliğe sahip olan Yatan Buda heykeline ev sahipliği yapmasıdır. Heykelin sadece ayakları bile 3 metre yüksekliğe ve 5 metre genişliğe sahiptir. Tapınağın yapımı bittikten sonra 1800 senesinde tapınağın ortasına yerleştirilmiş olan bu heykel ile Buda’nın Nirvana’ya ulaşması betimlenmiştir.
Sabah 08:00 – 17:00 arası açıktır.
ALTIN BUDA HEYKELİ – WAT TRAMIT
3 metre yüksekliği ve 5,5 ton ağırlığı ile dünyanın en büyük saf altından Buda Heykeline ev sahipliği yapan bu tapınak, Bangkok’ta en fazla ziyaret edilen noktalar arasında yer alır.
Bu heykel ilk olarak 13.yy’da yapılmış. Ancak ülkede yönetim zayıfladığı dönemde olası hırsızlıklara karşın heykelin üzeri alçı ile kaplanmış. Zaman içinde alçının altında gerçek altından Buda Heykeli olduğu unutulmuş. 1955 senesinde heykel Wat Tramit’e taşınırken bir hata sonucu yere düşmüş ve üzerindeki alçı çatlamış. Böylelikle hem unutulan saf altından Buda ortaya çıkmış, hem de Bangkok yeniden önemli bir değerine kavuşmuş.
Çin Mahallesi’nde yer alan tapınak sabah 08:00 – 17:00 arası açıktır.
ŞAFAK TAPINAĞI – WAT ARUN: Adını Hindu Şafak Tanrısı Arun’dan alan Tapınak, Büyük Sarayın karşı kıyısında yükselir. En göz alıcı noktası 82 metre yükseklikteki “praang” adı verilen kulesidir. Çin porseleni ve seramiği ile süslenmiş olan kulenin ilginç bir de hikayesi var.
Tarihte ticaret yapmak için Çin’den, Bangkok’a gelen gemiler, gelirken suda ağırlık yapması için kırılmış porselenler ile doldurulurmuş. Bangkok’ta bu porselenler boşaltılır ve gamelere alacakları yüklenerek geri dönerlermiş. Bu nedenle bırakılan bu porselen parçaları da Şafak Tapınağı’nın süslemelerinde kullanılmış.
Ana kuleye eşlik eden diğer 4 küçük kule ise 4 farklı rüzgarı temsil etmektedir. Bu kulelerin tepesinde ise rüzgâr tanrısı Pai’nin heykelleri yer alır.
Sabah 08:00 – 18:00 arası açıktır.
GÜNEYDOĞU ASYA’NIN EN BÜYÜK MÜZESİ
Bangkok Ulusal Müzesi, sadece Tayland’a özgü değil, komşu ülkelere ait kültürel mirasların da kronolojik olarak sergilendiği bir müze. Müzede mutlaka görülmesi gerekenler arasında Kral Ramakamhaeng’in taş sütunu ve Kral Taksin’in tacı yer alır. Kral Ramakamhaeng’in taş sütunu Tay dilinin de en eski kayıtıdır.
Müzedeki 5. Rama bölümü ve ülkenin en iyi korunmuş Buda heykellerinden Phutta Sihing’in yer aldığı Phutthaisawan Şapeli ilgi çekicidir.
Müzenin kendi aslında 1782 senesinde saray olarak inşa edilmiş ancak 1884 senesinde müzeye dönüştürülmüştür.
Wat Pho ve Thai Masajının İncelikleri
Bangkok’ta yer alan Budist tapınağı Wat Pho,Reclining Buddha (Yatan Buddha) olarak da adlandırılmaktadır. Tapınağın, geleneksel Thai masajının doğduğu yer olduğu bilinmektedir.
Şehirde en çok ziyaret edilen turistik noktalardan biri olan tapınaktaki anıt, 15 metre yüksekliğinde 43 metre uzunluğundadır. Üzerinde Tayland'ı temsil eden 7 katmanlı şemsiyenin yer aldığı anıtta 108 adet uğurlu sembol bulunmaktadır.
Tam ismi Wat Phra Chettuphon Wimon Mangkhlaram Ratchaworamahawihan olan tapınak, Yatan Buddha anıtıyla her yıl milyonlarca turisti kendisine çekmektedir. Sağ kolu üzerine uzanmış anıt, tapınağın en dikkat çeken bölümüdür.
Ayakları 3 metre yüksekliğinde olan anıtın koridorunda 108 adet bronz kâse yer almaktadır.
Bu kâselere para atmanın şans getirdiğine inanılmaktadır. Burada kâselere atılan paralar daha sonra buradaki görevliler tarafından toplanıyor ve toplanan paralar tapınak yararına kullanılıyor.
Tapınağın iki girişi bulunmaktadır; biri Th Chetuphon’da diğeri ise Th Thai Wang’ta yer almaktadır. Th Chetuphon’daki giriş kısmen daha sakindir.
Tapınağa gidildiğinde ibadet edenlere saygı duymaya ve sessiz olmaya dikkat edilmelidir.
Thai masajı yaptırmak istiyorsanız en uygun yerlerden biri olan tapınakta, masaj kurslarına kayıt olma imkânı da bulabilirsiniz. Tapınak, masajın öğretildiği önemli okullardan biri olarak görülüyor. Hatta zamanında okuma yazma kısıtlı olduğu için Thai masajının yapılış biçimi buradaki duvar resimleri ve bahçede heykeller vasıtasıyla kuşaktan kuşağa aktarılmış.
Aynı zamanda Tayland’da birçok farklı merkezde ülkemize göre oldukça uygun fiyatlara Thai masajı yaptırabilmeniz de mümkün.
Tayland’ın geleneksel şifa sanatlarından biri olan Thai masajı 2500 senedir uygulanmaktadır. Temel yapısını Hint Yoga ve Çin geleneksel tıbbının oluşturduğu masajın dikkat çekici noktaları germe ve bası hareketleridir. Yarı sert bir zeminde giyinik olarak uygulanan masajın süresi 1 saat ile 4 saat arasında değişmektedir.
Bangkok’ta dolaşırken her köşe başında bir masaj salonuna rastlayabilir ve günün yorgunluğunu masaj yaptırarak üzerinizden atabilirsiniz. Masaj severlerin kaçırmaması gereken bir deneyimdir.
Dinlendirici özelliğiyle öne çıkan Thai masajı; enerji akımını hareketlendirmek, gerginliği gidermek için birebir. Tayland tıbbının en eski iyileştirme sanatlarından biri olarak kabul edilen bu masaj türü, sakatlanmalara karşı direnç de oluşturmaktaymış. İnsan anatomisi hakkında eğitim verilen kişiler tarafından yapılan masajın, eklem esnekliği sağlayıp aynı zamanda hem zihne hem de vücuda bir dinginlik sağladığı belirtiliyor.
Yavaş hareketlerle belirli bir ritimde yapılan masaj; çakraları açarak bedeni sarıp, vücutta akarak elektromanyetik alanları basınç yoluyla tedavi etmeyi içeriyormuş. Kuzey usulünün, güney usulüne göre daha yumuşak hareketler içerdiği bilinen masaj; birçok germe, çekme, esnetme hareketiyle yapılıyor.
Masaj süresi 1-2 saat aralığında ya da isteğe bağlı olarak daha uzun süre de devam ettiriliyor.Thai masajıuygulatırken giysilerinizi çıkarmanız gerekmiyor. Ancak hareketlerin rahat uygulanabilmesi için üzerinizde rahat kıyafetler olmalı. Eğer üzerinizdeki kıyafetler buna uygun değilse size hemen orada kıyafet temin ediyorlar.
Thai masajını ilk defa yaptıracaklara küçük bir uyarı; bu masaj öyle masaj yağlarının kullanıldığı tütsü kokuları arasında hoş ve loş bir ortamda yapılmıyor. Oldukça sert hareketleri olan masaj sonrası önce kendinizi dayak yemiş gibi hissetseniz ama kısa süre sonra vücudunuzdaki rahatlamayı fark ediyorsunuz.
Tayland’a giderseniz bu masajı deneyimlemeden dönmemelisiniz.
Bangkok ve Çevresinden İlgi Çekici Alternatifler
Yirmi dört saat yaşayan Bangkok, merkezi ile olduğu kadar çevresi ile de çok çeşitli alternatifler sunmaktadır.
Dünyanın ikinci en büyük yılan çiftliği olan SNAKE FARM, mutlaka uğranması gereken bir destinasyondur. Burada farklı çeşitteki yılanların beslenmelerini ve görevlilerin yılanlar ile yaptıkları şovları izlemek oldukça keyiflidir.
Eğer dilerseniz yılanları boynunuza dolamak serbest…
Bir diğer çiftlik ise TİMSAH ÇİFTLİĞİ. Bu çiftlikte timsahlar ile bakıcılarının yaptıkları şovlar insanı dehşete düşürür niteliktedir.
ROSE GARDEN, hem geleneksel Tayland gösterilerini izleyebileceğiniz hem de Fillerin şovunu izleyebileceğiniz bir noktadır. Burada filleri besleyebilir, fil safarisine çıkabilirsiniz.
Bangkok sokaklarında tropik hayvanlar ile bekleyen çok sayıda kişi görebilirsiniz. Cüzi bir ücret karşılığında bu hayvanlar ile resim çektirmek de mümkün.
Eğer yeterli vaktiniz varsa, filmlere de konu olmuş olan ve 2. Dünya Savaşı sırasında yapılan Kwai Köprüsü’ne günü birlik turlar ile gidebilirsiniz.
Günübirlik turları satın alabileceğiniz en önemli merkezlerden biri Khao San Caddesidir. Bu cadde üzerinde sayısız turizm acentesi bulunur. Aynı zamanda bu cadde backpackerlar’ın konaklamayı tercih ettikleri bölgeler arasında yer alır. Hediyelik eşya almak için yine bu cadde ya da Silom bölgesinde kurulan gece pazarlarını tercih edebilirsiniz. China Town çok sayıda taklit ürün bulabileceğiniz bir bölge olsa da kap kaç olaylarının da en çok yaşandığı noktalar arasında gösterilmektedir. Bu nedenle hem gece pazarlarında hem de China Town bölgesinde yanınızdaki eşyalara iki kat daha fazla sahip çıkmalısınız.
Gece hayatı da hareketli olan kentte bir çok bar ve kulüp sabahın erken saatlerine kadar açıktır. Günlük olarak hangi mekanda ne gibi bir etkinlik olduğunu şehir gazetesinden takip edebilirsiniz.
Khao San Yolu ve Kraliyet Kenti Sokağı (Royal City Avenue), gece hayatının kalbinin attığı bölgelerdir.
Gece yapabileceğiniz diğer aktivite ise gece pazarına gitmektir. Burada bir çok markanın orijinaline yakın taklitleri uygun fiyatlar ile satılmaktadır.
Sokaklarda en sık rastlayacağınız şeylerden biri taze meyve tezgahları.
Bangkok'ta deniz mahsulleri büyük yer tutuyor. Fisherman's Sea Food Restoran ve Sukhumvit Seafood Restorana mutlaka uğramalısınız. Buralarda aynı bir markete gelmiş gibi önce hangi deniz ürününü hangi sebzeyi istiyorsanız seçiyorsunuz ve nasıl pişirilmesini istediğinizi garsona tarif ediyorsunuz. Sizin isteğinize göre yemeğiniz pişirilip servis ediliyor.
Tum-Nak-Thai, Guinness Rekorlar Kitabına girmiş dünyanın en büyük açık hava restoranıdır. Bu restoranda açık büfe yemek yiyip aynı zamanda da Thai geleneksel dans gösterisini izleyebilirsiniz.
Önemli Bangkok Festivalleri
Bangkok, yıl boyunca kutlamalar ve festivaller ile meşgul bir kenttir. Tayland’ın tüm önemli festivalleri Bangkok’ta kutlanmaktadır.
Nisan ortasında kutlanan Bangkok Songkran Festivali, bunlar arasında en hareketli olanıdır. Bir hafta süren festival süresince herkes birbirine su atarak ıslatır. Neredeyse herkes ellerinde su tabancaları ile dolaşır. Bu bir hafta süresince her yerde müzik ve parti yapılmaktadır. Kentin kaçırılmayacak dönemlerindendir.
Aralık başı da Bangkoklular için çok önemlidir. 2 Aralık tarihinde yani Kral'ın doğum gününden 3 gün önce Trooping of the Colours Festivali düzenlenir. Bu festival aslında 2.000 askerin katılımı ile gerçekleştirilen bir geçit törenidir. Tayland televizyonlarından canlı olarak yayınlanır. 5 aralık tarihinde ise Kral'ın Doğum Günü Kutlamaları başlar. Kentin her yerindeki binalar süslenir ve Büyük Saray'ın bulunduğu alan Kral için aydınlatılır.
Genellikle kasım ayında (Ay takvimine göre 12. ayın dolunay zamanı) kutlanan Loi Krathong Işık Festivali'nde tüm Tayland halkı en güzel kıyafetlerini giyer ve akşam saatlerinde nehir ya da göl kıyılarına giderler. Burada muz yaprağı içerisine hazırladıkları mumları ve tütsüleri yakarak, dilek tutarlar. Mumları nehir ya da göle bırakırlar. Gece saatlerinde her yer ışıl ışıl olur.
Bir diğer önemli festival ise Royal Ploughing Ceremony olarak adlandırılır. Mayıs ayında gerçekleştirilen bu festival ile ana besinlerini oluşturan pirinç ekiminin başlangıcını kutlarlar.