Aksaray’da Gezilecek Yerler

Tarihi boyunca Orta Anadolu Bölgesinde, tarihi İpek Yolu’nun en önemli merkezlerinden biri olan Aksaray, bugün de Anadolu’nun tam kalbinde, doğu-batı ve kuzey-güney yönleri arasında uzanan ana bağlantı yollarının kavşağında yer almaktadır. Başta Ihlara Vadisi olmak üzere, kiliseleri, yer altı şehirleri, camileri ve antik kentleriyle, gezilecek çok sayıda alternatif sunmaktadır.

Aksaray Gezilecek Yerler:

Aksaray'da birbirinden güzel gezilecek yerler arasında muhteşem doğal güzelliği ile Ihlara Vadisi, Selçuklu mimarisinin mirası Eğri Minare, bölgenin tarihi zenginliklerini yansıtan Acemhöyük, Sümbüllü Kilise, Güzelyurt Evleri, Aksaray Zinciriye Medresesi, Aksaray Müzesi ve Nora Antik Kenti bulunur. Adını andığımız bu yerler hakkında bilgileri yazımızın devamında bulabilirsiniz. 

Ihlara Vadisi

Aksaray, Ihlara kasabasında ve Hasan Dağı'nın kuzeydoğusunda yer almaktadır. Eski adı “Peristremma” olan 14 kilometre uzunluğundaki Ihlara Vadisi'ni Melendiz Çayı baştan sona kat ederek, 100 - 200 metre derinlikte bir kanyon oluşturur. Önce kuzeybatıdaki Selimiye kasabasına, daha sonra ise Yaprakhisar ve Belisırma köylerinin Ziga Kaplıcası'nın bulunduğu geniş vadiye ve son olarak Tuz Gölü'ne yönelir. Ihlara Vadisi bir yerleşim yeri olmaktan çok bir dini merkez olarak ön plana çıkmıştır. Vadide tasvirleri ve mimarisiyle dönemin din anlayışını canlandıran, çok sayıda kilise mevcuttur. Freskli ya da fresksiz, tek ve çift nefli, kapalı - açık, Yunan haçı şeklinde inşa edilmiş ve şapel biçiminde kayaya oyulmuş birçok kilise, vadinin dik yamaçlarında sağlı sollu sıralanmışlardır. Vadideki kiliselerde "Hz. İsa'nın Doğumu", "Müjde", "Ziyaret", "Mısır'a Kaçış", "Son Yemek" gibi konuların işlendiği freskler bulunmaktadır. Vadinin, doğal yapısı inziva ve ibadet yeri olarak çok uygundur. Ayrıca savaş döneminde gizlenme, korunma bölgesi olmuştur. 9. yüzyıldan itibaren keşişler ve rahipler tarafından da iki amaçlı kullanılmıştır. Bugün gezilip görülecek durumda 14 kilise bulunmaktadır. Bunlardan 10 tanesi canlılığı ve renk uyumuyla turistler tarafından büyük ilgi görmektedir.

Eğri Minare

Aksaray’ın merkezindeki Eğri Minare’nin 1221 - 1236 yılları arasında yapıldığı tahmin edilmektedir. Silindir gövdeli bir yapıdır. Adını eğri duran minaresinden alan yapı, kırmızı tuğladan inşa edildiği için “Kızıl Minare” olarak da adlandırılmaktadır. Gövde ince bir silmeyle iki bölüme ayrılmış, altı zikzak, üstü yeşil mavi çinilerle bezenmiştir. 13. yüzyılda Alaaddin Keykubat’ın babası Sultan 1. Keyhüsrev tarafından yaptırılmıştır. Minarenin yanındaki cami sonradan yapılmıştır. İtalya’da bulunan dünyaca ünlü Pisa Kulesi’ne benzerliği ile görenleri şaşırtmaktadır. Minareyi yapan mimarın yerçekimi kanununa karşı gelerek kaygan bir zemin olan ırmak kenarına minareyi nehrin aksi istikametinde eğri yapması, tamamen bir mimarlık eseridir. Yaklaşık 800 yıldan beri varlığını koruyan Eğri Minare, Selçuklu mimarisinin günümüze ulaşan çarpıcı bir örneğidir.

Acemhöyük


 

Yeşilova köyünde bulunan bölge, il merkezine 18 kilometre uzaklıktadır. İlk yerleşim Erken Tunç Çağı’nda görülmektedir. Acemhöyük’te yapılan arkeolojik kazılarda damgalar, boncuklar, altın süs eşyaları, çanaklar, çömlekler, fildişi yapıtlar, heykelcikler ve evler bulunmuştur. Acemhöyük, 4 bin yıl önce en gözde maden üretim merkeziydi. Acemhöyük, eski Akad ve Hitit yazıtlarında adı geçen ünlü Asur kenti Puruşhattum'dur. Yeşilova Beldesindeki Acemhöyük, Aksaray'ın kazı çalışması yapılan ilk ören yeridir. Anadolu'nun en büyük höyüklerinden Acemhöyük'te Sarıkaya Sarayı, Hatipler Sarayı, evler, damga ve silindir mühürler, çeşitli bezeme ve biçimlerde çanak çömlek, kumaş izleri ve boncuklar, altın süs eşyası, fildişi yapıtlar ve oyun tahtası gibi buluntular ortaya çıkarılmıştır.

Sümbüllü Kilise

Sümbüllü Kilise’nin aslında bir manastıra ait olduğu düşünülmektedir. Hakkında fazla bilgi bulunmamakla birlikte 11 - 12. yüzyıllar arasında yapıldığı tahmin edilmektedir. Kilisenin en önemli detayları freskolarıdır. İncil’deki sahneler, Mikail ve Cebrail arasında Meryem, Meryem’in ölümü ve Aziz tasvirleri, bugüne kadar sağlam bir şekilde kadar gelebilmiştir. Sümbüllü Kilise, Aksaray şehir merkezine 35 kilometre uzaklıktadır. Şehir merkezinden Ihlara kasabasına her saat toplu taşıma araçları ile ulaşmak mümkündür. İçerisindeki freskolar 10. - 12. yüzyıllar arasına tarihlenmektedir. Manastır mekânları iki kat halinde kaya kütlesine oyulmuştur. Altta kilise, üstte ise bir merdivenle ulaşılan cepheye paralel beşik tonozlu bir mekân mevcuttur. Yapı, tek nefli ve dikdörtgen planlı tasarlanmıştır.

Güzelyurt Evleri

Güzelyurt evlerinde ilk olarak Rumlar yaşamıştır. Kurtuluş Savaşı sonrası mübadelede Rumlar Yunanistan’a göç edince, Yunanistan’daki Türkler de Güzelyurt’a gelip bu evlere yerleşmişlerdir. Mimari özellikleri ve sağlamlıklarıyla hala görülmeye değer nitelikte evler, Aksaray şehir merkezine 28 kilometre uzaklıktadır. Bölgedeki her evin yapım tarihi kapılarında yazmaktadır. Güzelyurt'taki tarihi kemerli taş binalar ile kayadan oyma mekânlar birleştirilerek restorasyonunun ardından butik otellere dönüştürülmektedir. Bölgenin en önemli turistik noktalarından biri olan Güzelyurt'ta bu butik otellerde yatak kapasitesi 250'yi aşmaktadır. Güzelyurt evleri yarı kayaya oymadır. İşlemeli ön cepheleri bu Rum evleri, Kapadokya mimarisinin en güzel örneklerini oluşturur.

Aksaray Zinciriye Medresesi

15. yüzyılda Karamanoğulları İbrahim Bey tarafından inşa edilen medrese, görkemli bir mimariye sahiptir. Tek katlı, dört eyvanlı planı, revaklı avlusu, Çin mozaik bezemeli ana eyvanıyla, açık avlulu medreselere örnektir. Ana eyvanın yanlarında kubbeli odalar vardır. Kesme taş ve tuğla kullanılarak inşa edilen Medrese, dönem dönem restorasyon geçirmiş ve sağlamlığı günümüze kadar korunmuştur. Zinciriye Medresesi’nin eyvanlarının üzerinde, Selçuklu üslubu bitkisel motifler görülmektedir. Aksaray Zinciriye Medresesi, 20. yüzyılın başlarına kadar medrese işlevini sürdürmüştür.

Aksaray Müzesi

Karamanoğulları döneminde yapılmış olan Zinciriye Medresesi’nin içinde bulunan Aksaray Müzesi, 1985 yılında Müze Müdürlüğü'ne bağlanmıştır. O dönemlerden bugüne kadar müze görevini devam ettiren Aksaray Müzesi’nde Neolitik Çağ, Kalkolitik Çağ, Frig Çağı, Klasik, Roma, Helenistik ve Bizans çağlarına ait eserler yer almaktadır. 10.200 metrekarelik açık alan, 2.400 metrekarelik kapalı alana sahip olan Aksaray Müzesi binası Anadolu Selçuklu kümbetlerinden ve Aksaray ilinde bulunan peribacalarından esinlenerek mimari hatları eklektik sanata uygun planlanmış olup üç katlıdır. Müzede satın alma, bağış ve Aksaray sınırları içerisinde yapılan arkeolojik kazılar sonucunda elde edilmiş toplam 15.639 adet eser bulunmaktadır.

Nora Antik Kenti

Aksaray’a 30 kilometre uzaklıktaki Nora Antik Kenti, Hasan Dağı’nın eteklerindedir. Önemli bir askeri merkez olarak kullanılan kent, Roma ve Bizans dönemlerinde önemini korumuştur. İçinde çok sayıda kilise kalıntısı bulunmaktadır ve bunların çoğu Bizans dönemine aittir. Çeşitli freskler, kiliseler, akropol ve Küçük Kale günümüze kadar ulaşmıştır ancak ne yazık ki bazilika bulunmamaktadır. Viranşehir veya Mokisos adı ile de bilinen Antik Şehir, Roma-Bizans dönemi ören yeri olarak kültür turizmi kapsamında dikkati çeken bir bölgededir. Nora Antik Kenti’nin Hasandağı’na yakınlığı nedeniyle dağcılık alanında doğa turizminin de önemli destinasyonlarındandır. 1998 yılından bu yana Antik Kent, birinci derece arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir.

Hasan Dağı

Aksaray ve Niğde il sınırında yer alan Hasan Dağı rakımı 3268 metre olan bir volkanik dağdır.

 yük Hasan Dağı ve Küçük Hasan Dağı olmak üzere iki krateri bulunan Hasan Dağı, ülkemizin en genç volkan dağları arasında yer alır.

Devamını Oku